(B)ÖLÜM 9 / Ölüyor, Ölmüyor

1.9K 235 260
                                    

Karşılarındaki yatağa ve birbirlerine bakıyor, bunu durmadan tekrarlıyorlardı

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

Karşılarındaki yatağa ve birbirlerine bakıyor, bunu durmadan tekrarlıyorlardı.

Bir rüyada öldükten sonra gerçek hayata yeniden gözlerini açamamak mümkün müydü?

Kurbanın kafasına taktığı alet artık orada değildi, yerine konulmuştu. Kollarını karın hizasında birleştirmiş, üst üste koyduğu ellerinin arasında ise bir papatya tutuyordu. Parmaklarının arasına ise katlanmış bir kağıt sıkıştırılmıştı.

İkili; ayaklarını yataklarından aşağı sarkıttı ve temkinli adımlarla diğer yatağa yanaştı. Eğer arkadaşları gerçekten ölmüş ise onlar uykudayken birisi içeri girip onlara bu küçük sürprizi hazırlamış olmalıydı. Odada üç kişiden daha kalabalık olabilme ihtimalleri vardı.

"Notu oradan almak açıkçası beni ürkütüyor." dedi Jack çekingen bir tavırla.

Kollarını göğsünde birleştiren Martin, "Elimdeki bıçağı ona saplarken pek de öyle görünmüyordun." diye karşılık verdi.

Bunun üzerine Jack, "Sana yapmanı söyledim ve reddettin, oradan bir şekilde çıkmamız gerekiyordu." diyerek kendini savundu.

"Şimdi ise Pamela kurbanlardan biri ve baş başayız, umarım mutlusundur!" dedi Martin alayla.

Jack onunla tartışmaya devam edebilirdi ancak artık yanlarında bunun sonunu getirmeye çalışacak kimse olmadığı için üstelemek pek de iyi bir seçenekmiş gibi görünmüyordu.

Hızlı bir hamleyle notu kadının parmaklarının arasından çekti ve açtı.

"Küçük bir oyun: Ölüyor, Ölmüyor.

İki oyuncu sırayla çiçeğin yapraklarından birini koparır. Biri yaprağı koparırken 'ölüyor' dediği takdirde diğeri bir sonraki yaprağı koparırken 'ölmüyor' demek zorundadır."

Jack şaşkınlıkla kağıdın arkasını çevirdi. Başka bir şey yazmıyordu. "Bu küçük oyunun sonunda ne olacağını yazmayı unutmuş olabilirler mi?" diye sordu.

O sırada parmaklarıyla oyuna nasıl başlarsa kazanabileceğini hesaplayan Martin'i fark edince adamın eline sertçe vurdu ve "Hile yapmak yok!" diye çıkıştı.

"Kaç yaprak var orada?" diye Jack'in sorusunu görmezden gelen Martin, gözleri kapalı bir biçimde yatan Pamela'ya bakmamaya çalışarak ellerinin arasındaki çiçeği nazikçe aldı.

"Pekala, ilk yaprağı sen kopar." diyerek Jack'e uzattı.

"A-ah." Jack olumsuz anlamda başını salladı. "Kesin bir hile planladın. Sen kopar."

Bunun üzerine Martin, "Ölmüyor." diyerek ilk yaprağını kopardı ve Jack'e doğru üfledi.

"Komik olduğunu mu sanıyorsun?" diye sorduktan hemen sonra ikinci yaprağı kopararak "Ölüyor." diye kendi payına düşen kısmı söyleyen Jack, oyun henüz başlamasına rağmen öfkelenmişti.

Ölüm Oyunu (Taylor's Version)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora