İYİ ANANI DA ALIR GİDERSİN.

418 32 2
                                    

Başımı refleks olarak sola çevirdiğimde bir adet Mert'le karşılaştım. Ya sabır! Kurtulamayacak mıyım ben bu çocuktan?
-Eşyalarımı paylaşmayı sevmem."deyip kulaklığımın kablosunu çekip kulağından çıkardım.
-Oysa ben seninle geleceğimi bile paylaşırım."dedi. Hangi kamyon arkasından buluyor bu sözleri?
-Arıza mısın sen ya? İstemiyorum seni. Anlamıyor musun?
-Iııh.
-Ya sabır. Allah'ım sen beni neyle sınıyorsun Yarabbim."deyip ayağa kalacaktım ki bileğimi tuttu. Hööstt. Sen kimin bileğini tutuyorsun lan?
-Çek lan elini. Bir daha da sakın dokunma bana."deyip sertçe çektim elimi. O da ayağa kalktı.
-Ece lütfen otur. Bak zaten bundan sonra görmeyeceksin beni. Sadece birkaç dakika lütfen."dedi yalvarırcasına. Küçük Emrah bakışlarını da yüzüne yerleştirince içimdeki polyananın ısrarına ve merakıma dayanamayıp geri oturdum.
-Bundan sonra beni görmeyeceksin derken? Bırakıyor musun sonunda peşimi?"diye sordum sevinçle.
-Sadece peşini bırakıyorum sevmeyi değil.
-Cidden mi?"deyip tek kaşımı kaldırdım.
-Evet cidden. Annemler Bursa'ya taşınıyor. Sanırım...Bende.
-Hemen mi gidiyorsun?"diye sordum. Neden sordum bilmiyorum. Belki 12 senedir yanımda olduğu için ona alışmıştım. Ne kadar uzak olsam da ona o hep etrafımdaydı.
-Biraz daha buralardayım. Sonunda senin istediğin oldu. Kurtuluyorsun benden."dedi arkasına yaslanıp.
-Sevinmedim diyemem.
-Sadece bir kez ya. Sadece bir kez benim hakkımda beni mutlu eden bir şeyler söyleyemez misin?"dedi üzüntüyle. Ne yapayım içimden öyle romantik şeyler söylemek gelmiyor.
-Seni tanıdım tanıyalı beni seviyorsun. Ben kendimden sıkıldım sen benden sıkılmadın. Valla helal olsun."dedim omzuna vurarak.
-Bir gün aşık olunca beni çok iyi anlayacaksın. Ama sakın seni sevmeyen birine aşık olma. Sonra çok üzülürsün."dedi. Sesi titriyordu. Hiç kimseye aşık olmamıştım ki ben. Aşk nedir nerden bileyim?
-Tavsiyelerin için sağol. İnşallah sende sonunda sana aşık olan biriyle karşılaşırsın.
-Senin bendeki yerini kimse dolduramaz. Cidden bu kadar mı nefret ediyorsun benden? Bu kadar önemsiz miyim senin için?
-Nefret değil de sıkıldım artık sürekli etrafımda olmandan. Benim böyle aşkla meşkle işim olmaz. Benim için tabiki önemlisin. Sen benim gördüğüm en sadık insansın.
-Senden son bir şey daha isteyebilir miyim?"diye sordu mesafeli bir şekilde.
-İsteyeceğin şeye bağlı."dedim. 
-Sadece bir gününü bana ayırır mısın? İstediğin herhangi bir yere gidebiliriz. Hatta istersen maça bile gidebiliriz.
-Bilmiyorum Mert."dedim. Malum abim.
-Lütfen. Bari bunu çok görme bana.
-Tamam bakarız."dedim umursamadan.
-Teşekkür ederim. Sanırım artık gönül rahatlığıyla gidebilirim."dedi ayağa kalkarak.
-Nereye?
-Müdürden izin alıp eve gideceğim."dedi. Hemen ayağa kalktım.
-Sen de benim için bir şey yap. Bana da izin al."dedim gülümseyip. Bir işe yarasın bari.
-Hadi gel.

Beraber müdürün odasına gittik. Mert kapıyı çalmadan odaya daldı. Bende onun peşinden yavaşça odaya girdim.

Müdür bir ton mavi dosyayı önüne yığmış inceliyordu. Biz içeri girince kafasını dosyalardan kaldırıp bize baktı. Mert rahat bir şekilde müdür masasının önündeki sandalyeye oturdu. Bende kapının yanına sinmiş onları izliyordum.
-Naber amca?"dedi. Amca?
-Hayırdır Mert?
-İzin almak için geldim. Biliyorsun gidiyoruz. Anneme yardım etmem gerek. Ece'nin de devamsızlığı sınırda."dedi bana kısa bir bakış atıp. Müdür beyaz bir not kağıdı ve kalem çıkardı.
-Hallederim. Okul numaralarınızı yazın."dedi. Mert kağıda kendi numarasını yazdı. Ben yazmak için yeltendiğimde benimkini de yazdığını gördüm. Okul numaramı da mı ezberlemiş piskopat?

Hain müdür abim izin almak için geldiğinde izin vermemişti.

-Demek ki gerçekmiş."dedim müdür odasından çıkar çıkmaz.
-Ne gerçekmiş?
-Hani bu filmlerde kötü çocuklar genelde müdürün akrabası olup sürekli okulu asıyorlardı ya.
-Şimdi de kötü çocuk mu oldum?"dedi yalandan kaşlarını çatıp.
-Bilmem. İzin için sağol. Büyük bir sıkıntıdan kurtardın."dedim. Daha ilk dersten sıkılmıştım
-Önemli değil.

KülkedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin