Hamileydim.... Akıl alınacak gibi değil mi? Bu sefer çok dikkat edecektim. Hastaneden çıkalı 2 hafta olmuştu. Neredeyse 1 aylık hamileydim. Karnım normaldi, henüz büyümemişti. Yataktan kalkıp üstümü değiştirdim. Çok uyuyordum. Geçen Çarşamba günü tam tamına 18 saat uyumuştum. Aşağıya inip mutfağa girdim.
"Kolay gelsin xanimlar." Dedim gülerek.
"Sağ olun Xanimağam." Dediler hep bir ağızdan.
Canım çok sıkılıyordu. Bulaşıkları yıkıya bilirdim. Arkamı dönüp kapının arkasından önlüğü alıp üstüme geçirdim. Bulaşıkların olduğu yerde durunca biri kolumdan çekip sandalyeye oturttu.
"Yade Keje. Bir sorun mu var?"
"Yok buke(gelin). Alışverişe gidiyor Zeynep. Sende onunla birlikte git." Üstümden önlüğü çıkartırken konuştum.
"Tamam Yade Keje. " yukarı çıkıp üstüme bir ceket geçirip aşağıya indim.
Annem arabaya binmişti. Ne alışverişi yapacağımızı bilmiyordum. Kısa süre içinde çarşıya gelmiştik. Arabadan ilk annem indi arkasından ben.
"İlk nereye gidiyoruz Zeynep Xanimağam?"
"Bugünkü alışverişte bana karşı gelmeni istemiyorum. Anlaşıldı mı buke(gelin)?"
"Tabi Xanimağam." Dedim
Bir sürü dükkana girdi. İlk bindallı allı. Siyah ve altın renkli işlemeleri olan. Sonra bir kuyumcuya girdi. Bana bir tane gerdanlık ve birkaç parça takı seçmemi istedi. Gerisin geri beni arabaya gönderdi. Ne yaptığını almamıştım. Karşıda gelmek istemiyordum.
Yaklaşık yarım saat gibi bir süreçte annem geri geldi. Adamlar torbaları bagaja koyunca yola çıktık. Eve gelince odama gidemeden babam benden bol köpüklü türk kahvesi istedi. Fazla bekletmeden kahveyi yapıp götürdüm. Bir vakit yanlarında durduktan sonra izin isteyip odama çıktım. Yaklaşık 1 saat sonra yardımcılardan biri odama bir paket ile geldi.
"O nedir?"
"Bilmiyorum gelinağam. Mirza ağam ve Zeynep Xanimağam bunu size göndermemi istedi. Birde Mirza ağam size bir şey iletmemi istedi."
"Ne iletmeni istedi?"
"Eğer pakedin içindekileri yapmazsanız onun elinden çekeceğiniz varmış. "
"Tamam. Yatağın üstüne koy lütfen." Yatağın üstüne oyup dışarı çıktı.
Hızla pakedin yanına gidip fermuarını açtım.
Gözlerimin kamaştığını hissettim.
İçinde çok güzel bir gelinlik vardı. Hiç abartmadan 15 dakika boyunca izledim. Pakedin içini tekrar açınca siyah bir kağıda beyaz yazılmış bir not vardı.
"Bunu üstüne giymen için 8 dakikan var. Makyajını saçını neyini yapacaksan onun içinde 2 dakikan var. 10 dakika içinde hazır ol yoksa..."
Not burada bitiyordu. Hızla üstümü giyindim ve makyaj yaptım. Yatağa oturup Mirzanın içeri gelmesini bekledim. Kapı açılınca ayağa kalktım. Ama gelen Mirza değildi. Abimdi. Evlendiğim günden beri beni arayıp sormayan abim.
"Kardeşim."
"Ne işin var burada?"
Onu affetmeyecektim. Onun yaptığı şeyin ceremesini niye ben çekiyordum. Evliliğim iyi yöne gidebilirdi, ama dayaklı kavgalı bir evliliğimde olabilirdi.
"Kız kardeşimi, canımı, balımı görmeye geldim."
"Öyle mi diyorsun?"
"Evet güzelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL (Tamamlandı) #wattys2018
General FictionBölüm tanıtımı açıklamadan sonradır. Berdel benim çok küçükken yazdığım bir kitap. Yazım hataları kafa karışıklıkları mantık hataları ile dolu bir kitap. Ama bunu her ne kadar bütün kitaplarda söylesemde takılmıyor ve anlamazlıktan geliniyor. Bende...
