23. Bölüm : "Elif Aksa"

2.2K 188 14
                                    

"Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.

Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır."

Al İmran Suresi, 103 ve 104. Ayetler

Savaş, hayatın bir parçası.

Her dönem ve her çağda vardı.

Ama hangi vicdan yaşlı, kadın, çocuk ve bebekleri katletmeye razı geliyordu?

Bunu yapanlar, gece başlarını yastığa koymuyor muydu?

Gelmiyor muydu gözleri önüne, 'anne' feryatlarıyla ağlayan bebeler?

Sonra gözyaşının yerini kan alan, parçalanan bedenler?

Savaş çoktu, savaş her yerde.

O zaman bunca ölenin yanında, öldürenler nerede?

Öldüren; öldürdüğü gibi ağzı süt kokan bir bebeğin babası mı? Yoksa öldürdüğü kadın gibi, bir anne evladı mı?

Eğer öldürenlerin hepsi vicdandan, sevgiden, merhametten bu kadar yoksun ise, eyvah!

Eyvah ki ne eyvah!

Dünyanın çivisi çıkmış demek.

Etrafımız böyle zalim ya da zalim olmaya meyilli kişilerle dolu demek.

Dünya küçücük yer, o çivi bir gün bizimde ayaklarımıza batacak.

Bize düşen, çıkan çiviyi yerine daha sağlam çakmak.

Bize düşen, ölen insanlığı uyandırmak.

Bize düşen, önce uyanmak.

Nereye bu gidiş yoksa? Nereye kadar?

Nereye kadar uyuyabileceğiz rahat yataklarımızda?

Nereye kadar yattığımız yerden, elimizdeki telefonlardan izleyeceğiz katliamları?

Fok balıkları için sokaklara dökülenler kadar ederimiz yok mu? Ölen insanların, fok balıkları kadar değeri yok mu?

Ey Müslüman, eğer Müslümansan uyan! Kalk ve silkelen! Bu gidişe bir dur de!

Sen boşuna yaratılmadın! Boş, hiç yaratılmadın!

Sende ki güç, Kuzey Kore'nin füzesi kadar. O yüzden senden, o füzeden daha çok korkuyorlar. O yüzden uyutuldun çeşitli ilaçlarla. Hadi, kurtul hepsinden ve dön sahalara. Dur de zalimlere, kurtar kardeşlerini. Ve tabii kendini.

Kurtar insanlığı, indir tüm bayrakları, dalgalandır insaniyet bayrağını.

Esen yurdu kıl bu dünyayı. Barış yurdu.

Senin dinin İslam, sen Müslümansın. Hadi, dinine ve sana yakışanı yap.

Erva haberlere üzülmekten bitap düşmüştü. Hamileliğin de etkisiyle yataktan çıkamamıştı tüm gün. Karnındaki gibi bir bebeğin, kıyıya vurmuş bedeni gözünün önünden gitmiyordu. Daha da sıkı sarılıyordu o anlar karnına, ölen bebeğe sarılır gibi. Sanki ölmemiş ve koruyabilirmiş gibi.

İMTİHANWhere stories live. Discover now