Kaan Bahadır (13)

7.7K 235 110
                                    




Camiye varmıştık , hava kararmaya başlamıştı. Caminin önünde banklar vardı ve banklara oturan bir kaç yaşlı amca. Yanlarında ise torunları.

Yanlarına yanaşarak " Selamun Aleykum amca , hocayı nerede bulabiliriz ? " diye sordum."

"Aleykum selam evladım , içerde olması lazım , bir göz at istersen. " dedi.

Cami iki katlıydı , alt katı yazları kuran kursu olarak kullanıyordu , üst katta ise namaz kılınıyordu. Serap'a " Burada bekle istersen , bakıp geliyorum. " dedim.

Merdivenleri hızlı adımlar ile çıkıp ayakkabılarımı çıkardım. Besmele çekip sağ ayak ile içeri girdim. Büyük kahverengi kapıyı iterek içeri girdim. Hoca tam karşımda , yüzü bana dönük , önünde rahle vardı ve onun üstünde Kuran-ı Kerim. Kuran okuyordu.


Ağır adımlar ile hocaya doğru gidiyordum bir yandan ise etrafı inceliyordum. Hocanın karşısına geçip çöktüm ve bağdaş kurarak oturdum. Hoca bir kaç dakika daha okumaya devam etti ve bitirdikten sonra Kuran-ı Kerimi kapattı , bir yandan hala birşeyler okumaya devam ediyordu.


Benim sağım , onun solunda ki rafa yönelip Kuran-ı Kerimi koydu. Rahleyi alarak pencerenin altına koydu ve karşıma geçti." Selamun aleykum hocam. " dedim." Aleykum selam evladım , buyur. " dedi. Ellili yaşlarda , saçları beyazlamıştı.Üstünde mavi bir gömlek ve onun üstünde siyah bir yelek. Altında ise gri renginde kumaş bir pantolon.

" Hocam size bir kişinin yerini sormak istiyorum. Sizden önce kime sorsak cevap vermeyip terslediler. " dedim."

Neden böyle birşey yaptılar ? " dedi.

" Bilmiyorum hocam." dedim.

" Siz kimi arıyorsunuz ki ? " dedi.


" Fadime Kılıççı. " dedim. Hoca yere bakan gözlerini bana doğru kaldırdı , çenesindeki oldukça uzun ağarmış sakallarını kaşıyarak " Şimdi anlaşıldı terslemelerinin sebebi. " dedi."


Biliyor musunuz nerede olduğunu ? " dedim.


" Biliyorum. " dedi.



" Nerede hocam ? " diye sordum meraklı bir şekilde.


O esnada namaz vakti yaklaştığı için camiye mahalleli gelmeye başlamıştı


." Neden soruyorsun evladım ? Ne yapıcaksın onu ? " dedi.


Bağdaş şeklinden çıkarak dizlerimin üzerine oturdum , " Hocam ben *** hastanesinde , Fadime Kılıççı'nın torunu Kaan Bahadır'ın pgiboloğuyum. " dedim.


Hoca tebessüm etmeye başladı , " Demek mesele o çocuk. " dedi.


" Evet hocam. " dedim.


" O olayın bittiğini sanmıştım , kapandığını. " dedi." Kaan'ı tanıyor musunuz ? " dedi." Burada ki herkes bilir onu , sadece onu değil o aileyi. Annesini ve babasını. Mahalleli bundan seneler önce çok uğraştı anne ve babasını barıştırmak için. Oldukça sevilen , saygı gören bir aileydiler fakat o olaylardan sonra. " dedi ve sustu.


" Ne oldu hocam ? O olaylardan sonra ne oldu ? " dedim.


"Namaz vakti geliyor evladım , mahalleli gelmeye başladı , eğer işin yoksa namazdan sonra konuşalım bu konuyu. " dedi.


" Tabi olur hocam. " dedim ve oradan ayrıldım. Ayakkabılarımı giyerek dışarı çıktım.


Serap banklara oturmuş , ellerini birleştirerek hafiften titriyordu." Üşüdün mü ? " dedim." Boşver beni öğrendin mi nerede oturduğunu ? " dedi.


" Hayır , anlatacaktı fakat mahalleli gelince namazdan sonra anlatacağını söyledi. " dedim ve " Gel istersen birşeyler yiyelim , hem ısınmış olursun. " dedim." Olur. " dedi. Arabaya binerek mahallede yemek yiyebileceğimiz bir yer bulmaya çalıştık.


Mahallenin çarşısı up uzun bir caddenin üzerindeydi. Caddenin üzerinden giderek etrafa bakıyorduk , en sonunda *** Yemek adında bir restorant bulduk. içeri girip selam verdikten sonra en köşeye , cam kenarına oturduk. Mahalleye göre oldukça lüks , güzel bir yerdi. Bizim ile beraber 2 tane genç , bir aile ve tek başına oturan bir kadın vardı. Garson hızlı adımlar ile yanımıza gelerek " Hoşgeldiniz , bir şey ister misiniz ? " dedi.

Yaşanmış Korku Hikayeleri -2-  (Gerçek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin