10.Bölüm

8.2K 188 4
                                    

Duştan çıktıktan sonra hemen makyajımı yaptım. Bakışları sürekli gözlerimde olduğu için göz makyajımı özenerek yaptım. İnce bir eyeliner, bolca kalem ve rimel bakışlarımı daha da derinleştiriyordu. Makyajım bittikten sonra saçlarımı da halledip banyodan çıktım. Ece uyanmış telefonuyla ilgileniyordu. Beni görünce uzandığı yerden doğruldu ve beni izlemeye başladı. Ben de dolabımı açıp kıyafet aramaya başladım. Cabsu beni çoğu zaman işte giydiğim resmiye kaçan kıyafetlerimle görüyordu. Kumaş pantolonlar, şifon gömlekler, kalem etekler, stilettolar... Dolabımın kendi zevkime göre doldurduğum bölümü açtım. Siyah skinny bir kotu alıp Ece'nin üstünde uzandığı yatağımın kenarına attım. Üstüne de salaş beyaz bir bluz ve siyah kot ceket seçtim. Seçtiklerimi alıp banyoda giyindim. En sevdiğim parfümümü sıktım. Saçlarımı bir kez daha düzelttikten sonra çıktım. Ece odadan çıkmıştı. Çantamı alıp salona yöneldim.

"Çıkıyorum ben"

"Hayırdır"

"Ne hayırdır çok mu tuhaf"

"İşe gitmiyor musun"

"Gitmiyorum"

"Nereye o zaman"

"İşlerim var bir arkadaşımla"

"Bir arkadaş kim"

"Bir arkadaş işte Ece"

"İyi git. Sanki ne yaptığını öğrenemem"

"Öğren" diye cevap verdim sakince. Onu sinirlendireceğini biliyordum. O böyleyken sakin kalmam onu deli ediyordu. Konuşmasına fırsat vermeden evden çıktım. Arabaya bindiğimde Cansu'yu aradım ve adresini aldım. Yol yaklaşık 10 dakika kadar sürdü. Apartmandan içeri girip asansöre bindim. Son bir kere asansörün aynasından kendimi düzelttim ve katına geldim. Kapının önüne geçip zile bastım. Bekletmeden açtı. Yüzünde onu kollarıma alıp saatlerce izleyebileceğim tatlılıkla bir gülümseme vardı. Keşke her gün böyle karşılanabilseydim.

"Hoş geldin"

"Hoş buldum" deyip içeri girdim. Birlikte salona geçtik ve oturduk.

"Evi bulmakta zorlanmadın değil mi"

"Hayır kolay oldu"

Sonra bir sessizlik ve yine göz gözeyiz. Gülümsedim. Ama o sadece bakıyordu.

"Nasılsın bugün" diye başladım konuşmaya.

"İyiyim" diye gülümsedi.

"İyi olmana sevdindim"

"Sen nasılsın"

"Her zamanki gibi". Kahretsin bu nasıl cevap. Hayır her zamanki gibi değildim. Mutluydum. Hem de çok. Kalbimde patlayan volkanlar bütün vücuduma yayılıyordu ve bu çok iyi hissettiriyordu. Her zaman böyle değildim hiç olmamıştım. Nasıl konu açsam diye düşünmeye girişirken o konuştu.

"Aç mısın kahvaltı yaptın mı"

"Yapmadım ama aç değilim"

"İstersen bir şeyler hazırlayayım"

"İştahım yok zaten aç değilim boşver"

"Çay demledim çok güzel. İçer miyiz."

"E hadi koy bakalım"

Mutfağa gitti. Çok geçmeden elindeki çaylarla geldi.

"Yağmur başladı" diye pencereye doğru gitti ve perdeyi açtı.

"Yağmur mu varmış bugün"

"Varmış. Üşümezsen balkona çıkalım mı"

"Çok güzel olur"

TUTKU (LGBT)Where stories live. Discover now