UYANIŞ | UMUT

1.7K 99 144
                                    

HERKESE MERHABA. YENİ BÖLÜM YAYIMDA ÜSTELİK SINIRI GEÇMEDEN BUNDAN SONRA YAZDIKÇA ATACAĞIM. SINIR FALAN YOK ZATEN SINIRI TAKTIĞINIZ DA YOK :) KEYİFLİ OKUMALAR

BÖLÜM MEDYASI: CİHAN MURTEZAOĞLU - BİR BEYAZ ORKİDE

                                      D.Ö.R.T - KİM ÖLÜ KİM DİRİ 

                                       

*-*-*-*-*-*

Ahsen kulaklarına dolan sesin üzerine giydiği şaşkınlığa dokunduğunda gözleri de bu şaşkınlığa doğru orantılı bir şekilde irileşmişti. Sırtını kanepeye yaslarken ortamda hissedilen tek duygu Fırat'ın cevap bulmayı bekleyen soruları, Ahsen'in sırlarla dolu hayatını kapsayan meraktı. Üşüyen ellerini ovuşturup kendisine bakması için çıldıran çikolata kahvesi hareleri hedefine aldı. Gözyaşları kurumuş yanakları sıkılaşmıştı.

"Umut kim Fırat?"

Bilmezden geldiği gerçeği duymak istemiyordu. Yokluğunda kimlik değiştirip öyle yaşadığını kimsenin fark etmemiş olmasını ummuştu yıllarca. İşin içine giren polislerin olayları çözmesi hem kendisini hem de Fırat'ın yokluğunda yanında olan insanları zor duruma düşürebilirdi.

"Çakır'ın anlattığı kız. Onunda böyle bir dövmesi varmış." Ahsen kulaklarına dolan isimle dünyanın ne denli küçük olduğunu bir kere daha görmüş oldu. İstanbul'da bir tane adam kalmamış gibi gidip Fırat'ın arkadaşlarından biriyle mi dertleşmişti yani? Derin bir nefes alıp ortamdaki kasvetin tırnaklarını ciğerlerine geçirmesine seyirci kalarak araladı dudaklarını. "Bendim."

Fırat kulaklarından içeri sızan her kelimenin yankısını yüreğinde hissederken elini uzatıp dövmeye dokundu. Ahsen ne yapmaya çalıştığını anlar gibi sırtını ona döndüğünde yapılan her hareket içinde taş taş üstünde koymuyordu. Fırat, aklına düşen kelimelerle dolan gözlerini kırptı. Çakır'ın ağzından çıkan her kelimenin kulaklarında çınlaması acısını katlıyordu. Dudaklarını dövmeye bastırdı. Burun deliklerine dolan sızı içini karartıyordu.

"Sana bunu yaptığım için özür dilerim." Dünden beri defalarca kez özür dilese de içinde ki yangın bir an olsun azalmıyor onları içi tıka basa acı dolu bir kutuya kilitliyordu. Bulundukları alan ikisinin sevdasının büyüklüğüne dar gelse de kapana kısılmaktan şikâyet etmiyorlardı. Ahsen yüzünü dönmeden sırtını geriye yaslayarak Fırat'ın kollarına girdi. Gözlerine bakacak cesareti yoktu şu aralar. "Bize bunu yaptığım için ben özür dilerim." Fırat kollarını bedeni etrafına sarıp dudaklarını boynuna gömdü. Doyasıya içine çekmek istediği koku şu an burnundan dolup ciğerlerine yerleşiyordu. Mutlu olma zamanı gelmişti. Sonu ne olursa olsun Ahsen'i mutlu edecekti. Bundan sonra yaşayacağı duygular arasında acı yoktu. Ellerini tutma isteği duygularını ekarte ettiğinde iri avuçlarına Ahsen'in narin parmaklarını hapsetti. Teninde çağlayan soğuk alıcılarına pençelerini geçirdiğinde içinden okkalı bir küfür savurdu.

"Ellerin buz gibi hatun."

Ahsen sıkıntıyla iç çektiğinde mırıldanır gibi konuştu. "Böbreklerim yüzünden. Serin yerlerde ince kıyafetlerle oturmamam gerekiyor." Fırat etrafını koyu bir sis bulutu gibi saran tedirginliğini yansıtmadan odanın sıcaklığını ölçtü. Çok soğuk değildi ancak sonbahar aylarıydı neticede ufak bir esinti mevcuttu havada. Yerinden kalkıp dış kapıyı açtı. Sabri karşısında dikildiğinde ona baktı. "Sabri evin sıcaklığını arttır biraz, Ahsen'in üşütmemesi gerekiyormuş. Evi sıcak tutun." Sabri onay mırıltıları eşliğinde bahçe geri döndü. İçeriye geçmeden üst kata çıkıp kalın bir battaniye alıp aşağı indi. Battaniyeyi Ahsen'in üzerine örterken Ahsen kedi gibi sokulmuştu çoktan yün battaniyenin sıcaklığına. Fırat koltuğa oturduğunda, battaniyenin altında kendisine de yer açıldığını görünce ikiletmeden yanına kaydı. Kolunu omzuna dolayıp sevdiği kızın başını göğsüne çektiğinde karşısında kapalı duran televizyon ekranına baktı. Gözleri sabit bir noktaya baksa da ruhu sabit bir noktada kalamıyor oradan oraya savuruyordu kendini. Ağlamaktan kızaran gözleri batıyor kirpikleri sızlıyordu adeta.

UYANIŞ [ TAMAMLANDI ] RÜYA SERİSİWhere stories live. Discover now