3

2.4K 256 234
                                    


Hayatta yapmamız gereken bazı tercihler vardır. Bunlar bizi bazen yanlış yola bazense doğru yola iletir. Yapmamız gereken tek şey, bu seçimi yaparken kalbimizi dinlemektir. Sonuç ne olursa olsun, en doğru kararı daima o verecektir.

Seo Joon'la olan eğitimler sonunda bitmiş ve eleme günü gelip çatmıştı. Taehyung'la Jimin buluşma yerleri duvarın üzerinde oturmuş, yıldızları izliyorlardı. Bu süre zarfında Hoseok Jimin'le konuşmayı denemiş ama kararlı olduğunu görünce abisini oyalama görevini üstlenmişti. Jimin evden Hoseok'a gidiyorum diyerek çıkıyordu. Jin onların birlikte antreman yaptıklarını sanıyordu. Başta yalan söylemek ikisinin de vicdanını rahatsız etse de, bundan başka çarelerinin olmadığını bildikleri için iç seslerine kulaklarını tıkamışlardı.

"Jiminie." diye mırıldandı Taehyung omzunda başını dinlendiren bedene. Hımlamasıyla devam etti. "Hala vazgeçebilirsin, biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum." dedi iç çekerken küçük olan. Başı hala arkadaşının omzundaydı. Tepesindeki manzara gözlerini büyülüyordu. Keşke, diye düşündü içinden. Keşke biz de onlar gibi birlikte yaşamayı başarabilseydik. "Ama vazgeçmeyeceğim Taehyung. İçimden bir ses bunu yapmam gerektiğini söylüyor."

"İçindeki ses her zaman doğruyu söylemiyor olabilir Jimin." Taehyung son bir umut arkadaşını vazgeçirebilmek için çabalıyordu. Nafile olduğunu o da biliyordu ama içi rahat etmiyordu bir türlü. Suçlu hissediyordu.

"Haklı olabilirsin Tae. Ama yine de hiçbir şey yapmamaktan iyidir."

"Jiminie... sana bir şey olursa-"

"Olmayacak Tae." dedi küçük olan başını kaldırıp arkadaşının yüzüne bakarken. "Kendimi tehlikeye atacak bir şey yapmayacağım. Ölmeyeceğim."

"Bana söz ver." Taehyung olanları bildiği için Jimin'in bu denli rahat kalmasını hazmedemiyordu. O salonda birçok kişinin ölümüne şahit olmuştu ve arkadaşının onlardan biri olmasını istemiyordu. "Söz ver bana Jimin."

Jimin büyük kalbine oranla küçük olan kollarını arkadaşının bedenine doladı. Kafasını göğsüne saklayarak daha da sırnaştı ve "Söz veriyorum." dedi. "Sağ salim sana geleceğim ve bundan sonra kimsenin beni korumasına gerek kalmayacak."

Taehyung kendine dolanan kollara anında karşılık verirken yüzünü arkadaşının saçlarına gömdü. Arlarında oluşan sessiz sevgi akımında daha fazla söze gerek yoktu.

***

Hoseok o sabah Jimin'i almaya eve gelecekti. Jimin odasında giyinirken aşağıdan gelen sesleri duydu ve çantasını kaparak merdivenlere yöneldi.

Abisi kapıda dikilirken Hoseok tam karşısındaydı.

"Hazırım hyung!" diye şakıdı. Ama karşısındaki bedenlerin suratlarını görünce gülüşü söndü. "N-neler oluyor?"

"Hiçbir yere gitmiyorsun Jimin." dedi Seokjin.

"Ama çalışmamız laz-"

"Tam da eleme gününde öyle mi?" Seokjin bağırınca Jimin'in cümlesi yarım kalmıştı. "Siz beni aptal mı sanıyorsunuz?" Bu sefer yüzü Hoseok'a dönmüştü. Jimin başını eğerken o dik dik bakıyordu karşısında öfkeden köpüren bedene. "Ben bunca zaman sana abilik yapamadım mı Jimin?" Titreyen sesi Jimin'in susturduğu vicdanını yeniden devreye sokmuş ve gözlerinin dolmasına neden olmuştu.

brave | yoonminDonde viven las historias. Descúbrelo ahora