↟ 8 ↟

184 36 20
                                    

8

  ↟↟  

"Psikiyatristin ve ben yeni bir ilaca başlamanda karar kıldık." dedi Doktor Paulson, Tyler karşısındaki koltuğa otururken.

Tyler mor lolipopa uzanırken gözlerini Doktor Paulson'a çevirdi "Ne?" dedi gözlerini Doktor Paulson'dan ayırmadan. "Geçen sefer neler olduğunu hatırlamıyor musun?"

"Antipsikotikler değil. (Şizofreni ve ruh bozukluğu yaşayanlar için yazılan reçeteli ilaçlar)" dedi Doktor Paulson "onu yazmak kesinlikle bir hataydı, biliyorum." dedi ellerini saçlarından sertçe geçirirken.

"Nasıl bir ilaç o zaman?" dedi Tyler Elindeki lolipopu açıp ağzına atarken.

Doktor Paulson "Lorazepam," dedi duraklarken. "Ativan."

Tyler kaşlarını çatarken "Onlar anksiyete için değil mi?" dedi. Birden anksiyeteye sahip olup olmadığını düşündü.

"Aynı zamanda insomnia (uykusuzluk) için de kullanılıyor." dedi Doktor Paulson. "Doğrusunu söylemek gerekirse, Tyler, gün geçtikçe iskelete daha çok benziyorsun. Uykuya ihtiyacı olan bir iskelete."

Tyler, "Ben böyle iyiyim." dedi omuzlarını silkerken.

Doktor Paulson derin bir nefes aldı ve "Annem bana her gece saat üçte kendi kendine konuştuğunu söyledi. Her gece Tyler." dedi.

Tyler kendi kendine konuşmadığını söylememek için ağzını açtı, ama bu konuşmanın sonunun nereye varıcağını bildiği için yerine "Ben iyiyim." diyip geçiştirdi.

"Tyler gerçekten yeterince uyumadığını düşünüyorum," dedi Doktor Paulson yumuşakça "Her zaman yorgun gözüküyorsun."

"Ben iyiyim."

"Tyler bu ilaçları almak senin için en iyisi." dedi Doktor Paulson tekrar, yumuşakça.

Tyler birden sinirle parladı "Benim için 'en iyisi' senin niye umrunda olsun ki?" dedi ve masanın üzerinden Doktor Paulson'a doğru  cesurca eğildi. "Bence umrunda değil." dedi dirseğini masaya kafasını da ellerine dayarken.

Doktor Paulson'un yüzü aniden düştü. "Tyler," dedi daha da afallarken "O konu hakkında üzgünüm, gerçekten."

Tyler gözlerini devirdi ve geriye yaslandı. "Neyse ne."

Doktor Paulson gözlerini ovuştururken iç çekti. "O konu için yeterli bir özür kelimesi yok," dedi. "Ama Tyler, bu gerçekten senin kendi iyiliğin için." masasında monte edilmiş çekmeceden bir kağıt daha çıkardı ve hızla kağıda not almaya başladı. "Ailenle konuşacağım, Tyler, onların da onayını alınca Ativanları kullanmaya başlayacaksın."

Tyler tekrar "Neyse ne." dedi.

Doktor Paulson iç çekti ve sol elindeki yüzükle oynamaya başladı. "Tamam o zaman. Tyler, Ben düşündüm ki-"

Tyler hızla sözünü kesti. "Şunu yapmayı bırak."

Doktor Paulson duraksarken "Neyi?" diye sordu.

"Bana yönelttiğin her cümleye ismimi eklemeyi bırak." dedi Tyler. "İsmimi biliyorum tamam mı?"

"Alışkanlık yüzünden Ty- Alışkanlık yüzünden." dedi Doktor boğazını temizlerken.

Tyler kuru bir şekilde kıkırdadı. "İsmimden nefret ediyorum." dedi.

Doktor kağıda bir şeyler yazarken "Peki nedeni ne?" diye sordu.

"İsmim sadece bir hatırlatıcı."

Doktor Paulson duraksadı. "Neyin hatırlatıcısı?" dedi.

"Hiçkimsenin isminin eşsiz olmadığının bir hatırlatıcısı." dedi Tyler, "Kimsenin aslında özel olmadığının."

Doktor Paulson ilgisini çekmiş gibi kağıdını bir kenara bıraktı ve Tyler'a dikkatle bakmaya başladı. "Konuyu aç?" diye çekinerek tavsiye şeklinde sordu.

"Kuşkusuz," dedi Tyler sözüne başlamadan önce derin bir nefes alırken. "Dünyanın bir yerinde Bir çok Tyler Joseph olduğunu tahmin edebiliyorsun. Ya da şimdi yoktur belki ama gelecekte olacaktır. Belki de şimdi ve gelecekte de tanık olacağım. Tabi bu ne kadar uzun yaşayacağıma bağlı." dedi duraksarken, çenesine parmağını birkaç defa vurdu. "Ve eğer gerçekten sonsuz evrenler varsa o zaman sonsuz sayıda benim düşündüklerimi söyleyen Tyler Joseph'ler vardır. Evet Tyler Joseph'lerin olduğu sonsuz sayıda gezegenler var. Belki birinde tesisatçı ve hiçbir zaman diğer evrenleri karşılaştırmadı, ama demek istediğim şey o evrenlerde bu düzenin olduğu başka gezegenler olucaktır. Ve eğer bu gerçekten göz önüne serilirse, kimsenin özel hissetmesi için bir sebep yok." dedi düşünce içinde mırıldanırken. "Tabi bunu her zaman tartışabilirsin, belki paralel evrenler diye bir şey yoktur, ama olmasa bile, her zaman geçmişte,gelecekte veya şimdi senin ismine sahip olmuş,olacak ve olan insanlar olacaktır. Bir yerde herkesin bir Doppelgänger'ı (Bir insana tıpatıp benzeyen. bknz: Adanalı Ronaldo) olduğunu okumuştum. Doppelgänger'lar belki aynı zaman ölçüsünde yaşamazlar. Ama bu bir şey değiştirmez değil mi?" dedi Tyler iç çekerken. "O zaman eşsiz olmaya çalışmanın amacı ne ki?" dedi.

Doktor Paulson uzun süre ona baktı. "... ve bu senin ismini sevmemenin sebebi?"

Tyler kısa bir süre güldü. "Nedenin uzun açıkalamalı halini daha çok seviyorum ama evet."

"Kesinlikle ilgi çekici." dedi Doktor Paulson. "Bunu daha sonra derinden derine düşünmem gerekecek."

"İyi olur." dedi Tyler dürüstçe. "Bence herkes arada bir düşünmeli. Yemek için düşünce, bilirsin." ("...Food for thought" Forest - Twenty One Pilots şarkısından alıntı. Şarkıda Tyler beyninde bir midesinin olduğunu söylüyor. Bu mideyi de hisler ve düşüncelerle doyuruyormuş. Yani düşünerek aç kalmıyo. Biliyosunuzdur ama bilmeyenler için yazdım :>) 

↟↟
Bunu çevirmek tam olarak 2 saatimi aldı yani Lüften

Oy vermeyi unutmayın xx
.
Yanlışlar varsa beynim lapaya döndüğündendir kusura bakmayın. Bi ara düzeltirim.
Ps. Çevirmemi istediğiniz başka hikayeler varsa mesaj olarak atabilir veya yorum olarak yazabilirsiniz lol :p
.
Bayramınız kutlu olsun xx

ForestFic/Joshler | türkçeWhere stories live. Discover now