-5- Gölge (Amber)

4.1K 203 36
                                    

Eric'i Amber'la konuşurken yakalamıştım. Ama Amber'ı ben yaratmıştım. O sadece bir gölge, bir hayal ürünü idi. Yoksa daha da mı fazlasıydı. Bilemiyorum ama bunu Eric'le konuşmalıydım. Telefonumu aldım ve ona mesaj attım. "-Hey Eric, konuşmamız lazım. Akşam buluşalım." Aşağıya indim. Ash ve Danny'e çaktırmadan bodruma gittim. İçerisi çok karanlıktı, ve kirliydi. Hemen sandık ve kutuları karıştırmaya başladım. Buralarda mutlaka işe yarar bir şeyler olmalıydı. Hadi ama nerde bu dosyalar. Şuana kadar tam üç sandık karıştırmıştım. Buralarda bir yerde işe yarar bir şeyler bulmalıydım. Hadi ama. Tam pes etmişken ayağım küçük bir kutuya çarptı. Hemen eğilip kutuyu aldım. İçinde benim tedavi belgelerim vardı. Hepsini inceledim. Evet, şizofreni nedeni ile tedavi görmüştüm. Doktor notlarında iseeee, hayal gördüğüm, kendi beynimde yarattığım şeylerle konuştuğum ve var olmayan varlıklar gördüğüm yazıyor. Bense bunlara sadece gülüyorum. Ama bir açıdan bakacak olursak, Amber benim hayal ürünüm ve Eric onunla konuşuyor yani Amber aynı zamanda onunda hayal ürünü ve bir varlığı sadece bir kişi yaratabilirse o zaman Eric ve benim düşsel ve dolaylı yoldan hayal kurma-canavar yaratma bağımız var. Ah hayır, bu hayatımda duyduğum en saçma şey. Ama nasıl oluyorda Eric'le aynı yaratığı tanıyor oluyoruz? Bunu aklım almıyor. Her neyse sanırım bodrumda biraz daha araştırma yapmalıyım...

>>>Eric'in ağzından<<<

Tanrım bu nasıl olur. Amber'ı küçüklüğümden beri görüyordum ve onunla konuşuyordum. O benim arkadaşımdı. Alice de benim arkadaşımdı. Ama Amber benim hayal ürünümse, Alice onunla nereden tanışıyor. Veya asıl soru şu; AMBER GERÇEKTEN BİR HAYAL ÜRÜNÜ MÜ? Bunu daha önce hiç düşünmemiştim. Amber'ı ilk defa 6 yaşımda yani ailem boşandıktan sonra görmüştüm. Annem babamdan sonra başka bir adamla evlenmişti ve adamla aramın iyi olduğu söylenemez. Hatta küçüklüğümden beri sarhoş oldukça beni döverdi. Zaten Alice'le ilk tanıştığımız gün yüzümdeki yaraların sebebi de buydu. Daha doğrusu kızarıklıkların. Don yani üvey babam bana elini kaldırınca bu sefer dayanamadım ve kaçtım. Banklarda otururken de Alice'le tanıştım. Birnevi bu açıdan Don'a borçluyum. Alice gibi iyi biriyle arkadaş olmamı sağlamıştı.(Y.N.*= Dolaylı yoldan. Yoksa Eric'e kalkan eller kırılsın.) Konuya dönecek olursak, belkide Amber benim hayal ürünüm değildir. Belkide o daha farklı bir varlıktır. Bir düşünüyorumda, Alice bana pek arkadaşının olmadığını söylemişti. Benim de pek arkadaşım yoktu. O zaman ortak noktalardan seçmeye çalışırsak, Amber sadece yanlız insanlarla konuşuyordu. Ama bence bu yetmez, yani Amber dünyadaki bütün yanlızların yanında olamaz ki. Şöyle bir gözden geçirdim. Benim en sorunlu anımda yanımda olmuştu. Yani Alice'inde sorunları olabilirdi. Ama ne ?

>>>Alice'in ağzından<<<

Evet, en azından şu kadarını çözmüştüm, Amber sadece sorunlu insanlarla iletişim kuruyordu. Ama Eric'in ne gibi bir sorunu olabilirdiki? Annesinin ve babasının hayatta olduğunu biliyordum. Hatta üvey babasıyla çok iyi geçindiğini de söylemişti bana. Düşünüyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Sakın ha bana bu konuyu fazla abarttığımı söylemeyin, ben bu konu yüzünden 4 yıl tedavi gördüm. Ama mevzu benim zannettiğim kadar basit değildi sanırım. Saatime baktım, 21:00. Eric'le konuşma zamanı gelmişti. Üstümü değiştirip evden çıktım. 4 bloğu koşarak geçtim ve bahçeye geldim. Ama bu sefer Eric yoktu. Sanırım biraz beklemeliydim...

"Alice." "Alice." Gözlerimi açtığımda Eric karşımda duruyordu. "Buarda uyuyakalmışsın, hadi kalk." Saatime baktım, yaklaşık yarım saattir burada uyuyordum. "Eric, konuyu biliyorsun." "Evet, konu Amber." "Onu ilk defa ne zaman gördün ?" "Annem ve babam yeni boşanmıştı ve annem başka bir adamla evlenmişti." "Eric bana doğruyu söyle, o adam sana bir şey yapmışmıydı ?" "Evet, beni dövmüştü. Yardıma ihtiyacım vardı ve sonra Amber'la tanıştım. Peki sen? Onu ilk ne zaman gördün ?" "Danışmanlıkta, yani benim deyişimle tımarhanede." "Dur biraz, sen tımarhaneye mi gittin ?" "Evet. Üzgünüm bunu sana söylemen gerekirdi." "Önemli değil. Hem kaçık bi arkadaşım var, çok havalı. Peki, sadece orasıyla mı alakalı yoksa orada olan bir olay mı veya başka bir şey. Ayrıca Amber'la orada tanıştıysan tımarhaneye neden gittin ?" "Aslına bakarsan orda olan bir olayla alakası yok. Annem ve babam ben daha bebekken iple intihar etmişler. Ayrıca Amber benim gördüğüm ilk hayali varlık değil." "Nasıl yani başkalarıda mı var ?" "Bilemiyorum ama yaklaşık beş yaşımda, yağmurlu bir günde dışarıyı seyrediyordum. Daha sonra dışarıda ayakları olmayan ve The Walking Dead zombisi tipli bir kadın gördüm. (Y.N.= Bknz: Koy Walking Dead'e oynasın.) Zaten her şey o kadını gördüğümü söyledikten sonra başıma geldi." "Anladım. İkimizde zor günler yaşamışız ve anladığım kadarıyla Amber zor durumda olan çocuklarla iletişim kuruyor." "Evet, buraya gelmeden önce bende bunları düşünmüştüm." Sanırım bu konuda buraya kadardı. Eric'le konuşmuştuk ve ben evime dönmüştüm. Bu gerçekten harikaydı, sanırım onunla konuşunca rahatlamıştım.

Günaydın kendime. Bugün güzel bir gün olacağa benziyordu. Telefonumu elime aldım veee iki tane bildirim. Şu 'sosyalleşmek' adına açtığım siteden gelmişti. Bir göz atmakta yarar var diye düşündüm. Biri güncellemeydi ve diğeride bir arkadaşlık isteğiydi. Kabul ettim ve 1 dakika sonra bir mesaj geldi; "-Selam, ben Dexter."

Canlarım, normalde yeni bölümü iki gün sonra yayınlayacaktım ama duramadım :D Bir arkadaşım yeni bölümü öğlen yayınlamamı istemişti :P (Eylül'e selamlar asdfgg) ama yazarınız The Walking Dead'in 1. Sezonunu bitirmekle meşguldü. Bir sonraki bölümü yarın veya sonraki gün yazarım artık, yani ne zaman fikir gelirse. Bu arada unutmayın, yorumlarınız ve oylarınız benim için çok önemli. Hepinizi çok çok öpüyorum umarım bölümü beğenmişsinizdir. #.# Ha bu arada ((Y)azar (N)otu) Eğer yazar notlarının hikayeyi böldüğünü düşünüyorsanız, onları direk geçebiliriniz. Hikayenin akışını etkileyen notlar olmadığnı düşünüyorum. :*

EvlatlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin