doktorun sorgulayıcı bakışları altında yanımda oturan jungkook'a bir bakış attım. o da aynı, şaşkın gözlerle bana bakıyordu ve kelimeler birlikte tamamlanıp anlamlı bir cümle olmuyordu.
"ben,"
"ben,"
ikimizde konuşmaya aynı anda başlayınca doktor sertçe yutkundu ve elindeki kağıda birkaç çizik attı. not tutuyor olmalıydı.
"önce sen,"
"önce sen,"
ikimizde sinirle üflerken doktor hala bir şeyler karalamak ile meşguldü ve kaşlarının altından bizi izliyordu. jungkook'un ağzını açmasını izin vermeden parmaklarımı dudaklarının üzerine koydum ve etli derinin cayır cayır yandığını hissettim.
yoksa... utanmış mıydı?
midem kasılırken gözlerini benden kaçırdı ve o an, her şeyi aynı yapmanın hatta hislerimizin bile dönüşlü olduğunun acısını içimde yaşadım. elimi dudaklarından çektikten sonra boğazımı temizledim ve doktorun dikkatini üzerime çektim.
"kalbime saplanan keskin bir sancı hissettim ve nefes borumun darlaştığını düşündüm. dizlerimdeki gücü kaybederken ayaklarımdaki sabitliği kaybettim. fiziksel değişimden çok..."
jungkook'a bakmamaya çalışarak sözlerime devam ettim.
"ruhsal değişimler oldu. sanki kayıp bir parçamı bulmuş gibiydim. sırtımda önceden taşıdığım tonlarca ağırlığın bir anda kuş olup uçtuğunu hissettim."
doktor kafasını onaylayarak sallarken merakla jungkook'a döndü ve tükenmez kalemin arkasını dişlerine yerleştirdi.
"aynısı sende de oldu mu?" diye sordu.
jungkook, bana dönerken gözlerindeki ışıltıyı gördüm ve kendimi dünyadaki en zavallı insan gibi hissettim.
"evet," diye mırıldandı ve parmaklarının uçlarında oluşan ufak tefek yaralarla oynamaya başladı. "onu gördüğümde, dünyam ters düz oldu."
"sanki hep kayıptım da bir anda bulundum."
doktor anladığını belirtircesine kaşlarını kaldırdı ve jungkook bir şey daha ekledi.
işaret parmağı ile beni gösterirken "onun tarafından bulundum." dedi.
doktor, not kağıdına bozuk yazısıyla hızla bir şeyler eklerken bize çıkmamızı söyledi ve ikimizde aynı anda sandalyelerden kalkıp aynı anda kapının eşiğinden geçtik.
ilaç kokusunun baş ağrıtıcı derecesinde olan psikiyatri katının koridorunda baş başa kalmıştık ve ona karşı ne diyeceğimi bilmiyordum. fakat ona her baktığımda avuçlarımın karıncalaştığını ve nefeslerimim düzensizleştiğini biliyordum.
en önemli ayrıntıyı unutmuştuk oysa ki.
birbirimize dokunamıyorduk.
o sırada jungkook rahatsız olmuşçasına kıpırdandı ve üçüncü katın terasına doğru ilerledi, ben de onu takip ettim.
ağustos ayının nemli sıcağı, akşamüstü ayazı ile karşılaşıp ruhu bozuk bir hava durumuna dönüşüyordu. yine de tıpkı onun yaptığı gibi demir korkuluklara yaslandım ve yan profiline baktım.
sigarayı tutan elleri, çok seksiydi.
o incecik dalı dudaklarına götürüp dumanı içine çekerken dişlerini sıkması, acayip seksiydi.
sonra...
bana dün gece numarasını veren yoongi'yi hatırladım. koyu hislerle dolu olan bulanık duman, yüzümü yalayıp geçerken jungkook'u duydum.
"yoongi'den hoşlanıyor musun?"
kem küm ederek ona baktığımda hala zevkle sigarasını tüttürdüğünü gördüm ve boynumu kütleterek kafamı toparlamaya çalıştım.
"evet," dedim ve akciğerlerimin arasında yoğun bir sızı hissettim. "bir sorun mu var?"
jungkook, sigarasının izmaritini demirde söndürüp hastanenin bahçesine attı ve omuz silkerek bana döndüğünde kollarını göğsünde birleştirdi.
"hayır tabii ki," dedi ve ciğerlerimdeki sızı, adrenalin hormonuna dönüşürken kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı. jungkook'un bir adımı, benim ayak ucumdaydı.
"yalnızca merak ediyorum," diyerek mırıldandı ve yüzünü bana yaklaştırarak gözlerimin içine bakmayı sürdürdü fakat hiçbir şekilde tensel temasımız yoktu. "bunu yapsam ne olurdu?"
jungkook'un dudakları benimkilere yapıştı.
sıcaklık ışık hızında yükseldi ve dünya, yörüngesinde olduğu güneşe saatte 9383474 kilometre hız ile çarptı.
////////////////////
Bölüm hakkındaki fikirlerinizi merak ediyoruum çünkü diğer bölümlerden daha uzun oldu! ^_^
Umarım konuyu ve yazım tarzımı beğeniyorsunuzdur ♡
Bir sürü fanart indirdim ve hikayeyi angst bitirmeyi düşünüyorum bakalım ne olacak >.<
Sizi seviyoruum, salı ya da çarşamba yeni bölüm gelebilir! Kendinize iyi bakın~
Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.
ah benim asi çocuğum sjdjkd
Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.
