18.Bölüm

5.3K 142 3
                                    

Yüzümde bir el hissetmemle gözlerimi açmam bir oldu. Gözlerimi açmamla da kalbimin deli gibi atmaya başlaması... Yattığı yerde doğrulup bana dönmüştü. Hafif şişmiş gözleri ve dağınık saçları onu  o kadar şirin göstermişti ki. Aslında bıraksan somurtup duracak gibiydi ama bana gülümsüyordu.
Kollarımı esnetip ben de gülümseyerek ona döndüm.

"Günaydın." dedi tam açılmamış sesiyle.

"Günaydın. Çok oldu mu uyanalı?"

"15 dakika falan."

Kollarımı açıp onu güzel bir kucaklamaya davet ettim. Tabii ki kabul etti. Sımsıkı sarılıp kokusunu içime çektim. Masum bir koku geliyordu. Tıpkı bebek gibi.

"Saat kaç?" diye sordum.

"10'a geliyordu en son."

"Biraz vaktimiz varmış."

Başını gömdüğü boynumdan ayırıp dudaklarını dudaklarına bastırdı. Hafif ekşi gibi ama tatsız dudakları bana cennette akan bir şelaleden su içiyormuşum gibi hissettirmişti.

"Çok güzelsin Cansu."

Cevap vermek yerine ellerimi tuttu ve dudaklarına götürdü.

"Ne ara böyle oldu, ne ara bu kadar ciddiye bindi her şey bilmiyorum ama, farklı hissediyorum." diye devam ettim.

"Eğer mutluysan hiçbir şeyin önemi yok. Hızlı gitmenin ya da ileri gitmenin önemi yok."

"Mutluyum. İyi hissediyorum."

"Yani devam." dedi ve güldü.

"Bugün işten sonra bir şeyler yapalım mı?"

"Kaçta çıkacaksın?"

"Akşama doğru."

"Sanırım eve gitmem gerekecek ailem dönüyormuş."

"Hıı. Ne zaman öğrendin?"

"Sen uyurken."

"O zaman başka bir zaman yaparız bir şeyler."

Yanağını öpüp yataktan kalktım. Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Odaya döndüğümde Cansu yatakta değildi. Sabahları bu kızın kaybolma gibi bir huyu vardı sanırım.

"Cansu nerdesin."diye bağırdım koridorda ilerlerken.

"Burdayım canım."

Gülümseyerek sesin geldiği yöne ilerledim. Mutfak masasına oturmuş su içiyordu.

"Canım." dedim kollarımı açıp ona yaklaşırken. Hemen yerini buldu ve kollarımın arasına girdi.

"Canım."

Bir kaç saniye sarıldıktan sonra ayrıldık.

"Şimdi benim güzel misafirim otursun ben de ona lezzetli bir kahvaltı hazırlayayım."

"Peki."

Hızlı ve pratik bir şekilde 15 dakika içinde masayı hazırladım. Masada eksik yoktu. Oturup kahvaltı etmeye başladık.

"Cansu lise diploman var mıydı senin?"

"Evet var."

"Üniversite sınavına girmeyi düşündün mü? Nasıl derslerin?"

"O olaylar olmadan önce çok çalışıyordum. Bilmiyorum iyi sanırım."

"Bir kaç ay var sınava. Girsen nasıl olur? Yardımcı olurum sana ben."

"Olabilir aslında. Hatta düşündüm de hukuk istiyorum."

"Hm"

"Evet zaten önceden de istiyordum. Bu şekilde zor durumda olan kadınlara, tecavüz mağdurlarına yardım edebilirim. Sadece bunlarla da sınırlı değil yani yani küçük çocuklara, kürtaj yapamayan hamile olduğunu saklamak zorunda kalan kadınlara falan da. İnsanlar çok kötü şeylerle uğraşıyor. Çok korkunç."

TUTKU (LGBT)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin