UYANIŞ [ TAMAMLANDI ] RÜYA SERİSİ

UYANIŞ | DONÖR

Uzun zamandan sonra ilk bölüm geldi. Umarım keyif alırsınız kitapların hiçbiri yarım kalmayacak fırsat buldukça yazıp atacağım sizin için.  Sıklık olarak gelecek bölümler genelde yaz döneminde olacak. Hepinizi seviyorum. Keyifli okumalar. 

Bölüm şarkısı: Yüzyüzeyken Konuşuruz - Esen 

Tek kişilik yatakta iki büklüm uyumaktan beli tutulan Fırat göğsünün üzerindeki ağırlık ve hafif ıslaklıkla uyandı yeni güne. Ahsen'in düzenli nefes alışverişine bakılırsa hissettiği bu ıslaklık tahmin ettiği gibi gözyaşları değilde Ahsen'in salyasıydı. İçten bir şekilde gülerek yerinde kıpırdandı. Bu anı ölümsüzleştirmesi  gerekiyordu. Cebinden telefonunu kaptığı gibi sevdiği kadını uyandırmadan birkaç fotoğraf çekti. Her karede biraz daha büyümüştü sırıtması. Kolları arasından çıkıp yavaş adımlarla odadan çıktı. Yatak odasına girip kendini banyoya attı. Saat daha sabahın altısıydı. Yeni dövmesine gereken bakımı yaparken yine Ahsen'li düşüncelere dalmıştı. Odadan çıkıp aşağı indi. Mutfak masasına dolaptaki kahvaltılıkları çıkarıp teker teker dizdi. Su ısıtıcısına kahve için su koyup ısınana kadar servisleri de dizdi. Ahsen için meyve suyu çıkarıp kendi kahvesi içinde kupasını aldı. Ekmek sepetine yeni konulduğu belli olan ekmekleri sofraya bırakıp üst kata çıktı.

Ahsen yüz üstü uzanmış yastığı sıkıca sarmıştı. Yatağın yanına diz çökerek saçlarını kulağının arkasına ittirdi. Yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bırakıp yorganı üzerinden çekti. 

"Hadi hatunum kalk. Kahvaltı hazır." Ahsen mızmızlanmadan gözlerini açtığında ağzının kenarını silip bakışlarını sevdiği adama odakladı. "Günaydın." Derin bir gülümsemeyi suratına yerleştirip dudaklarından bir öpücük çalıp yerinden doğruldu. "Günaydın güzelim." Ahsen yataktan kalkıp yanağına bir öpücük bıraktı. İçine çektiği derin nefes gülümsemesi için yeterliydi. Yatak odasına geçip banyoya yöneldiğinde Fırat  bugün giyeceği takım elbisesini seçmek için giyinme odasına döndü. Parlament mavisi bir gömlek çıkarıp siyah kumaş pantolonuyla birlikte üzerine geçirdi. Yakasında bir düğmeyi açık bırakıp aynı renkteki yeleğini de giyip parlament mavisi ceketini giydi. Ahsen ev botunun ardında bıraktığı plastik sesi duyurarak kafasını kapıdan uzattı. 

Fırat parfümünü sıkmak için hareketlendiğinde Ahsen uçarcasına odaya girip kolundan tuttu. "Sevmiyorum bu kokuyu. Eski parfümünü neden bıraktın?" kaşlarını çatarak Fırat'ın  afallamış gözlerini süzerken derin bir nefes verdi. "Unutmuşsun, Fırat." Fırat konsolun yanında duran pufa oturdu. "Seni hatırlamam benim için yeterliydi. Gerisini hatırlamıyorum." derin bir nefes daha Ahsen'in ciğerlerine doluştuğunda gözlerini ışıldatarak mırıldandı. "Giorgio Armani" Fırat biraz soluklanıp cep telefonunu aldı. Stil danışmanını arayıp Ahsen'e baktı. Yıllardır birlikte çalıştığı kızın sesini duyduğunda konuştu. "İyi günler İrem."

Ahsen kaşlarını çatarak dinlemeye başladı. "Ben parfümümü değiştirmek istiyorum. Giorgio Armani." Ahsen dikkatini Fırat'ın surat ifadesine odakladı. "Kız arkadaşım eski parfümümü kullanmamı istiyor, İrem Hanım. Bu kez sizin zevklerinizin dışına çıkmalıyız." cümlesinin sonunda serseri tebessümü sahneye çıkmıştı. Ahsen dudaklarını sinirle gererek geriye doğru iki adım attı. Damarlarında dolaşan kıskançlık hissini uzun zamandır duymadığından etkisi büyük oluyordu. Fırat biraz daha konuşup parfümü akşama doğru yollayacağını öğrenerek aramayı sonlandırdı. "Kim bu kendi zevklerine göre seni yönlendiren kadın?" ortamı saran kıvılcımların bilincine daha konuşurken varan Fırat sinsi sırıtışıyla Ahsen'i kucağına çekti. "Stil danışmanım İrem." Ahsen gözleriyle Fırat'ın yüzünü tararken düşündü. "Stil danışmanına muhtaç kalacak kadar zevksiz bir herif misin sen?" Ahsen'in cümlesine kahkahasıyla cevap veren Fırat sevdiği kadını biraz daha sarıp alnına bir öpücük kondurdu.