5

3.9K 235 106
                                    

Tırabzandaki elimi elinin arasına aldığında dans eden insan sayısı azalmıştı, kendisi merdivenlerde benim önüme geçtiğinde ben hala aptal gibi ellerimize bakıyordum.
Beni arkasından çekti ve el ele bizi kalabalığın arasına indirdi, kendimi çok değişik hissetmiştim.
Kalabalığın arasından süzülürken beni onun yönlendirmesi iyi olmuştu çünkü bunu bana bıraksa buradan çıkmamın saatler süreceğini biliyordum.

Onunla tanışmamın üzerinden henüz bir hafta geçmemişti ve onu ilk gördüğüm an bugünü yaşayacağımı söyleseler güler geçerdim.

"Zayn?" şaşkın bir kız sesiyle bakışlarım o kıza gitti. Bana iğrenç bir şekilde bakıyordu, Zayn ona seslenen kimseye cevap vermedi sadece çıkışa yöneldi, kalabalıktan kurtulduktan hemen sonra elimi elinden çektim.
Bana herhangi bir tepki vermedi, göz ucuyla Shawn'ın arabasına baktığımda burada olmadığını gördüm.
Beni bırakıp gitmişti.

Shawn beni burada bırakıp gitmişti.

"Bu taraftan." dedi beni duygularım arasından kurtardıktan hemen sonra, belki de hayatımda yaşadığım en büyük hüzün bugündü.
Shawn beni satmıştı, tabii az önce bende gururumu satmıştım.

Seninle gelmiyorum, sana ihtiyacım yok demeliydim.
Ama beni eve götürmesi için sanırım ona ihtiyacım vardı.

Buraya gelirken arkamızda gördüğümüz arabaya bindiğinde hala kararsızdım, doğru olanı mı yapıyordum?
Burada bir başıma sabaha kadar bekleyemeyeceğime göre sanırım doğru olan buydu.
Bana bayık bakışlar atarken bu kararsızlıklarımdan sıkıldığını anladım ve onun hemen yanındaki koltuğa oturdum.

Arabayı birkaç saniye içinde çalıştırdı ve benim evime doğru sürmeye başladı.

"Fikrini-"dedim daha sonra sesimin güçsüzlüğünü fark ettim ve boğazımı temizleyip tekrar sordum.
"Fikrini ne değiştirdi?"

"Hangi konuda?" direksiyonu sola doğru çevirirken konuştu.

"Bana borç vermemen hakkında." ona neredeyse saniyesinde cevap verdiğimde bakışları bir anlığına bana döndü.

"Fikrim değişmedi." dediğinde kendimi tutamayıp biraz güldüm.

Önümüzdeki birkaç araba yavaşladığında o da yavaşladı ve bakışları beni buldu, beni gülerken gördüğünde yüzündeki o küçük gülümsemeyi yakalayabilmiştim.

"Fikrin değişmemiş olsaydı beni şu an evime götürüyor olmazdın."

"Sanırım aptalsın." bana inanamıyormuş gibi baktı. "Sana seni evine bırakmam demedim borç vermem dedim." dediğinde aptallığım yüzünden yüzümün kızardığını hissettim. Ben gerçekten tam bir aptaldım ve şu an onun önünde rezil olmuştum.
Ellerimle yüzümü kapattığımda bu halimden eğleniyormuş gibi gülmüştü.

"Sanırım gerçekten aptalım." dedim tekrardan ve ellerimi yüzümden çektim. Bana tekrardan güldüğünde bakışlarımı ona çevirdim. "Ama bana borç vermek yerine evime bırakman sana borçlu olmadığım anlamına gelmiyor."

Aslında fazlasıyla yakışıklıydı. Düzgün burnu, güzel gözleri ve kalın dudaklarıyla cidden yakışıklıydı.
Kaşlarını kaldırdı ve meydan okurcasına bana baktı.
Ben bakışlarımı yola çevirmiş olmama rağmen o birkaç saniye daha bana baktı daha sonra yola döndü ve birbirimizle tek kelime bile etmedik.
Evimin önünde arabayı durdurduğunda bakışlarımı ona çevirdim o da bana aynı anda bana bakmıştı.

"Çok teşekkür ederim." dedim ve kapıyı açtım ama bileğimden tutup beni durdurdu. "Bekle." emin olmamakla birlikte ona döndüğümde bileğimi yine de bırakmamıştı.
"Bana böyle mi teşekkür ediyorsun?"

east of eden | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin