❝Kim Taehyung sanata düşkün, gizemli bir hukuk öğrencisiydi. Jeon Jungkook ise onun gizlice fotoğraflarını çekiyordu. Her şey bir gün Jungkook'un Taehyung'a yakalanmasıyla başladı, onun en gizli tarafını keşfetti.
Sen paha biçilmezsin, Bitcoin.❞
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yirmi Üçüncü Bölüm:
söz veriyorum
...
Bir şeylerin yoluna girdiğini düşünüyordum. Sanırım uzun zaman sonra hayatım düzgün bir şekilde ilerliyordu. Sevildiğimi hissediyordum ve beni seven kişinin suratına bakarken bile orada kayboluyordum. Gözleri, gözlerim oluyordu. Nefesi, nefesim. Kalp atışı ise kalp atışım. Onunla bir bütündük.
En sonunda bir bütün haline gelmiştik.
İlk başta bedenine aşık olmuştum, sonra düşüncelerine, en sonunda ise ruhuna. Ve beni en çok kendine hapseden kısmı ruhu olmuştu. Bedenimi sarmalamıştı. Aslında her yerimi sarmalamıştı. Aynı, bir annenin evladını ilk kez kucağına alışı gibiydi. Tutmaya korkar ama kendini bundan alamamasıydı. Bu haldeydik.
Bana imkansız gibi gelen bir şeydi şu anda yaşadığım. Kendimi ona bırakmıştım ve bundan pişmanlık da duymuyordum. Sadece akışına bırakıyor, anı yaşıyordum.
Taehyung'un bana itiraf etmesinin üzerinden tamı tamına yirmi altı saat geçmişti. Ve geçen bu süre boyunca sadece birbirimizi sevmiştik. Onun bana olan duygularından emin olmaya çalışmıştım. Elimden geldiğince gözlerine bakıyordum. Çünkü o gözleri, beni aşık eden asıl şeydi.
Taehyung'ın göğsü göğsümde, kolları omuzlarımda, bacakları ise bacaklarımın üstünde bir şekilde kucağımdaydı. Ellerimi sıkıca beline sararken biraz daha gülümsedim. Omuzlarıma gelen su yüzünden sırtımı iyice küvete yasladım, kaymamaya çalıştım.
''Hiç kilo almadım ki.'' Taehyung alt dudağını bükerek söylediğinde yavaşça dudağından öptüm. Şu anda çok masum görünüyordu. Onu göğsüme bastırarak sevmek istiyordum. Öyle de yaptım.
Taehyung'ı omuzlarından tutarak iyice kendime çektim. Kafasını boynuma koydu ve sıkıca bana sarıldı. Kollarımı, kaybetmekten korkarcasına, iyice ona doladım. Şakağını öptüm.
Musluktan akan sıcak su kaslarımı iyice gevşetirken burnumu boynuna gömdüm. "Zamanı durdurmak istiyorum." diye mırıldandım.
Huzurlu olduğum anlar çok azdı. Çocukluğumdan beri iğrenç anılarım vardı. Bir türlü mutlu olamamıştım. Bu yüzden bu anda yaşamak istiyordum. Sadece bir kereliğine de olsa mutlu olan kişi olmak istiyordum.
Taehyung bana baktı ve çenemi öptü. "Ben de." dedi boğuk sesiyle. Bir eliyle ensemdeki saçları koşuyordu. "Ben de sadece bu anda yaşamak istiyorum."
