#SON

11K 594 641
                                    

Genç kadın arabadan indiği an yaşlar gözlerinin kenarlarına birikti. Bir eliyle ağzını kapadı, hemen ağlamak istemiyordu.

"O... Adım attığım toprağın altında." uzun zamandır kabullenemediği gerçek ağzından dışarı süzüldü. Kalbinin durduğunu hissetti.

Geride bıraktığı adamı düşünmeden hızla mezarlıkların arasına girip Tuna'sını aramaya başladı.

Aradığı mezarlığı bulduğunda, kendisine bir kaç dakika önce ihanet eden ağlama isteğiyle ıslanmış yanaklarını sildi, bulanık zihninin izin verdiği kadarıyla yarım yamalak.

Üzerindeki siyah elbiseye aldırmadan yarım saat önce yağan yağmurun ıslattığı mermere oturdu.

"Bak, ben geldim, abi." dedi sesinin titrememesine özen göstererek. "İlk defa geldim. Özür dilerim, korktum."

"Ben hala senin gittiğine inanamıyorum, gidip beni bıraktığına."

Sustu, sessizliğin aralarındaki tek muhabbet olmasını istedi ama içinde biriktirdikleri ona susması için uzun bir süre vermedi.

"Çok özledim ben seni."

"Sen benim annem, babamdın."

"Saçlarımı taramanı, beni Çağandan kıskanmanı özledim." 

"Keşke burada olsan... Burada olsan, bana sarılsan ve her şeyin geçeceğini söylesen. Buna o kadar ihtiyacım var ki."

Tekrar kısa bir sessizlik oldu, ardından bakışları bu sefer abisinin mezarının yanındaki mezara kaydı.

"Ama sen onunla mutlusundur. Belki'n seni belki de mutlu etmiştir, ha?" gülümsedi bu düşünceyle.

"Mine..." omzuna dokunan ele döndü kadın refleksle. Gözleri yaşlı adam, kadınının elini tutup ayağa kaldırdı, sarıldı ve fısıldadı kulağına.

"Her şey geçecek, güzelim, geçecek."
__

fırtına 'textingWhere stories live. Discover now