Kaan Bahadır (3)

12.2K 299 87
                                    

Sabah her zaman ki gibi yine alarmdan once kalktim. Elimi yüzümü yikayip üstümü giydim. Anahtarları ve cuzdanimi cebime koyarak çantamı aldim.

Bir poşetin icine muzu koyarak cantamin icine koydum ve evden çıktım. Belediye temizlikçisi Rahmi yine sokagi supuruyordu.

Beni görünce gülümseyerek " Oo Doktor Abi , Nasılsın ? " dedi.

" iyiyim Rahmi sen nasılsın ? " dedim.

" Allah'a şükür uğraşıyoruz işte gördüğün gibi " dedi." iyi , hadi kolay gelsin. " dedim

." Sagol Doktor Abi sanada. " dedi.

Yola koyuldum , yaklaşık 15 dakika sonra gelmiştim hastaneye. Seher'e selam vererek odama geçtim. Paltomu askıya astım ve koltuğuma oturdum. Telefonumu masaya bırakarak bilgisayarımı açtım ve mailleri mi kontrol ettim.

Seher'i çağırarak " Bugün kimseyi alma , sadece Kaan ile görüşmek istiyorum " dedim." Peki Ramazan Bey.Ne zaman cagirmami istersiniz ? " dedi." 1 saat sonra uygun. " dedim." Peki " dedi ve kapıyı kapatarak çıktı.

Yaklaşık bir saat sonra kapim çaldı ve Seher girerek " Kaan'i getirdim Ramazan Bey. " dedi." Girsin , girsin " dedim acele ederek.

Kaan iceri girdi ve yine ayni yerine oturdu.

" Merhaba Kaan'cim nasılsın ? " dedim.

" iyiyim siz nasılsınız ? " dedi.

Teşekkür ederek gulumsedim. Yemyesil gözlerini kocaman açarak bana bakiyordum , cok masum ve tatli bir cocuktu.

Cantama bakarak " Muz sever misin ? " dedim.

Gozleri iyice büyümüştü fakat bir yandanda çekiniyordu.

Cantamdan çıkararak ona uzattim , bir tanede ben aldim. Muzu küçük küçük isirarak yiyordu , neredeyse 10 dakika sürdü yemesi.

Bir pgibolog ve hasta arasında ki ilişki sevgili isine benzerdi. Arada guven yoksa ikiside yürümezdi. Guvenini kazanmaya çalışıyordum ki bunu basarmis gibiydim.

" Peki , başlayalım istersen ? " dedim.

Gülümseyerek " Olur. " dedi.

Nerede kalmıştık diye düşünüyordum ki o çoktan lafa girmişti bile.

"Duvara asmak icin odama zütürdüm o cismi. " dedi.

" cisim nası birşeydi ? " diye sordum.

Anlatmasina devam etti :
Yuvarlak bir cisimdi ve onu sarmalayan başka bir yuvarlak halkasi vardı. Ortadaki yuvarlağın üstünde bir bebek vardı ve o bebeğin altinda yaşlı bir kadın. Kadinin vücudunun bir kisim duman icindeydi. Demirdendi ve altın ile kahverengi karışımı bir rengi vardi. Oldukca agirdi , üstünde cok sayida yazi vardi.

Cisimi anlatırken lafa girdim ,
" Bu yazıların anlamini biliyor musun ? " dedim.

Bir kac saniye sustu , ardindan ise " Bilmiyorum " dedi.

" Peki cisimi gecelim , bundan sonra neler oldu ? Yaşadığın olaylar bunun ile mi ilgili ? " diye sordum.

" Evet " dedi soguk bir ses tonu ile.

" Dinliyorum. " dedim.

Anlatmaya devam etti ;

Birazcik kotu kokuyordu fakat yikadiktan sonra tertemiz oldu. Cismin üstündeki bebek ve yaşlı kadın geceleri ay gibi parliyoru.O kadar hoşuma gitmişti ki bazi günler hic uyumadan sabaha kadar onu izliyordum.Cok buyuleyiciydi.Bir gece yine onu izlerken uykuya dalmisım. Uykumda karanlik bir odadaydim. Odanin icinde bir mezar vardi ve odada benim ile beraber 3 kisi var. Bunlardan biri benim, diğerleri ise o cisim de ki kadin ve bebek.

Konusurken sesi titriyordu , nefes alışverişi hızlanmıştı." iyi misin ? " dedim Kaana.

Cevap vermedi. Seheri cagirarak bir bardak su istedim. Birazcik hava almasi icin hava soğukta olsa cami bir kac dakikaligina actim. Kaan suyunu ictikten sonra anlatmaya devam etti.

Mezarin üstünde bir bebek yatıyordu. Basinda ise yasli bir kadin. Hemen mezarin yani basinda duruyordu. Yavas bir sekilde bilmedigim dilde birşeyler söylüyordu. Kadinin saclari ve gözleri simsiyahti , saclari beline kadar geliyordu. Fakat arkadan degil onden vermisti saclarini. Bembeyaz teni vardi , o karanlik odada parliyordu adeta. Elinde , o gün bulduğumuz cisim duruyordu.iki eliyle bebegin üstünde havada tutuyor ve tuhaf bir dille konusuyordu.ilk basta sakince , daha sonra ise sesi gittikçe yukseliyordu. Sesi yukseldikce kadinin teni sönüyor elinde ki cisim daha da parliyordu. Cani yanıyor gibiydi fakat cani yandikca dahada bagiriyordu.

Kaan aglamaya baslamisti. Yanina giderek diz çöktüm ve " iyi misin ? " dedim. Elleriyle gözlerini sildi ve hıçkıra hıçkıra aglamaya başladı.

" Tamam , bişeyin yok ,Gel elini yüzünü yıkayalım. " dedim.

Saçlarını okşayarak elinden tutup lavaboya zütürdüm ve elini yüzünü yıkadım.

Az da olsa kendine gelmişti." Şimdi daha iyi misin ? " dedim.

" Evet Ramazan Abi, tuvalete de gidebilir miyim ? " dedi.

" Tabi , ben dışarıda bekliyorum. " dedim.

Tuvalete girdi , bende dışarı çıktım , Kaan'ı bekliyordum.O esnada meslektaşım Haluk Bey ile karşılaştık.

Eşinin doğum yaptığını duyduğumu söyledim ve tebrik ettim. Yaklaşık 10-15 dakika sohbet ettik. Zaman iyice geçmişti ve tuvaletten cam çatlama sesleri geldi. Neredeyse tüm civara yayılmıştı ses. Tuvalete koştum , tüm aynalar paramparça olmuş , etrafa saçılmıştı. Kaan ise bir köşeye çöküp kafasını dizlerinin arasına alarak ağlaya ağlaya

" Vecede " kelimesini tekrarlıyordu.

Sürekli bu kelimeyi kullanıyordu. Yanına koşup diz çökerek " Kaan , iyi misin ? " diye sordum.

Yüzünü kaldırmıyordu. Hala o kelimeyi kullanmaya devam ediyordu.Şiddetli bir şekilde sallayarak tokat attım ve tüm gücümle
" Kaan " diye bağırdım.

Durdu ve kafasını kaldırdı. Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu elleri, yüzü kan içindeydi.

Gözlerimin içine bakarak " Buldular. " dedi.

Yaşanmış Korku Hikayeleri -2-  (Gerçek)Where stories live. Discover now