22| Beni yoracakmış gibi duruyor

4.4K 421 110
                                    

"Albüm sonrası olan süreç için konser, fan meeting ve imza günlerini ayarlamalıyız."

Toplantı odasındaki oturmakta olduğum kırmızı koltuğumda rahatsızca kıpırdandım. İş, ve yine iş. Oldukça yoğun bir dönem beni bekliyor olmalı.

"Menajer Han, imza günüyle mi başlamalıyız?"

Bang-PD önündeki tarih çizelgesine bakarken Se Kyung iş zamanında kullandığı okuma gözlüğünü kafasından alıp tekrar taktı ve kağıtları inceledi. "Bence konser ile başlamak daha iyi olur. Böylelikle albümü daha eline ulaşmamış olan hayranlar için de zaman tanınır ve imza gününde albümleri imzalanmak için hazır olur."

Bang PD kafasıyla onaylayıp yeni kağıtları önüne koydu ve incelemeye başladı. Aynısını Se Kyung da yaparken ben ise açık tutmaya çalıştığım gözlerim ile onlara boş boş bakıyordum.

Han Se Kyung kafasını bana döndürüp ne yaptığıma baktığında gördüğü tembel bakışlarım ve önümdeki kağıtları daha açmadığımı görünce dişlerini sıkarak kolumu çimdiklemişti.

İnlememek için dudaklarımı ısırarak kızarmış olan kolumu ovuşturdum ve önümdeki kağıtları açtım.

"Amerika turnesini ne zamana yapmalıyız?"

"Öncelikle başta Seoul olmak üzere Busan, Daegu, Ilsan, Gwangju gibi şehirlere konser, imza günleri ve fan meeting yapmalıyız. Daha sonrasında ise Japonya'yı düşünüyorum. Japonya da birkaç şehir yeterli olacaktır. Sonrasında ise Amerika'ya gideriz."

Se Kyung durakladı ve bana baktı. "Aslında bakarsanız efendim, daha farklı bir tur düşünüyordum. Dünya turunun küçük bir hali. Belirli birkaç ülkede bir ya da iki önemli şehirde yapılabilir."

"Hangi ülkeleri düşünüyorsunuz Menajer Han?"

"Amerika, Fransa, Almanya, İtalya, Brezilya, İsviçre, Rusya, Belçika ve... hayranlığının çokluğunu varsayarsak Türkiye'yi düşünüyorum."

"Güzel görünüyor. Bunu yapalım. Eklemek istediğin bir şey var mı Haru?"

Kafamı, önümdeki kağıdın kenarına çizdiğim tek boynuzlu at ve yanındaki çöp adam çizimlerinden kaldırıp Bang Shi Hyuk'a çevirdim. "Uyku saatlerimde bir azalma ya da artış olacak mı?"

"Eh tabii biraz düşüş söz ko-"

Tek kaşımı kaldırarak elimdeki kalemi kağıtların üzerine bıraktım. "Uyku yoksa ben de yokum." Şirince gülümsemiş ve elime kalemimi geri alarak elimde çevirmiştim.

Menajerim Se Kyung gözlerini büyüterek bana bakarken kaşıyla gözünün ayrı ayrı oynamasından onun imasını gayet net anlamıştım. 'Ölmek mi istiyorsun Yoon Haru!' Aynen buydu işte.

Bang PD babacan bir tavırla güldü ve kağıtları toparladı. "Merak etme, Suga'dan aynı tavırlara alışkın olduğumuzdan uyku hiç problem değil. Eğer onunla birbirinize cidden bu denli benziyorsanız uykusuz bir Haru, uykusuz bir Suga kadar çekilmezdir."

Se Kyung yalandan güldüğünü belli edercesine resmen samimiyetsizlik kokan gülümsemesiyle Bang PD'yi onayladığında hemen arkasından beni bekleyen sıkı bir azarı olduğunu biliyordum.

Bang PD odadan çıkmadan önce bana bakmış ve yumruk yaptığı elinin baş parmağını havaya kaldırarak gülmüştü.

"O zaman ilk Seoul konseri için sıkı çalışmalar. Fighting!"

Beni yoracakmış gibi duruyor.

goblet | yoongiWhere stories live. Discover now