4 | PARTİ

120 23 2
                                    

Ayrıntılar kimi zaman insanın aklını başından alacak kadar karmaşık, kimi zaman şaşılacak kadar basit.

O duyduğum sese bir anlam veremiyordum çünkü kafam karmakarışıktı. Hislerime de anlam veremiyordum. Fena halde karışmış durumdaydım.

Eve gelince abur cuburları hemen yedik. Ben de en sevdiğim dizilerden olan The Originals'e devam ettim bugün yeni bölüm gelmişti.

Beynimde hiç görmediğim ama sanki yaşadığım bir görüntü vardı. Parlayan gözler hatırlıyordum. Ama ben öyle bir şey hiç görmemiştim. Neyse sanırım bir diziden hatırlıyorum diye düşündüm ve düşünceleri aklımdan kovdum.

Karşı tarafta gelen bana gülümseyen biri vardı. Tam göremiyordum yüzünü ve etrafima baktığımda kimse yoktu bu demektir ki bana gülümsüyordu.

Biraz daha yaklaştığında netleşmişti benim ortaokul arkadaşım Batuydu . Boyu uzamıştı. Çünkü kafamı kaldırıyordum yüzüne bakarken. Bir de 1.57 olduğumu düşünürsek.

Çok özlediğimi farkettim. Koşarak sarıldı. "Çok özlemişim kanka seni." Dediğinde benim gözlerim dolmuştu. "Bende" dedim titrek sesimle.

Kafama yavaşça vurup "Aptal niye ağlıyorsun." Dedi gülerek. "Niye ağlamayayım ki geldiğin mi var 2 senedir. Bir de soruyor angut." Dedim sinirli bir şekilde.

Yüzüne baktığımda ben üzgünken ve sinirliyken yaptığı şeyleri yapıyordu. Yüzünü değişik hale getirmişti.

O tipini görünce kahkaha atmaya başlamıştım. Mal ya bu çocuk.

Evde bir sürü dedikodu yapmıştık Batu ile ve en sonunda bana "Kanka kız arkadaşım Gizemlerde parti düzenledik ve gelmek zorundasın yarın akşam 8'de." demişti.

"Asosyal ben partilere mi gelicem. Ciddi olamazsın Batu."

"Baya ciddiyim Miraycığım. Kesin gelmek zorundasın yoksa seni gıdıklarım." dediğinde ben geri geri gitmeye başlamıştım çünkü gıdıklanırken gülmekten çatlıyordum.

"Tamam tamam geleceğim dur yaklaşma gıdıklama." Derken o mutlu bir suratla bana bakıyordu.

Biraz daha oturup konuşmuştuk sonra telefonu çalınca gitmişti. "Ben seni alırım 19.30'da hazır ol" demeyi de unutmamıştı giderken.

O gittiğinde hemen koşup dolabıma baktım. Giyecek elbisem yoktu. Gidip hemen Selin'i aradığımda "karışma bende, yarın alışveriş yapalım. Batu beni de aradı. Ben de alacağım." dedi.

Onun zevkine güveniyordum.

Bir o mağazaya bir bu mağazaya derken kendimi yerde yuvarlamak istiyordum. "Çok yorgunum selin." diyordum ama Selin "dayan kankacım bulacağız.Bu arada Gizem'den güzel olmalıyım." Diyordu.

Ben sinsi sinsi Selin'e sırıtıyordum. Hala unutamamış Batu'yu demekki. Selin, Batu'yu ilk gördüğü andan beri benim başımın etini yiyordu.

Dedikoduya başlayacakken karşıda vitrin'den gülümseyen bordo bir elbise görmüştüm. Efsane güzel duruyordu.

Şu an aklıma gelen güçlerimi düşündüm. Benim gücüm suydu ama sanki bana ait değil gibiydi bu güç ben kendi gücümü ateş gibi hissediyordum ama bu imkansızdı. Ve oldum olası bordo, kırmızı, sarı gibi renkler beni çekiyordu.

Elbiseye aşık gibi 5 dakika baktıktan sonra baktığım yöne selin'de baktığında bana bakıp "Miray bu elbise tam senlik. Bak o mağaza güzelmiş yanindaki koyu yeşil elbiseyi de ben deneyeyim çok hoşmuş."

Ruh Bağı -Ateş Ve Buzun DansıWhere stories live. Discover now