Palmiye Apartmanı No.29 (3)

29.8K 585 724
                                    

Gece canım hiç bir şey yapmak istemedi... Zaten evde yalnız olunca insanın pek bir şey yapası da gelmiyor.

Odama girdim... Sabaha kadar çıkmayı düşünmüyordum. Mutfaktan su sürahisine kadar her şeyi aldım yanı başıma bıraktım ve başladım uyumaya çalışmaya.Ama gözüme uyku girmiyordu...

Saat 2 olmuştu , halen ses seda yoktu. Yaşlı adamın dediği çığlıklar da duyulmuyordu.

Odada sıkılmış , salona geçmiştim... Pencere kenarına gittim... Çalışmayan sokak lambasının altında küçük bir erkek çocuğu gördüm. Yaşı taş çatlasın 8-9'du...

Değişik bir çocuktu. Saçı kınalıydı , gecenin karanlığında görebildiğim tek şey buydu.

Küçük çocuk öylece bana bakıyordu... Benim onu gördüğümü farketmiş ama kafasını çevirmemişti... Gözümün içine içine bakıyordu.

Ağır adımlarla apartmanın kapısına doğru yürümeye başladı... Hemen otomatik zilin oraya koştum... Dinleme tuşuna basıp "Kim o ?" , "Kimsin sen ?" diye seslendim...
Apartmanın dış kapısını açmış , içeriye girmişti.

Apartmanda ses yoktu... Adım atma sesleri gelmiyordu. Kapının önüne çıkıp merdivenlerden aşağıya baktım.

Ses yoktu ama giriş katının sensörlü lambası yanıyordu... Belli ki içeride birisi vardı.

Evin kapısına doğru yaklaştım , o çocuğun normal bir çocuk olduğunu düşünmüyordum çünkü.

Biraz daha bekledikten sonra zemin katın lambası sönmüştü... "Galiba dışarıya çıktı" diye düşünürken bu sefer birinci kattaki lamba yandı... Bana bir kat daha yaklaşmıştı...

Bunu gördükten sonra evin içine girdim... Nereyi arayacağımı , ne yapacağımı bilmiyordum.

Kapı deliğinden apartmana bakıyordum... Ortalık karanlıktı.

O sırada bizim katın lambası yandı... Eğer burada bir şey varsa , şu an benim kapımın önünde , benim katımdaydı.

Salona geçip oturdum... Kapıya bakmamaya çalışıyordum ama kapımla oynanıyordu , seslerden anlayabiliyordum.

Hayatımdaki en korkunç gecelerden birini yaşadığımın farkındaydım... Mutfağa gidip elime çocuğu bayıltacak bir şeyler aradım. Bana bir oyun yapıyorsa dövüp yollamayı planlıyordum kafamda...

Kapıya doğru ağır adımlarla ilerledim , ama sesler kesilmişti... Kapıyı açmadan en alt kapının kapandığını duydum.

Sokağa baktım , çocuk ortalıkta yoktu...
Bütün gece uyuyamayıp balkonda sokağı izlemiştim... Bir an önce sabah olsun ve bunu birilerine anlatmak istiyordum.

Sabah olunca gece sokaktaki büfeci elemanın yanına gittim... Dün gece buralarda saçı kınalı küçük bir erkek çocuğu görüp görmediğini sordum , görmedim dedi.
Büfeden çıkarken bu sefer yaşlı bir kadın beni uyardı.

Geceleri çok gürültü yapıyorsunuz , rahatsız oluyoruz." dedi.

"Ne gürültüsü hanım efendi ? O apartman boşaltıldı.Bir tek ben yaşıyorum , ben de gürültü yapmıyorum." dedim.

Kadın dün bütün gece apartmanda bir köpeğin havladığını , bir adamın sokağa küfürler savurduğunu söyledi...

Ben bunları duydukça iyice deliye dönüyordum... Şu son 3 gündür yaşadığım olayların bir an önce açıklamasını dinlemek istiyordum.

Okula gittim... Okulda Erkan diye bir çocuk vardı. Herkes onun kafadan çatlak bir çocuk olduğunu söylerdi ama nedense bu soruları ona sormak istedim.

Yanına gidip olanları anlattım...

"Bu çocuk mavi gözlü bir çocuk muydu" diye sordu.

Daha önce dikkat etmemiştim ama Erkan sorunca aklıma geldi.

"Evet , gözleri maviydi" dedim...

"Bak ben sana yardımcı olmak isterim ama dalga geçmek amaçlı gelen çok insan var... O yüzden bu işlere karışmak istemiyorum... Sana zarar verecek bir şey değildir." dedi.

"Nasıl yani ? Bu gerçek bir çocuk mu sence ?" dedim.

"Hayır , değil... Ama bir deli ya da ruh hastası bir çocuk da olabilir." dedi gülerek.

Ağzından laf almak çok zordu... Hava kararınca eve yine dönmüştüm.Bu kez apartmanın kapısı açıktı...

Apartmanın kapısı açıktı ve içeride belli bi birileri gezinmişti... Kapalı ve kitli olan fatura dolabı açılmış , bütün kapakları sallanıyordu...

Kapıcı dairesinin önündeki paspas yerinden oynamıştı.Pek çok küçük şeyin yeri değişmiş , bu detaylar birisinin girdiğini resmen ilan ediyor gibiydi...

Genelde ağır ağır çıktığım merdivenleri bu sefer koşarak çıktım ve hemen eve girdim... Telefonumun şarjı çok azdı , şarja takıp babamı aradım... Telefonu ilk seferde duymadı , yarım saat sonra geri döndü.

Ona bizim apartmanın anahtarının başka kimde olduğunu sordum... Bütün anahtarların toplandığını sadece 3 anahtarın kaldığını ve bu üç anahtarın da bizde olduğunu söyledi.

Babamın söylediklerinden sonra iyice şüphe duymaya başladım , acaba ne olabilirdi ?
Salonda oturmuş , başımdan geçenleri düşünüyordum ki birden kapı çaldı...

Gece geç saatler değildi , uyumamıştım ve kapım bu sefer erken çalıyordu.

Salonun penceresinden sokak lambasının olduğu yere baktım , dünkü küçük çocuk yoktu.

Apartmanın önünde de kimseler yoktu.
Kapı ısrarla çalınıyordu... Gidip kapıyı açtım.

Yaşanmış Korku Hikayeleri -2-  (Gerçek)Where stories live. Discover now