19

1.3K 85 96
                                    

Gözlerimi açtığımda havanın yavaş yavaş karardığını anladım. Akşam oluyordu ve ben bu kadar sıkı sarılan bir adam varken uyanmamıştım.

"Kalk üstümden." onu ittikçe sanki daha çok yapışıyordu bana. "Zayn kalk üstümden, akşam olmuş eve gitmem lazım."

"Ne?" uykulu sesi normale kıyasla daha kalın ve boğuktu. "Uyuyakalmışız. Eve gitmem lazım."

"Gitme." kolunu belime doladı.

"Babama ilacını vermem gerekiyor, yarın sabah da işe gideceğim. Uyan artık."

"Biraz daha." söylediklerimi duymadığı kesindi. Onu biraz daha ittiğimde bunun kesinlikle işe yaramadığını anladım.

"Beni zor durumda bırakıyorsun. Kalk."

Bu sefer cevap vermedi. Biraz daha hareket ettim ve sonunda kurtuldum ondan. "Ben gideceğim."

Gözlerini açtı ve en sonunda yatakta oturur pozisyona geldi, bakışları beni bulduğunda tekrar konuştum. "Eve bırak beni." bu sırada uyumadan önce çıkarttığı pantolonumu, ayakkabılarımı, kazağımı giyip çantamı ve montumu elime almıştım. Odasındaki banyoda kendime gelmek adına yüzümü yıkadım. Saçlarımın dağınık ve gözlerimin şiş olduğundan emindim ve bu umrumda olan son şey bile değildi.
"Gitme demiştim."

"Tekrar söylüyorum." derin bir nefes verdim. "Babamın ilaçlarını vermem lazım, akşam yemeğinin saati zaten gecikmiş." gözlerim kolumdaki saate kaydı, yemek saatini 2 saat geciktirmiştim hem de. "Daha haplarını içecek, çok geç kalmışım. Yarın da erkenden işim var."

Pantolonunu ve kazağını giydi. "Çık o işten."

Kaşlarım benden habersiz kalktı. "Çıkamam, yakında faturaları ödeyeceğim."

"Çık o işten Adia. Benimleyken tek işin ben olacağım. Birlikte uyuyacağız, sevişeceğiz, bir yerlere gideceğiz, arkadaşlarımla takılacağız. İşin bu olacak."

"Ne kadar kötü değil mi?" kendimi tutamadım ama deli gibi de korkuyordum. "Yanında durması için bile hayatında kimse yok. Herkesi parayla satın alıyorsun." bakışları korkunç diye nitelendirebileceğim bir şekilde bana döndü.

"Ne sikim konuşuyorsun sen?" uykulu olduğu için dediklerimi anlamamıştı bile. "Diğerlerini boşver. Ben seni yanımda istiyorum ve yanımda kalmanı sağlamanın tek yolu para." aslında söylediklerimi tamamıyla anlamış olduğunu fark ettim ve doğruluğu canımı acıtmıştı.
Zaten o para etmeni olmasa Zayn ve benim birbirimizle merhabalaşma olanağımız bile yoktu. Birbirimizden çok farklı insanlardık. "Öyle değil mi?" odasındaki banyoya ilerledi ve o da tıpkı benim gibi uykusunun açılması için soğuk suyu yüzüne çarptı. Aynaya doğru eğilip saçlarını düzeltti ve komodinin üzerinden cüzdanı ile arabasının anahtarını aldı. Birkaç dakika içinde arabanın içindeydik. Arabanın ısıtıcısını açtığında ellerimi önünde tuttum ve ısınmasını sağladım. Çok kırgındım, herkese her şeye karşı. Özellikle anneme sinirim hala o ilk günki kadar yoğundu.

Eve gelena kadar Zayn'den nasıl kurtulacağımı ve garip bir şekilde Shawn'ın neden ketçap sevmediğini düşünmüştüm.

Evin önündeki sokakta arabayı durdurduğunda bakışlarım önce binaya ardından Zayn'e döndü. Bana gülümseyerek bakması söyleyeceğim şeyleri karıştırmama sebep oluyordu.

"Pek konuşma imkanımız olmadı." diye söze girdim. "Ama gerçekten bunu yapmaya devam edemem. Aramızdaki bu şey daha da sağlıksızlaşmadan bitsin, olur mu?"

"Bitmesin." çattığı kaşlarını her gördüğümde aklıma Candice'in kırmızı yanağı geliyordu ve daha çok korkuyordum.

Sıkıntılı bir nefes verdim. Ellerimle yüzümü kapattığımda onun elinin sıcaklığını da yüzümde hissettim. "Yarın gece geleceğim." Bakışlarım ona döndü. "Ve bu işte şaka olmadığını anlayacaksın. Tamam mı Adia?"

east of eden | zmWhere stories live. Discover now