(B)ÖLÜM 1 / Ölüm Oyunu'na Hoş Geldiniz

5.3K 407 1K
                                    

Odada yankılanan cızırtı sesinin ardından etraf aydınlanmıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Odada yankılanan cızırtı sesinin ardından etraf aydınlanmıştı. Işığın üzerlerine gelmesiyle birlikte şiddetli bir baş ağrısıyla uyanan kurbanlar, nerede olduklarını anlamaya çalışıyorlardı. Üç kişilik bir kanepe, geniş bir masa ve yere yığılmış olan bu on insanın haricinde oda boş sayılırdı.

Masanın üzerinde, restoranlarda yemekleri servis etmek için kullanılan yarım küre şeklindeki tepsiden vardı. Tepsinin içinde ne olduğunu ise henüz kimse bilmiyordu.

"Başım fena halde ağrıyor," diyerek yattığı yerden doğruldu Jack. "Buraya nasıl geldik?"

Arkadaşlarının, ellerini yüzlerine koymuş bir şekilde etrafa bakınmasından aynı baş ağrısına onların da sahip olduğunu anlamıştı. Ancak görünüşe bakılırsa içlerinden hiçbiri sorduğu sorunun cevabını bilmiyordu.

Elini pantolonuna götüren Lucy "Ne tür bir kamera şakası bu? Bizi buradan en kısa sürede çıkarmamanız durumunda sizi tutuklamak zorunda kalacağım." diyerek kimliğini aradı.

Cebinin boş olduğunu görmesiyle birlikte gözlerini faltaşı gibi açan kadın, üzerinde ne telefonunun ne de silahının bulunduğunu fark etti. "Demek bir polise bu denli aptalca bir şaka yapacak kadar cesursunuz." dedi yumruğunu sıkarak. "Eğer o kadar cesaretiniz varsa neden bize yüzünüzü göstermiyorsunuz?"

Elini kadının omzuna koyan Martin, "Sakinleş, Lucy." diyerek araya girdi. "Soğukkanlı olman gerekiyor."

"Buraya nasıl geldiğimizi bilmiyoruz, büyük ihtimalle kim olduğu hakkında en ufak bir fikrimizin olmadığı insanlar tarafından kaçırıldık. Böyle bir durumda soğukkanlı olmamızı nasıl bekliyorsun?" diye çıkıştı Pamela. Nefes alıp verişinin hızlandığını anlamak pek de zor değildi, ne de olsa bulundukları odada çıkan her bir ses yankı yapıyordu.

İç çektikten sonra konuşmaya dahil olan Amy ise "Endişelenme Pamela, bizi burada sonsuza kadar tutamazlar." diyerek arkadaşını sakinleştirmeye çalışıyordu. "Bugün okulda olmam gerekiyor, ders saatinde sınıfa gelmediğimi gören öğrencilerim benim için endişeleneceklerdir. Buradan çıkmamız uzun sürmez."

"Nerede tutuluyor olduğumuzu biz bile bilmiyoruz, öğrencilerinin ekip kurup bizi aramaya çıkacak hali yok ya!" dedi Sabrina alaycı bir tavırla. Amy, kadının haklı olduğunu biliyordu ancak içinde bulundukları duruma iyi yönden bakmaya çalışmasıyla alay edilmesi moralini bozmuştu.

O sırada tepsinin içerisinde ne olduğunu merak edip kapağını açmaya yeltenen David, odada yankılanan tiz bir sesle birlikte elini tepsiden çekmiş ve kulaklarını kapatmıştı.

"Merhaba Ölüm Oyunu'nun yeni kurbanları, ben Charlie. Size bu oyunda eşlik edecek olan kişiyim." diyen ses, odadaki herkesin nefesini tutup kendisine odaklanmasını sağlamıştı.

"Kurallar basit, size söylenene karşı gelirseniz oyunu kazanamazsınız. Doksan dakika sürecek bu oyunun her on dakikasında içinizden biri ölecek ve oyunun sonunda aranızdan yalnızca bir kişi sağ kalacak." dedi Charlie. "Ölen kişilerle fiziksel temasta bulunmanız ise yasak."

Ölüm Oyunu (Taylor's Version)Where stories live. Discover now