ForestFic/Joshler | türkçe

↟ 3 ↟

3
↟↟
"Benim hakkımda onlara ne söyleyeceksin?" dedi yerde Ağaçevden kopmuş odun parçasına yönelen Josh.

Tyler omuz silkti. "Bilmem. Söyleyecek çok şey var."

"Onlara ne kadar pembe-kırmızı-turuncu olduğumdan bahsedebilirsin." dedi Tyler'a onu eriten gülümsemelerden birini yollarken.(ptk=tatlı,etkileyici)

"Ne kadar etkileyici olduğumu,eriyen mashmellowlar gibi konuştuğumu,dudaklarımın nasıl piyanodaki C anahtarına benzediğini,nasıl-"

Tyler "Ah,kapa çeneni," dedi ve onu yavaşça itti.

Josh güldü ve gözlerinin etrafındakı tatlı çizgiler belirdi. Tyler bir süre onun yüzünü inceledikten sonra gözlerini Josh'un onu izlerken görmesin diye ayırmak zorunda kaldı.

Tyler "Ailem deli olduğumu düşünüyor." dedi aniden.

Josh aniden gülmesini kesti ve net bir sesle "Ama deli değilsin." dedi.

Tyler "Biliyorum,"dedi. "Ama senin hakkında konuşmamız bu düşüncelerini yok etmeyecek."

Josh bir süre sessiz kaldı. "Peki ne yapıcaksın?"

"Onlarla seninn hakkında zaten konuşacaktım." dedi Tyler. "Onların ne düşündükleri sikimde değil."

Josh sırıttı. "Küfür ettiğinde çok pembe-kırmızı-turuncu oluyorsun." dedi. (pkt=etkileyici,tatlı)

Tyler'ın yanakları kızardı. "Hayır olmuyorum." dedi.

Josh Tyler'a düşünceli bir şekilde baktı. "Sen çok cici cicisin,Tyler"

Tyler"Cici cici?" dedi.

Josh güldü. "En iyi kelime seçimim değil,biliyorum."

"Hem niye bu şekilde konuşuyoruz ki?" diye sordu Tyler."Kendi kelimelerimizi kullansaydık böyle bir şey olmazdı."

"Sen 'normal' bir şekilde konuşmamı istedin" dedi Josh. "Pratik yapmak için."

Tyler merakla atıldı "Bunu neden yapayım ki?"

Josh omuzlarını silkti. "Daha iyi iletişim için mi ne.."

Tyler kafasını salladı. "Benim yapacağım bir şey gibi duruyor. Eskiden yani. Biliyorsun." dedi.

"Şey,evet," Dedi Josh birkaç anlamsız el hareketi yaparak "O zamanlar biraz..umm.. Mavi-mordun. Karmakarışıktın yani."

"Karışık evet" dedi Tyler onaylayarak.

"Ama tam olarak değil."dedi Josh. "Sanki... Kelimeyi hatırlamıyorum. Turuncu-yeşil-mor." dedi.

Tyler hemen "Kafası karışık." diye kelimeyle eşleştirdi.

"Evet o. İkide bir o kelimeyi unutuyorum." dedi Josh. "Kafası karışık. Kafan karışıktı. M harfi gibi. Ya da ağustos'un kokusu gibi."

"Kafam karışık olabilir belki.." dedi Tyler "Ama kayıpmıydım bilemem."

Josh "Kaybolmuştun. Ağustosun kokusu gibi hem de." dedi belli bir ses tonuyla.

"Belki," dedi yine Tyler Josh'ın elinde yakıp söndürdüğü çakmağa bakarken."O çakmağı neden aldın ki? Sigara bile kullanmıyorsun."

Josh omuzlarını silkti. "Ne zaman her yeri ateşe vereceğini bilemezsin." dedi.

Tyler kaşlarını çattı. "Ne? Neyden bahsediyorsun?"

Josh tekrar omuzlarını silkti. "Bir gün anlarsın"
↟↟
(Oy vermeyi unutmayın!)