🌕 DEVLET SIRRI | BÖLÜM▪︎22▪︎🍂

226K 9.7K 5.2K
                                    

Hellö 💦


H

erkesin doğrusu kendisine değildi bu hayatta. Herkesin doğrusu, kabul edilen doğru sayılabilecek bir etkendi. Çoğunluk ne derse, ona uymak zorunda olduğunuz bir toplum içerisinde yaşıyorsanız baştan hapı yutmuştunuz. Ben de kendimi o topluluğun içerisinde bulurken ne yapacağımı kestiremez bir hâlde bekliyordum. Karşımda gördüğüm insan, daha önce gördüğüm hiç kimseye benzemiyordu. Beyaz saçları, alnına perde perde düşmüş, dudaklarındaki gülümseme, şeytani yanının en büyük alevleriyle süslendiğini dile getirircesine ürkütücüydü. 

Ondan korktuğumu inkar edemezdim. Kim, bankadaki hesabı boşaldığında korkmazdı ki? 

“Bunu bu kadar kolay yapamazsın!” dedim ama bu konu hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Gözlerim sürekli gelen mesaja gidip duruyordu. Onunsa yüzündeki kendini beğenmiş ifade, beni öyle küçük gören bir hâldeydi ki bir an ne yapacağım bilememiştim. 

“Ama yaptım.”

Kaşlarını kaldırarak söylediği iki kelime ile başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissetmiştim. Ne diyeceğimi bilemedim ya da nasıl davranmam gerektiğini kestiremedim. Onunla karşı karşıya kaldığımda sanki yapmam gerekenler şirazeyi kaydıran etkenler olup çıkıyordu. 

“Benim banka hesabım, Aslaran holdingin fonu farkında mısın? Bu, birazdan polislerin kapımıza dayanması demek.” 

“Polisler buraya uğramaz güzelim.” dedi ve göz kırpıp umursamaz bir şekilde kendisini koltuğa bıraktı. Onun bu rahat hâllerine aklım ermiyorken tedirgin bir şekilde telefonuma bakıp bütün bakiyenin geri gelmesini bekliyordum. Bunun bir şaka olduğun ya da yanlışlık olduğunu falan duymayı bekliyordum ama onun yerine hâla ekranda 0 TL diyordu. 

“Düzelt şunu.” 

İçimde hüküm süren öfkemi aniden dizginleyemeyerek ona çıkışmama karşın bir an tek kaşını kaldırdı ve oturduğu yerden başını kaldırarak bana baktı. Çok rahattı. Ne yapmaya çalıştığını yüzünden falan anlayamıyordum hatta neden bu şekilde davrandığı hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu ama yine de öğrenmek için bütün yöntemleri denemeye hazırdım. 

“Senin gibi bir kız için bile kaba olmadı mı?” 

“Oradan bakılınca nasıl göründüğümü umursuyor gibi mi duruyorum? Az önce hesabımı boşalttın.”

Çekik gözlerinin arasındaki gözleri tembel tembel yüzümde dolandı. Onun bana her uzun bakmasının ardından vücuduma yerleşen rahatsız hissiyat, derimin altından sanki beni zorluyordu. 

“Bu kadar korkmanı gerektirecek bir sebebin yok. Ne de olsa sevgilinin serveti dillere destan.” demesine karşın kaşlarım çatılarak ona baktım. Ne demeye çalışıyordu bu? 

“Bana ne Atalay’ın servetinden? Üstelik o benim sevgilim falan değil.” 

İnanmayan bakışları, çoktan gözlerime kilitlenmişti bile. 

“Ne bakıyorsun? Değil işte.” 

“Adam üst güvenlik döşediğim eve seni aldı civciv. Sen öyle düşünmüyorsan da Atalay’ın aranızdaki ilişkiye bakış açısı sandığından da farklı.” dedi ve hâlime güldü. 

Tanrım! İnanılmaz sinir bozucu hareketleri vardı ve içimden yüzüne bir tane tokat çakmak gelse de şu an elinde oynadığı piyondan başka bir şey değildim. 

“O, benim nasıl düşündüğümün farkında.” 

“Önemli olanın senin düşüncelerin olduğunu mu sanıyorsun?” 

Karanlık Esaret KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now