Seni Seviyorum

12.5K 504 5
                                    

Sert bakışmalar altında geçen zorlu bir yemekten sonra Newland'ın teklifi ile bahçeye çıktık.Sağ yanımda  Newland,sol yanımda da Erc yürümeye başladı.Aralarında paylaşılamıyormuş gibi hissediyordum.Sanki özelmiş gibi!

"Rosemary sen yokken Brighton partileri çok sakindi."Newland'ın yüzünün aydınlanan kısmı normal bir kızın kalbini dahi durduracak derecede yakışıklı olsada benim odaklanabildiğim,derinlemesine düşünebildiğim tek erkek var.Eric.Başka bir erkek ile aynı çatının altında yaşama düşüncesi dahi kanımın damararımdan çekilmesine neden oluyor.

"Londra balolarının da buradaki partiler kadar eğlenceli olduğu söylenemez."

"Benim yokluğum bu kadar mı etkiledi seni."Newland'ı dokuz yaşımdan beri tanıyorum.Onu tanıdığım ilk günden beri ukalalığını konuşturur.Ama burada bana yalnız olmadığımı hissettirmeyen yegane insanlardan.

"Yapma ikimizde biliyoruz ki senin gibi bencil,kendini beğenmiş,bencil bir insanın varlığını hiç kimse aramaz."

"Bence de kimse onun gibi birini aramaz."kendine kendine söylenen Eric'in sözleri dudaklarımın yukarı kıvrılmasına neden oldu.

"Ne dediğinizi duyamadım Bay Arthur."

"Diyorum ki burası atış talimi için biçilmiş kaftan."Newlan'ın duyduğunu zannetmiyorum.Eğer bunu duymuş olsaydı burada centilmenliğin çok uzağında bir kavga gerçekleşiyor oludu.

"Evet gerçekten burası gördüğüm bir çok yerin içinde en iyisi."

"Burada bir talim yapmak isterim açıkçası."Eric'in gözleri ateş saçıyordu.

"Rosemary ile yarın bir atış talimi yapmak için bir plan yapmıştım isterseniz sizde bize katılın."

"Rosemary'de kabul ederse neden olmasın?"

"Eğer bize katılırsan gerçekten sevinirim."

"O halde yarın atış talimi için buluşuyoruz?"elime varla yok arası bir öpücük bırakıp bizden ayrıldı.Tamam bu gece daha ne kadar tuhaf olabilir gerçekten bilmiyorum.Bir yandan Eric ile her yalnız kaldığımızda göğsümü parçalayan kalbim diğer yandan Eric'in bana bakışları.

"Yorucu bir gündü izin verirsen odama gidip dinlenmek istiyorum?"uafak bir selamın ardından hızla bahçeyi geçip eve ulaştım.Bu kalp çarpıntıları bir gün benim ölümüm olacak.Odamın kapısını kapar kapamaz geceliklerimden birini giyerek masamın başına oturdum ve kalemimi elime aldım.

Sevgili Gardenia,

Sen burada olmadığın için gerçekten üzgünüm.Berighton'a dönüş için verilen ani karardan dolayı inan ki ben de şaşkınım.Umarım bana kızgın değilsindir.Londra'da bulunduğum bu kısa süre içersinde bana eski günlerdeki gibi yakın davrandığın için gerçekten çok mutluyum.Umarım bu sezon senin için güzel biter.

Arkadaşın Rosemary Waltner

Kapımın taçılması ile kalemimi bırakıp hızla arkamı döndüm.Gördüğüm manzara karşısında kalbim atmayı kesti bir an.Eric'in gözleri vücudumun her hattını özenle incelerken ben sadece şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum.Biraz sonra şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra ellerimle vücudumu kapatmaya çalıştım.Fakat yüzümü saklayacak bir çare bulamadım.

"Eric senin odan yan tarafta."dedim kapıyı açmaya çalışırken.Biraz sonra bileklerimi tutarak kendimi saklama çabalarıma bir son verdi.

"Seninle konuşmam gerek!"

"Sabah konuşsak olmaz mı?"

"Olmaz!Sabaha kadar bekleyemem."ellerimi kurtarma çabalarım yanıt vermiyordu.

"Ne için?"

"Bak bana ne oluyor bilmiyorum ama bu olan şey her neyse hiç bitmesin istiyorum.Seni her gördüğümde göğüs kafesimi parçalayan kalbim duracak dahi olsa buna devam etmek istiyorum.Seni öpmem ne kadar yanlış olsada buna devam etmek istiyorum.Her akşam seni düşünerek uyumak,her sabah seni düşünerek kalkmak bana anlamsız bir biçimde huzur veriyor.Eğer bunun adı aşksa ben sana gerçekten aşığım.Öyle ilk günden beri değil sanki daha önceden de sana aşıkmışım gibi.Sanki sen benim hayatımda hep bir yere sahipmişsin gibi."ellerimi ondan kurtarma çabalarımı bırakarak parmaklarımın üzerine yükseldim ve dudaklarına yapıştım.Sanki çölde bulduğum bir yudum suymuş gibi büyük bir açlışla dudaklarımızı birleştidim.

Bir anda elleri bileklerimi bırakıp belimi kavradı ve beni kendine bastırdı.Karnıma değen sertlik ile utanç veren bir inilti kaçtı dudaklarımdan.Biraz sonra sırtım kapıya setrçe çarptığında acı dolu bir inleme koptu bu sefer dudaklarımdan.Dudaklarımdan boynuma ordan da kulak mememe öpücükler bıraktıktan sonra fısıldadı.

"Seni seviyorum Rosemary Waltner!"bacaklarım vücudumu taşımaktan vazgeçtiklerinde Eric'in boynuna doladım kollarımı ve aynı şekilde kulağına fısıldadım.

"Seni seviyorum Eric Arthur!Ne kadar yanlış olsa da seni seviyorum...

GİZLİ TUTKULAR- Yazım hataları düzenlenmedi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin