↟ 1 ↟

481 55 10
                                    

1
↟↟
"Yağmur," dedi Tyler.

Josh yavaşca kafasını salladı.

"Yağmur şey gibi..." dedi Tyler açıklayacak kelime ararken duraksadı,

"Canlı," dedi Josh.

Tyler kafasını sallarken"Kesinlikle," dedi.

Josh kaşlarını çatarken "Neredeyse.." dedi "Kırmızı? Belki?"

"Çoğunlukla," dedi Tyler. "Bir parça da turuncu karışımı."

Tyler'ı işaret ederek "Turuncu,evet." dedi Josh. "Doğru,turuncuyu unutup duruyorum."

Tyler kaşlarını çatarken "Bir sürü şey turuncu aslında."dedi.

Josh "Benim geldiğim yerde değil." dedi karanlık bir ifadeyle. "Orada her şey sadece siyah ve mavi"

Tyler ürkerek "Bunu hayal bile edemem." dedi.

Josh kesin bir sesle "Etme," dedi başını olumsuz şekilde sallarken. "Deneme bile."

Tyler ürperdi. "İnan bana, hayal etmek istemiyorum." dedi Josh kafasını olumlu sallarken.

Josh "İyi." dedi ve oturuşunu dikleştirdi. Odanın ardından gelen ayak seslerine kulak kabarttı. Tyler "Annem mi geliyor?" diye sordu. Josh kafasını salladı ve ayağa kalktı. Dolaba yönelirken "Kısa tut tamam mı?" dedi ve dolabın kapağını ardından kapattı. Tyler şimdi bomboş olan odaya doğru dönüp "Tamam," diye cevapladı.

Annesi kafasını odadan içeri sokmadan önce yavaşça kapıyı tıklattı.

Odanın içini incelerken "Ne yapıyorsun Tyler?" diye sordu.

Tyler "Josh'la konuşuyorum" diye cevap verdi. Fakat cevap verdiğine anında pişman oldu.

Annesi iç çekerek "Tyler,"dedi. "Josh gerçek değil,hatırladın mı? Bunu defalarca konuştuk"

Tyler kafasını salladı "Evet,anne," dedi "Özür dilerim."

Annesi "Tyler,ben..." dedi duraksarken,emin değilmiş gibi baktı Tyler'a "Özür dilemeni istemiyorum. Tamam mı? Sadece Josh gerçek değil. Bu kadar."

Tyler "Tamam," dedi sabırsız bir şekilde, annesinin gitmesini istiyordu ki bir an önce Josh ile konuşmaya devam etsin.

Annesi Tyler'a gözlerinde olan sarı-mavi-kırmızı ile bakıyordu. (buraya bunların açıklamasını da koyuyorum^.^ Endişeli olmanın renkleri.) Tyler bu hissin 'normal' kelimesini unutmuştu. 'Josh biliyor olmalı' diye geçirdi içinden.

Annesi "Tyler,yarına bir randevun var, hatırladın mı?" dedi. "Doktor Paulson ile."

Doktor Paulson bir çok keçeli kaleme, bir dama tahtasına ve de özgürce kullana bileceğin şekerlerle dolu bir çekmeceye sahipti-ki bunu Tyler herkese 'bi keresinde her şey demir,sabun ve erimiş mum suyuna batırılmış macenta rengi tadındaydı' demesin diye kullanıyordu.

Tyler başını sallayarak "Tamam," dedi.

Annesi dudağını ısırarak "Tamam o zaman,Tyler," dedi "Bir şeyler yemeyi unutma tamam mı?"

Tyler "Tamam," dedi. Annesi kapıyı kapatarak odadan uzaklaşırken Josh direkt Dolaptan çıktı.

Josh tiksinmiş bir ses tonuyla "Doktor Paulson," dedi. Tyler, çalışma masasına oturmaya çalışan Josh'u izlerken "Ondan neden hoşlanmıyorsun?" diye sordu. Josh "O çok şey gibi..." dedi dudağını ısırırken, doğru kelimeyi arıyordu. "Mor-yeşil diyebilirim, ama yine birşeyler kaçırıyorum değil mi?" diye sordu.

Tyler aniden "Pembe" dedi. (Mor-yeşil-pembe=Garip)

Josh "Evet,evet," dedi yüzünü buruştururken "Senin oraya gitmeni sevmiyorum."

Tyler " Doktor Craig'e geri dönmemi ister misin?" diye sordu.

Josh tehlikeli bir şekilde çalışma masasına sinmişken aniden bu soruyu geri çevirmek için doğruldu. "Hayır!" diye bağırdı aniden. "Hayır,hayır,asla!" Tyler yatağa geri yatarken "Şakaydı," dedi

Josh "Şakaymış" diye huysuz bir şekilde mırıldandı. "Bu konuda şaka yapma tamam mı?" Tyler "Tamam," diye cevap verirken annesiyle olan konuşmasıyla ilişkilendirdi. Kızarmış ekmeğin üzerine serpiştirilen tereyağı sesi,yumuşak ve mor-kırmızı kabulleniş. (Tedirginlik hissiyatı)

Josh Çalışma masasından zıplayarak indi ve Tyler'ın elini tuttu. "Gerçekten," dedi "Bu konuda şaka yapma. O olay... kötüydü." Tyler "Öyleydi," diyerek onaylarken Josh dudaklarını Tyler'ın eline bastırdı. "Lütfen bu konuda şaka yapma Tyler.." diye mırıldandı Josh. Tyler kendi isminin Josh'un dudaklarını nasıl kıvırdığını görünce etkilenmeden edemedi ve onayladı. "Tamam.."

↟↟

(Oy vermeyi unutmayın!)

ForestFic/Joshler | türkçeWhere stories live. Discover now