3|mis labios|

12.8K 1.3K 1K
                                    

Bölüm Üç:

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Bölüm Üç:

benim dudaklarım

...

Utanmak bir onurdur. Her insanda utanç duygusu bulunmaz. Bazen her ne kadar kötü olsa da, sizin iyi bir insan olduğunuzun en belirgin göstergesiydi. Kötü insanlar utanmazdı. Kanı bozuk olan kimse utanmazdı. Bu yüzden olsa gerek, utanmak bir onurdu. Aşırıya kaçılmadığı sürece güzel bir şeydi.

Utanç duygusu çok yoğundu. Kötü bir utanma değildi, tatlıydı bir bakıma. Fakat utanç, utançtır. Kıpkırmızı olduğuma adım gibi emindim. Ağlamak istiyordum. Nedenini bilmediğim şekilde ağlamak istiyordum. Dizlerimi göğsüme çekip gözlerim kıpkırmızı oluncaya kadar ağlamak istiyordum.

Ben bir çocuktum. Her ne kadar etrafımdaki herkesi bir adam olduğuma inandırsam da, içimde ufak bir çocuk vardı; Yalnız ve ilgi bekleyen. Ve o çocuk, şu anda utanıyordu. Hem de deli gibi.

Üzerindeki beyaz, ipek bornozu omzundan kaymıştı ve esmer teninin zenginliği çok güzel gösteriyordu. Teninin bile bu kadar güzel olmasını kıskandım. Kıskandığım için biraz daha utandım. Kahverengi saçlarının arasına karışmış olan yeşil tutamlar gözüne giriyordu ve o, gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. İyice kızardığımı hissediyordum. Açığa çıkmış esmer tenine bakmamak için bakışlarımı ayaklarıma çevirdim. Her zamanki gibiydi. Fotoğraflarımdaki gibiydi. Sadece biraz daha güzel, biraz daha erotikti. Bu da nefesimi kesiyordu.

Sandalye gıcırtısı duyduğumda bakışlarımı yeniden ona çevirdim. Eline paletini almış ve resim çizmeye devam etmişti. Orada yokmuşum gibi davranıyordu. Biraz da olsa rahatlamıştım.

"Jungkook, seni Hideko mu buraya getirdi?" diye soru yönelttiğinde yutkundum. Kafamla onayladım. Ardından beni görmeyeceği aklıma geldiği için boğazımı temizledim. "Evet."

Taehyung güldü. Fırçasıyla tuvale bir darbe atmadan önce bana döndü. Eliyle, tam karşısındaki, yatağı işaret etti. "Otur."

Küçük adımlarla karşısındaki yatağa doğru ilerledim ve yutkunarak oturdum. Bakışlarını tuvalden çekip bana çevirdi. "Silah mı kullandı, bıçak mı?"

Hideko'dan bahsettiğini anladığımda cevapladım. "Silah."

Biraz daha güldü. "Hideko korkutmayı çok sever ama aslında kendisi de çok korkaktır. Ona aldırma. Sadece eğlenmek istemiş. Korktuğun için özür dilerim, biraz rahatla."

İnsanları manipüle etmek bir yetenektir. Onların güvenini kazanmak, iyi bir konuşmacı olup onları kendinize bağlamak bunlar birer yetenektir. Kim Taehyung da buydu işte. Çok iyi bir konuşmacıydı. Tek bir cümlesiyle bile rahatlamam gözle görülür bir şeydi ve ben korkmuştum. Uzun bir aradan sonra ilk defa korkmuştum.

errantry ☂︎ taekookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt