Belki: Kalın bağırsağımı bile seviyorum artık
Belki: Ben kendimi sevip geldim sen neredesin -13.18-
Belki: Tuna -13.33-
Belki: Neyse sen gelene kadar kendi kendime konuşam
Belki: Hani sen geçen hafta alışveriş mağazasına gitmiştin ya
Belki: Ben tabii ki peşindeydim o sıra
Belki: Seni kesen İngiliz bir hatun vardı
Belki: Allah var güzeldi de
Belki: Sonra arkadaşlarıyla konuşurken duydum ben bunu
Belki: Muhteşem ingilizcemin el verdiği kadar çevirdim
Belki: Seni ağına düşüreceğini söylüyordu benim çevirime göre
Belki: İşte sonra sana doğru yürümeye başladı
Belki: Ben gidip bu kızın kolunu tutup mağazalardan birine soktum
Belki: Baya tehdit ettim
Belki: What dedi
Belki: Çünkü türkçe bilmiyordu
Belki: Gittim çantasından telefonunu alıp Google çeviriye bedduaları yazdım kızın eline tutuşturdum telefonu
Belki: Sonra cool cool uzaklaştım ve tekrar seni izlemeye başladım
Belki: Aman neyse
Belki: Neredesin ya sen
__