19. Bölüm

40.5K 1.4K 88
                                    

Bu hamilelik ne iğrenç bir şey, ama bir  o kadar da güzel bir şeymiş. Karnım büyüdüğü için uyuyamıyordum. En sonunda nasıl uyuyacağımı buldum. Belimin altına ve diz kapaklarımın altına yastık koyuyordum. Ellerimi de ensemde birleştirip rahatça uyuyordum.

Şuan ise canım sıkılmış bir şekilde salonda oturuyordum. 1 saate kalmaz kocam gelirdi. İkiz bebeklerin haberi bütün Mardin'e hemen yayılmıştı. Bunun şerefine bütün Mardindeki çocukların ve durumu olmayanlara yardim, ve bizim avluda iki aileye de yemek verilecekti.

Gözlerimi televizyona çevirince çok güzel bir şey gördüm.

PORTAKAL

Yerimden yavaşça doğrulup mutfağa doğru gittim. Yardımcılar beni görünce hemen yanıma geldiler. Mirzaya hak verdim şuan. Veletleri bende istemiyorum. Bunu taşımak bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. Tamam, hastalara baktık. Ama böyle olduğunu tahmin etmiyordum.

"Bir şey mi istediniz Xanimağam?"

"Portakal." Dedim sandalyeyi çekip otururken.

Önüme 1 tane portakal konunca 'cidden mi?' der gibi yüzlerine baktım. Bir dilim portakal için şuan yapmayacağım şey yoktu.

"Kız getirsenize 1 tane daha." 1 tane daha gülerek portakal verdiler.

Elime alıp hızlıca soymaya başladım.

O kadar çok kendimi kaptırmıştım ki 5 tane yemiştim. 2 tane kesmemişti beni. Bıçak olan elime dokunulunca fena korkmuştum. Gelenin kocam olduğunu anlayınca güzel bir nefes verdim.

"Bixerhatin mirikemin(hoş geldin kocacım)"

"nav xere de bi Berika'm(hoşbulduk Berikam)" Bir eli dikkatimi çekti o ara. Arkasında duruyordu.

"Elinde ne var?"

"Hiç senin çok seveceğin bir şey."

Elini arkadan çıkartınca 2 tane portakal vardı. Gözlerimin ışıldadı hissettim. Niye bugün bu kadar çok portakal yemiştim ben.

"Oha Berika. Bana böyle bakmadın. Resmen sevgi ile bakıyorsun portakala."

"Evet mirikemin(kocacım). Ona sevgi ile sana aşk ile." Dedim elinden alıp masaya koyarken. Bunu duyduktan sonra Mirza gevşeyerek portakalları bana verdi.

"Ha bana aşık olduğunu kabul ediyorsun yani?"

Ona aşıktım. Yani bir şekilde bağlanmıştım. 

"Evet sende bana aşıksın. Yaptıklarını unutmadım kocacım" dedim portakalı soyup ağzıma atarken. 

Kafasını gülerek sağa sola salladı.

"Ben yukarı çıkıyorum. Gel geç kalmadan. Oyalanma. Uyumak istiyorum."

Ellerimi yıkadım ve kuruladım. Mirza salondan geçip merdivenleri çıkarken bağırdım. Üstünde ki takım fazla vücuduna yapışmış ve kaslarını belli ediyordu.

"Kıvırtmadan Mirza kıvırtmadan." Dedim gülerken. Mirza ise şakama uyup sanki daha fazla eğlenmek için ceketini çıkarttı ve eline adlı. Kocamın kalçası bile çok güzeldi. Bir sağa bir sola doğru vurdu odaya girerken. Bende odaya girdim kapıyı kapattım.

"Eeee kasamı beğendin mi Xanimağam?"

Essah beğenmiştim valla. Çok güzeldi.

"Erkeğin kalçalısı kadını salçalısı olur derler." Dedim yatağa zorlukla otururken. 8 aylık olmuştu doğuma bir ayım kalmıştı. Ve fıtık olacağım diye çok korkuyordum. İkiz bebeklerdi ama resmen bütün omurgam çökmüştü.

BERDEL (Tamamlandı) #wattys2018Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon