4

2K 243 44
                                    


Jimin kanlar içinde olduğu yerde yatarken, etraftaki kalabalık dağılmaya başlamıştı. Kanın kokusunu alan köpekbalığı gibi akın ettikten sonra, kurban verilmesiyle rahatlamıştı herkes. Ki şanslılardı. Çünkü yerde yatan 3 beden vardı. Onlara göre oyun buraya kadardı.

Jin sarsak adımlarla minderlere ilerledi. Yaklaştıkça yürüdüğü yol daha da uzuyormuş gibi geliyordu.

Sanki ufak kardeşine hiç ulaşamayacakmış gibi...

Sonunda ayakları mindere değdiğinde dizlerinin üzerine düştü. Gözleri kardeşi ve aynı kandan olmasalar da yine kardeşi olarak kabullendiği Hoseok arasında gidip geliyordu. Ne yapacağını bilemez halde oturmuş, gözyaşlarını dizginlemeye çalışıyordu.

Belki donmuştu, şok geçiyordu. Titreyen bedenine bakan herkes bunu anlayabilirdi.

Yahut korkuyordu... karşılaşacağı gerçekten. İkisi de hareketsiz bir biçimde yatarken, ölmüş olabilecekleri gerçeği yüreğine ağır geliyordu.

Taehyung sonunda kendini saran Jungkook'un kollarından kurtularak arkadaşına koştu. Yanına çömeldiğinde ürkekçe kaldırdı elini. Korktu dokunmaya. İncinmeye hazırmış gibi yatıyordu minik bedeni. Oysa gören uyuyor sanırdı. Ama bedenine bulaşmış kanlar çürütüyordu bu güzel umudu.

Taehyung'un arkasından gelen Yoongi ve Jungkook'ta oradaydı artık. Yoongi tepkisizce dikilirken, Jungkook etrafında donmuş vaziyette duran 3 kişiye lanet etti. Bu işten nefret ediyordu ama ondan başka kimsenin de cesareti yokmuş gibi görünüyordu.

Öldürmek için yaratılmış elleri, daha önce göstermediği; hatta varlığından bihaber olduğu narinlikle kontrol etti tepkisiz yatan bedenleri.

"Yaşıyorlar." dedi sonra. "Ama biraz daha o şekilde dikilmeye devam ederseniz çok geç olabilir."

Jungkook son kez Taehyung ve Jimin'in abisine baktı. Başını iki yana olumsuz anlamda sallarken Yoongi'ye yöneldi.

"Yardım edecek misin?"

Yoongi cevap vermeden Jimin'in yerde yatan bedenini kavradı. Jungkook da aynı şekilde Hoseok'u aldıktan sonra "Bizim odaya götürelim." dedi. "Şimdilik en güvenli yer orası gibi görünüyor."

"Ben de geliyorum!" diye bağırdı az sonra görüş alanına girmiş olan Seo Joon.

Yoongi hiçbir şey duymamış gibi yola devam ederken Jungkook büyüğüne döndü ve yerde hala tepkisizce oturan iki bedeni işaret etti. Seo Joon onu başıyla onayladıktan sonra önce Taehyung'u sonra Jin'i kaldırarak Jungkook'un arkasından ilerlemeye başladı.

"D-doktor lazım." dedi Taehyung sessizliği bozarak.

O anda herkes asıl lazım olan şey yeni akıllarına gelmiş gibi birbirine bakıyordu.

"Burdan birine yaptıramayız." dedi Jungkook.

Kısa bir an sessizlik oldu.

"Ben yaparım."

Taehyung bakışlarını abisine çıkararak "Emin misin?" diye sordu.

"Başka şansımız var mı?" Jin bunu yapacak cesareti kendinde bulmakta güçlük çekse de mecbur olduğunu biliyordu.

"Namjoon." dedi sonra Taehyung. "O yardım edebilir. Siz gidin ben onu alıp geleceğim."

"Malzemeleri de ben ayarlarım." diyerek Taehyung'un peşinden yürüdü Seo Joon.

Odaya geldiklerinde ikisi de kucaklarındaki bedenleri yumuşakça yataklarına yatırdılar. Jin üstündeki şoku henüz atlatabilmiş olacak ki hızlı adımlarla miniğinin yanına yöneldi.

brave | yoonminDonde viven las historias. Descúbrelo ahora