Ezgi tavsiyesi : Ömer Karaoğlu - Yâr
🌙🌙🌙
"De ki: 'Bizim başımıza ancak, Allah'ın bizim için yazdığı şeyler gelir. O bizim yardımcımızdır. Öyleyse mü'minler, yalnız Allah'a güvensinler."
Tevbe Suresi 51. Ayet
Düşünmeli insan, aklının zekatını vermeli.
Sorgulamalı mesela, gördüğü herşeye hemen inanmamalı. 'Ama gözümle gördüm' diye bir savunma yok. Her doğru gözle görülmez çünkü. Yoksa her sevdiğini söylediğin kişiye, çıkarıp sevgini göstermelisin. Ya da her korktuğun, nefret ettiğine, korkunu ve nefretini.
Tabi bu demek değildir ki, gördüklerini göz ardı et. Düş peşine, sorgula. Ama kesin karara en sonunda var. Ona göre ithamda bulun muhattabına da. Bunlar ince ama önemli meseleler. Çünkü iftira, büyük günahlardan. Ve bir Müslüman şiddetle kaçınmalı bundan.
Park gününün ardından, hergün dışarı çıktılar. Bazen elele yürüyüşler yaptılar. Bazen yine parka gittiler. Bazende deniz kenarın da bir banka oturup, sessizliği paylaştılar. Sümeyye ve Yasir bunu sessizlik oyunu adı altında gerçekleştirseler de, sonuç olarak annelerine eşlik ettiler.
Erva'da biraz kendini dinledi. Bundan sonra olabilecekleri ölçtü biçti aklında. Denizin ufkuna baktı uzun uzun, hayatının ufkunu görebilirmiş gibi. Sonunda Rabbine teslim etti geleceğini. "Hakkımda hayırlısını nasip eyle, hayırlı olanı da gönlüme razı eyle Rabbim" diye niyaz etti içinden defalarca. Rabbine bol bol şükretti sonra da, herşey için. Ama özellikle böyle iki evlada sahip olduğu için.
Şimdi de hep birlikte "Hay" çizgi filmini izliyorlar. Erva'nın çocukluğunun çizgi filmlerinden biri. Tabi o zamanlar cd bile yoktu. Kalın kasetler vardı. Ve kasedi takmak için dvd ler. Babası da buldukça alır getirirdi eve, Erva'ya.
O zamandaki şeyler daha kıymetli geldiğinden Erva'ya, elinden geldiğince çocuklarına da nasiplendiriyor.
Şimdiki nesil çizgi filmlerinden ve çizgi kahramanlarındansa, eski çizgi filmleri ve Peygamber hayatlarını izlettiriyor ve anlatıyor.
Zira, dünyanın asıl süper kahramanları Peygamberlerdir. Hem her biri dünyaya adaleti getirmek için çaba gösterirler hem de insanüstü birtakım özelliklere sahiptirler. Dolayısıyla çocukları yalanla büyütmeye hacet yok.
Ne ekersek onu biçeceğimizden, doğru ekip doğru biçelim biiznillah.
"Anne, Hay'ın annesi onu nasıl bırakabildi?"
Sümeyye'nin sorusu daldığı çizgi filmden kopardı Erva'yı. Her seferinde hiç izlememiş gibi izliyor ve etkileniyor.
"Annelik böyle birşey.. Sırf yaşasın, ölmesin diye bırakırsın yavrunu. Ne kadar özlersek özleyelim yaşasın isteriz. O yüzden sizden ancak yine sizin için vazgeçeriz. İyiliğiniz için. Ancak anne olunca anlarsın tam anlamıyla beni."
"Anladım anneciğim. Ama sen bizden hiç vazgeçme olur mu? Bizim için bile olsa. Hep yanımızda ol."
Dolan gözlerine inat gülümsedi. Hayatın ne getireceğini bilemediğinden söz vermek istemedi. Verebileceği en makul cevap olarak, sarılıp öptü çocuklarını. Gözünden düşen yaşları da saklamış oldu.
Çizgi film bittiğinde, iyice mayışmış olan çocuklarını öğle uykusuna yatırdı ve kalan ev işlerine koyuldu. Ev işi için çocuklarının zamanlarından çalan annelerden olmadı hiçbir zaman.
