26

2K 121 55
                                    

Zayn telefondan bir şeylere bakarken veya gelen tüm aramaları yanıtlarken benim yanında olmamı istemişti. Koltuğun küçük bir kısmına uzanmıştım, telefonunda biriyle konuşmadığı dakikalarda yanında öylece yatan benim saçlarımla oynuyor ve bir şey isteyip istemediğimi soruyordu. Fakat ben buraya gelmeden önce Candice'a verdiği zararı düşünmekten alamıyordum kendimi.

Uyuyamıyordum çünkü gelmeden önce neredeyse tüm günümü uyuyarak geçirmiştim. Candice'ın evinden çıkar çıkmaz dediği gibi birkaç parça kıyafeti çantama atmıştım ve babama bir şeyler uydurup ona sıkıca sarılmış ve evden çıkmıştım. Niall ve Shawn'ın haberi yoktu ve onlara ne diyeceğimi düşünmemiştim bile.

Beni her zaman getirdiği evi olduğunu bildiğim yere değil başka bir yere getirmişti. Denizi tepeden görüyorduk ve bir tarafı uçurum gibiydi. Aynı şehirin diğer bir tarafı olmasına rağmen burası çok daha soğuk ve korkunçtu neyse ki evin içinde hava çok iyiydi. Fakat burada beni huzursuz eden şeyler var gibiydi.

O buraya gelir gelmez işlerine başlamıştı. Yine bardaki gibiydik anlaşılan. Beni yanında tutmak istemişti sadece. Yatmaktan sıkıldığımda koltukta oturur pozisyona geldim, bakışları bunun üzerine bana döndü.

"İyi misin?"

"Evet." bakışlarımı ondan çektim.

"Bak bakayım bana." gözlerimi yeniden ona çevirdiğimde telefonunu masanın üzerine koydu ve bana yaklaştı.

"Nasıl oldu bu?"
Yine anlatmamak için omuz silktiğimde çenemden tutarak yüzümü yüzüne çevirdi.
"Zayn. Bunu konuşmak istemiyorum."

"Ben anlatmanı istiyorum ama."

"Lütfen. Daha sonra." gözlerimi kapattığımda eliyle nazik hareketlerle yanağımı okşadı. Şaşıtıcıydı bu. "Tamam, ağlama."

Gözyaşlarımı sildiğimde bana aynı yoğun bakışları devam ediyordu. Ağladığımın farkında bile olmuyordum artık.
"Bana zarar veriyorsun." dedim her şeye rağmen. "Sen hayatıma girdiğinden beri hiçbir şey yolunda gitmiyor. Görmüyor musun?"

"Öyle mi?" dediğinde başımı salladım. "Fark etmemiştim, çok üzüldüm şimdi."

Dalga geçmesi beni sinirlendirse de bunu ona çaktırmadım. O dünyanın en kötü insanı falan olmalıydı.
"Neden buraya getirdin beni?"

"Evden uzaklaşalım istedim."

"Sen hiçbir şeyin farkında değilsin. Bakmam gereken bir babam var bunu biliyorsun değil mi?"
Ellerini yüzümden çekti.
"Bizimkiler babanla ilgileniyor. Bu cümleyi söyleyip durma artık bana."

"Seni istemediğimin farkında değil misin?"

"Ama istemek zorundasın." sesi bundan başka çarem yokmuş gibiydi. "Babana bakmak zorunda hissetmiyor musun kendini? Sürekli olarak faturaları ödemek zorundayım demiyor musun?"
Başımı salladığımda devam etti. "O zaman bana mecbursun. Başka işe girmene uzun bir süre izin vermeyeceğim çünkü."

"Yine de kısa süre içinde bir işe gireceğim." henüz nasıl bir iş bilmiyordum ama gireceğimden emindim. Biraz daha onunla kalmaya devam edersem işler iyice çığrından çıkacaktı.

"Tamam. Girebilirsin." kaşlarım çatıldı. "Ama işe girersen benim isteklerim de artar. Sana bu kadar anlayışlı davranamam."

"Ne demek bu?"

"Bazı şeyler yeterli gelmez."

"Yeterli gelmeyecek hiçbir şey yok. Tüm gün yanındayım, daha ne isteyebilirsin ki benden?" koltukta ondan uzağa geçtim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

east of eden | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin