↟ 17 ↟

47 13 14
                                    


Yeni laptop aldım. Bölümün geç gelmesinin sebebi kargoydu. :^(

  ↟ ↟  

"Şu olayı neden bu kadar büyütüyorsunuz anlamıyorum."

"Neden büyütmememiz gerektiğini düşünüyorsun?"  Doktor Paulson Tyler'ın cevabını sabırla bekledi.

Tyler omuzlarını silkti. "Alt tarafı seks." dedi. "Bissürü insan yapıyor."

"Çoğu insanlar zevk aldıkları  için yapıyor." diye cevapladı Tyler'ı.

"Ben de aldım, anne." Tyler kaşlarını çattı.

Annesi dondu. "Sen- Sen zevk aldın mı?"

"Evet" anlamamış ses tonuyla devam etti "Neden? Almamalı mıydım?"

"Şey, Hayır- Yani ben- be"

"Ne?" dedi Tyler tükürürcesine.

"Biz senin bir daha seksten zevk alabileceğine inanmamıştık." Diye konuşmayı böldü. " Doktor Craig'in yaptıklarından sonra." 

Tyler duraksadı.

"Ama Doktor Craig," Durdu ve yutkundu. "Bana sadece vurdu, değil mi?"

"Ah Tanrım." Annesi hıçkırdı, başını sallayıp eşinin göğsüne sakladı. "Ah Tyler.."

 "Baba?" Tyler soruyu babasına yönlendirirken babası yutkundu ve eşiyle parmaklarını kenetledi.

"Tyler Doktor Craig-" durdu ve derin bir nefes aldı. "Doktor Craig.." cümlenin devamını getirecek cesarette olmadığını fark edince babası gözlerini Doktor Paulson'a dikti. 

"Tyler," diye söze başladı Doktor Paulson. Bakışlarında karmaşıklık vardı. "Doktor Craig sana vururdu doğru, ama, ahh.." ellerini incelmiş saçları arasından geçirdi. "O seni incitirdi. Şey- cinsel açıdan."

Tyler arkasına yaslandı.

"Tecavüze mi uğradım?" sesi durgundu.

"Taciz ederdi, evet." yumuşakça söyledi. Gözlerinde hüzün vardı. 

"Ve ben hatırlamıyorum?" diye sordu Tyler.

"O yaşta bi çocuk için fazla şiddetli bir  travmaydı, Tyler." dedi Doktor Paulson. "O anılarını bastırman şaşırtıcı değil."

"Ve hiçbiriniz bana söylemedi?" Tyler sorguladı.

"Seni üzmek için geçerli bir sebep göremedik." diye açıkladı Doktor Paulson. "Seni üzmekten başka bir işe yaramazdı."

"Üzgünüm Tyler" diye konuşmayı böldü annesi. Gözlerinde yaşlar birikmişti  "Çok çok üzgünüm"

"Üzgün, üzgün," diye mırıldandı Tyler. "Herkes üzgün amınakoyim."

"Josh'ın ortaya çıkması da bundan sonra gerçekleşiyor." dedi Doktor Paulson.

"Doktor Craig terapistin olduktan çok uzun bir süre geçmemişti ki Josh'la konuşmaya başladın."

"Yani?" dedi Tyler kaşlarını kaldırarak.

"Tyler," diye zorlukla konuşmaya başladı Doktor Paulson. "Josh sadece bir baş etme mekanizması. O gerçek değil."

Tyler "Hayır." demek istedi fakat her şey yeni yeni anlaşılmaaya, kafasına yatmaya başlamıştı. "Oh. Oh, hayır." 

"Üzgünüm." dedi Doktor Paulson gerçekten üzgün gözükürken.

"Ama- Ama biz.." 

Öpüştük. Dokunduk. Seviştik. Gerçekti.

Değil miydi?

Tyler kafasını ellerinin arasına aldı. Hiç kimse şimdie kadar Josh'u görmemişti. Kimse gerçek olduğunu kanıtlayamazdı.

Siktir, Tyler Josh'un soy adını dahi bilmiyordu.

Ah Tanrım.

"Tyler,"  annesi mırıldandı. "Bir şey istiyor musun? Bir şeye ihtiyacın var mı?" 

Tyler dizlerine kırılmış tırnaklarını geçirirken kafasını iki yana salladı. 

"Hayır, hayır."dedi Tyler gözlerini sıkıca kapatırken "Hayır."

Biri "Tyler" diye seslendi fakat Tyler kim olduğunu anlamadı çünkü kulaklarında her şey uğuldamaya başlamıştı bile.

Her şey karanlığa bürünmeden hemen önce fısıldadı, 

"Yemek, zehirliydi." (daha önce de bahsetmiştik 'food for thought' diye. Düşünce karşılığı yemek anlamına geliyor. 'Forest' şarkılarını dinlemişseniz anlayabileceğiniz bir gönderme :P)

 ↟ ↟

Oy vermeyi unutmayın! xx

ForestFic/Joshler | türkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin