Kaan Bahadır (8)

10K 244 100
                                    

" Acıktınız mı ? " dedi Serap Hanım.

Açtım fakat zaten kadına oldukça yük olmuştum , daha fazla yük olmamak için " Yok hayır sağolun. " dedim.

" Çay koyayım o zaman ? " dedi.

" O olur. " dedim. Salona geçirdi beni ve odasına geçerek üstünü değiştirdi.Çok lüks olmasada orta düzeyde bir evdi. Dikkatimi birşey çekmişti , evde bir tane bile ayna yoktu. Evin dış kapısından girdiğiniz anda karşısı direk lavaboydu , lavaboda bile ayna yoktu, dile getirmedim bunu.

Uzun bir süre ardından beyaz bir kazak ve siyah bir eşorfman giyerek demlik ve bardaklar ile salona geldi. ikimize de çay koydu." Zamanım kısıtlı Serap Hanım. " dedim." Neyi merak ediyorsunuz ? " dedi." Kaan'ın kabuslarından sonra ki olanları. " dedim.

Burdan sonrasını Serap Hanım , Kaan'ın ağzından anlatıyor:

" O kabusları gördükten sonra anne ve babam bende değişiklikler gördüğünü söyledi. Cahildik , korkmuştuk. Anneannemlerin kulağınada gitmişti bu olay , onlar da bir hocaya gitmemizi tavsiye ettiler.*** Şehrinin *** köyünde *** isimli zengin , tecrübeli , oldukça kudretli ve ilimli hoca varmış. Annem,Babam ve Ben yola koyulduk.Bir kaç gün sonra varmıştık köye. Köy 3 tane dağın ortasındaydı.3 köyünde arasından su akıyordu , nehir vardı. Köy çok küçük olmasada sıradandan büyüktü. Halk bizi hoş karşıladı ve hocanın yerine zütürdü.Bu süre zarfında o aynada ki şeyi görmeye devam ediyordum. Tuvalete gitmeye korkmuştum artık. Aynalara , bilgisayar monitörüne ne zaman baksam o siyah tüylü korkunç şeyi görüyordum. Bazen sabahları kalkıyorum , alnımın kanadığını fark ediyordum. Fakat annemlere anlatamıyordum , sanki gün geçtikçe beni kendi eline geçiriyor , gün geçtikçe onun oluyordum fakat hiçbir şey yapamıyordum ve bunu kimseye anlatamıyordum.

Hocanın evine varmıştık.Çok büyük bir bahçesi vardı ve tam ortasında 2 katlı büyük bir ev.Arka tarafında ahırları vardı. Zengin olduğunu söylemiştim.Eve doğru gitmeye başladık. Hoca kapıda bizi bekliyordu. Bizi görünce yüzünde gülümseme vardı , beklediği belliydi bizi. "

" Babam hoca ile tokalaştı , ciksenli yaşlarda saçları ve yüzü bembeyaz , uzun boylu , yaşına göre kalıplı bir adamdı. Bizi eve geçirdi , kuzu çevirmişlerdi , bizim için güzel bir ziyafet verdiler. Babam ile sohbet ettiler.

Sonradan söylediği kadarıyla zaman geçirtiriyormuş , akşam olmasını bekliyormuş. " dedi Serap Hanım.

" Neden akşam olmasını bekliyormuş ? " dedim." Kaan ile değilde onunla konuşmak için. " dedi. Pür dikkat dinliyordum , devam etti :

" Yemeğimizi bitirdik , sohbet ediyorlardı. Dedemi tanıyormuş hoca , annemin babasını.Önceden onlarda burada kalıyorlarmış. Hatta dedem ile oldukça samimiymişler.

Zaman iyice geç olmuştu. Hoca düzenini bozup toparlanarak " Şimdi gelelim yakışıklıya. " dedi.Ben hocaya bakıyordum , bana diyordu. Korkuyordum ben , ne olacağını bilmiyordum. " dedi Serap.


" Peki sonra ? " diye girdim lafın arasına meraklı bir şekilde.

" Hoca anne ve babama burada beklemelerini söyledi ve beni alarak küçük bir odaya zütürdü.Bir tane mum yakarak yere koydu ve bir karşısında hoca diğer karşısında ise ben duruyordum.Mum tam ortamızdaydı ve hoca birşeyler söylemeye başladı. Işık olmadığı için yüzünü göremiyordum , sadece ellerini görüyordum , ellerini açmış , arapça birşeyler okuyordu. Arada bir bana üflüyordu. Cümlesini " Kabih " kelimesi ile bitirdiğinde ateş neredeyse tavana deyecek kadar yükseldi. Saçlarımın bir kısmı yanmıştı , etrafta gölgeler hareket etmeye başladı. Odanın içinde çok şiddetli bir rüzgar vardı fakat ateşte hiçbir hareketlenme yoktu tüm gücüyle , gereğinden fazla yanıyordu. "

Yaşanmış Korku Hikayeleri -2-  (Gerçek)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora