KORKUSUZ MAFYA (+18)

Bölüm: 3 ♠Pişmanlık

Boynumdaki ağrıyla zorla gözlerimi açtığımda yumuşak yatağım yerine sert bir erkek bedeniyle karşılaştım.

Korkuyla gözlerimi büyüterek yataktan fırladığımda dün olanlar beynime hücum etmişti. Burada uyuyakalmıştım buda demek oluyordu ki bütün gece burda yatmıştım.

Yatakta yatan erkek bedenine gözlerim kaydığında dün bana dedikleri aklıma gelmişti. Kalbim hızla atmaya başladığında daha fazla burada kalmamam gerektiğini anlayarak hızla kendimi odadan dışarı attım.

Kalmam için bana verilen odaya girerek yatağıma oturduğumda sakinleşmeyi umarak derin nefesler alıp vermeye başlamıştım.

Dün gece olanları düşünmeye başladığımda yanaklarımın kızarmasına engel olamıyordum. Aramızda bir şey geçmese bile sonuçta gece boyunca aynı yatakta uyumuştuk ki bu zaten benim gibi bir kız için çok fazlaydı.

Odamın kapısının açılmasıyla kafam anında yan tarafa doğru döndü. Gelen kişiyi görmemle içim rahatlarken "buyrun?" diyerek hizmetli kadının yüzüne sabitledim gözlerimi.

"Efendim kahvaltı hazır"

"Benim canım birşey istemiyor" diyerek hafifçe tebessüm ettim.

"Bahar Hanım Ayaz Bey kahvaltıya gelinmemesinden hoşlanmaz" dediğinde sinirlendiğimi hissedebiliyordum.

"Ben gelmiyorum size afiyet olsun" diyerek lavaboya geçtiğimde biraz kendime gelebilmeyi umarak yüzüme sertçe soğuk su çarptım.

Aynaya baktığımda saçlarımın dağılmış, göz altlarımın ise kızarmış olduğunu gördüm.

Lavabodan çıkarak saçlarımı taramaya başladığımda böylesine umursamaz bir adamın neden dün bu kadar içtiğini düşünmeye başladım.

Sevgilisinden ayrılmış olabilirdi.

Böyle adamların bile kalbinin ritmini değiştirecek kadınların olduğuna inanıyordum. Saçma olabilirdi ama herkesin içinde bir iyilik, merhamet olma düşüncesi her zaman bana çok daha yakın gelmişti.

Sıkılarak yataktan kalktığımda kendime sıkıntımı geçirecek bir uğraş bulmaya çalıştım ama hiçbir şey yoktu.

Aşşağıya mı insem diye düşünürken, saçmalama diye uyardım kendimi. Ya Ayaz denen adam aşağıdaysa diye düşünerek kendimi yatağa yeniden attım.

Ne güzel diye mırıldandım. Tanımadığım bir adamın beni kaçırması yetmiyormuş gibi birde bu odada tıkılı kalmıştım.

Yatağa yüzüstü yatarak başımı yastığa gömdüm.

Kapının açılma sesiyle gözlerim ayrılırken yalnış bir pozisyonda elbiseyle yattığım beynimde yankılanmaya başladı.

Hızla yataktan doğrularak kalçama kadar sıyrılmış olan elbisemi düzelterek dizime doğru indirdim.

Gelen kişiye bakmak için kafamı yan tarafa doğru çevirdiğimde koyu kahve gözlerle buluştu irislerim.

Yanıma doğru yürümeye başladığında ürkek gözlerle yüzüne bakıyordum.

"Dün neler oldu?" diyerek bir anda lafa girdiğinde afalladım.

"Siz hatırlamıyor musunuz?"

Merakla soru sorduğumda gözlerini kıstı. Bu yaptığıyla alt ve üst kirpikleri birbirine yaklaşırken derin bir iç çektim.

"Hatırlıyor olsam şuan burada olur muydum sence?" diyerek sertçe konuştuğunda ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Aramızda neler geçti bilmiyorum ama fazla hayale kapılma" diyerek devamını getirdiğinde kendime geldim.