O kadar güzel geldin ki bana , hiç gidesim yok senden

817 495 67
                                    


Şimdi anlıyordu Robar'ın alalacele evlenmek istediğini . Baran ağa onun her zaman arkasındaydı aynı babasının yanında olduğu gibi en yakın arkadaşıydı .  Hatta çocukluk ve asker arkadaşıydılar , ne çok dua etmişlerdi sırf vatan görevlerini beraber yapmak için yapmışlardı'da oğlu gibi severdi Robar'ı ayırmaz'dı . Can dostunun ona emanetleri idi ailesi .

Genç ağa yavaş yavaş ayağa kalkıp genç kadının yanına gitti . Ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu  söylemeli miydi muhteşem göründüğünü ? Ya da kimseyi umursamadan genç kadınla dans etmek istediğini mi söylese . Biraz daha bu şaheser kadına bakarsa kalbinin dayanamayacağını biliyordu , o yüzden gözlerini genç kadından kaçırdı. İster istemsiz bir şekilde elini yanağına görürdü bu istemsiz yaptığı hareketi geçmişte Robar'la aynı duyguları paylaşan kıdemli ağaların kafalarındaki birçok soruyu ortadan kaldırmıştı . İşte o an konağın yaşlı kadını konuşmaya başladı .

- Îro helaven min îro şa bûne ku ji xwişka min a zewaca Robare yekem yekem , xwişka min bi xer hatî . Roja xwede Yezdan her kese genc dike . "

( Dostlarım bugün torunum Robar'ın evliliğin ilk adımı olan sözümüze hoşgeldiniz hoş gidersiniz inşallah. Allah bir gün herkes nasip etsin hayırlısıyla . )

Dedikten sonra diğer torunu olan genç kıza doğru bakıp .

- Bi rastî , keça min . ( Söz tepsisini getir kızım .

Dedi yaşlı kadın gözlerinin dolmasına engel olamadı , düşünmezdiki birgün Robar'a da bu sözleri söğlüyeceğini . Umursamadı hiç kimseyi tutamadığı  göz yaşlarını bıraktı ,  bugün onun bayramı'dı üzüntüden değil sevinçten ağlayanlardan'dı torunu da ona çekmişti uzatılan peçeteyi alıp göz yaşlarını sildi . Torununun getirdiği tepsiğin üzerinden iki söz yüzüklerini aldı . Küçükken Hümman Hanım iki gencin sol yüzük parmaklarına taktı .

- Kesek hezkirin ne tene hestek hezek e; ev biryar dadgay sozek e. Heke hestek hes dikir , hûn ne ku hûn ji hev re bimînin ji hevdu hez bikin .
( Birini sevmek yalnız güçlü bir duygu değildir ; bu bir karar , bir yargı , bir söz vermedir. Eğer sevgi bir duygu olsaydı birbirini ölünceye kadar sevmek için söz vermek gerekmez di )

Yaşlı kadın tekrar ağlamaya başladı tutamıyor du işte göz yaşlarını ne yapabilirdi ki onunla beraber gelini Saliha hanım ise gözleri doldu bu anı bekliyorlardı iki kadında heleki Hümman hanım kocası ile sözlendikleri zamanı hatırladı parmağına yüzüğü taktıklarında kayınpederi çocuğunun ve onun evladının düğününü görürsünüz demişti malesef kocası oğlunun düğününü görmüştü fakat torununun kini görememiş . Genç ağa babaannesinin inci tanesi gibi parıldayan göz yaşlarını sildi kötü bir şey di sevdiklerini ağlamasına dağlar kadar olan kalbi dayanamıyordu . Sebebi olan kişileri yakardı ama bu sefer başka biri değil di bizzat kendisiydi . Hümman hanım torununun elini tuttu yüzünün üzerinde genç ağa babaannesinin elini öptü bu duygusal anıya dayanamayanlar olmuştu destek olanlarda olmuştu herkes anlamıştı Hümman hanımı ses etmemişlerdi bazıları da yaşlı kadının içinde ki acıyı paylaşıyordu onlarda bu aşamadan geçmişlerdi .

- Di demek kurt de , rojen kef×weş en ×weşik û yek tişte ku di navbera we û wezîfeyen we veşartin hespen sor sor in.
( Kısacası güzel sağlıklı mutlu günler yaşamanızı ve aranızda tek kopan şey nişan yüzüklerinizin kırmızı kuldelesi olsun. )

Altın kaplama makası tepsiden alıp kurdelenin ortasından kesti ardından alkış sesleri yükseldi tebrikler den sonra mardinin en meşhur en güzel yemekleri mumbar , kızartılmış içli köfte , irok , soğan ve patates kebabı , hindi ve kaburga dolması , zerde , zingil , kahiye , harire

 İKİ ALYANS BİR KALP Место, где живут истории. Откройте их для себя