Bölüm: 11♠Oyun

63.9K 2K 421
                                    

Paragraf aralarına yorum atarak düşüncelerinizi benimle paylaşın.🙈💕

Ayaz'dan . . .

Şiddetli bir baş ağırısıyla gözlerimi açtım. Bir gündür kendimde değildim ne kadar o kızın umurumda olmadığını söylesemde kaçmış olması derinden yaralamıştı beni.

Telefonumun çalmasıyla derin bir nefes alarak cevapladım.

"Ne var Akın?"

"Abi birşeyler anlatacağım ama sakin kal"

"Uzatma anlat"

"Bahar'ı Can kaçırmış evinde zorla tutuyormuş. Bugün Sümbül Mahallesinin oradaki depoda kız infaz edilecekmiş. Abi lütfen delice birşeyler yapma sa.."

Telefonu yüzüne kapatarak ayağa fırladım. Söylediklerini idrak edemiyordum. Bahar ölecekti!

Benim yüzümden masum bir kızın hayatı ellerinden alınacaktı.

🌙

Bahar'dan devam . . .

Gözlerimi açtığımda üzerimdeki çamurlu kıyafetler yerine, pudra pembesi saten bir pijamayla karşılaştım. Vücudum kasılırken bu adamın benim üzerimi değiştirmiş olabileceği tüylerimi ürpertti.

Üzerimin değiştirilmesini dahi duyamayacak kadar ağır uyumam daha çok tedirginleşmeme yol açıyordu. Hafif olan uykum nasıl olmuştuda bu kadar ağırlaşmıştı?

Kapımın açılmasıyla kalbimin korkuyla kasıldığını hissettim.

Kimin geldiğini merak etmiyordum sadece neden geldiği beni meraklandırıyordu.

Karşımdaki koltuğa oturduğunda gözlerim istemsizce o tarafa doğru yöneldi.

"Korktuğunu yüz ifadenden anlayabiliyorum Bahar. Ama yemin ederim sana zarar vermek gibi bir niyetim yok. Benim derdim Ayaz'la ve benim yüzümden bir masumun zarar görmesini istemem."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalandığında dilim tutulmuş gibiydi ne söyleyebileceğimi bilmiyordum.

"O zaman neden beni kaçırdın? Ne istiyorsunuz benden? Ne yaptım ben size gerçekten anlayamıyorum."

Gözyaşlarım benden bağımsız akıyordu yanaklarımdan. Hıçkırarak ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

"Ayaz'a bir oyun oynayacağız sonra seni serbest bırakacağım. Şimdi üzerini giyin aşağıya inerek beni bekle."

Odadan çıktığında arkasından birkaç saniye bakmamı sürdürdüm. En sonunda kendime gelerek ayağa kalktığımda ne yapacağımı düşünmeye başladım. Ona güvenmiyordum dediklerini yaptıktan sonra beni bırakıp bırakmayacağı dahi meçhûldü.

Ama genede bir ışık vardı benim için güvenmesem bile dediklerini yapacaktım.

🕸

Yaklaşık bir saattir salonda ismini dahi bilmediğim adamı bekliyordum. Bu durum canımı sıksada biraz kafamı dinlemek iyi gelmişti.

"Bahar Hanım Can Bey sizi dışarıda bekliyor."

Kafamı sallyarak dışarıya çıktığımda sinirden ölebilirdim. Birde ayağına çağırıyordu it herif.

Korumaların arkamda olması içimde bir huzursuzluk oluştursada umursamadım. Alışmıştım heralde. Bu durum istemsizce kahkaha atmama sebep olurken herkesin bana garip bir şekilde baktığını farkettim. Kafayı sıyırmış gibi gözüküyordum belkide dışarıdan. Umursamıyordum ama, kafamı kurcalayan o kadar çok şey vardı ki!

Arabaya binerek koltuğa kalçamı yerleştirdiğimde emniyet kemerini takmak için hareketlendim. Ne kadar çekersem çekeyim gelmiyordu.

"Yardım etmemi istermisin?"

Aklıma Ayaz'la olan yakınlaşmamız gelirken gözlerimin dolduğunu hissettim. Bu girdiğim oyun herneyse ona zarar gelebilirdi ve ben ona zarar gelmesine yardım ediyordum. Vicdanım sızlıyordu kalbim acıyordu. Ayaz'ın düşmanıyla birlik olup ona zarar verme düşüncesi yakıyordu beni.

En sonunda emniyet kemerini taktığımda önüme dönerek gözlerimde akmak için çırpınan göz yaşlarımı yok saydım. Ağlamayacaktım.

💦

Gideceğimiz yere vardığımızda etrafa göz gezdirdim bir depoya gelmiştik. Etrafta üst üste konulmuş kutular ve birkaç eski sandalye vardı. Kirli ve bakımsız olması insanın içini bunaltıyordu.

"Ayaz birazdan burada olacak senin burada olduğunu biliyor."

"Ne yapacağız?" Diye sordum kararlı bir ses tonu ile.

"Gömleğinin altından bu yeleği giyeceksin vurulabilirsin hazırlıklı olmak zorundasın."

Yan taraftaki poşeti gösterdiğinde kafamı salladım.

Belki duyduklarım korkunç şeylerdi belkide o kurşun kafama denk gelecek ve ölecektim ama umurumda değildi şuan ölü sayılırdım zaten ne önemi vardı ki.

Can arabadan çıktığında gömleğimin altından yeleği giyerek kendimi dışarıya attım çok bunalmıştım ve giydiğim şey acayip ağırdı.

Bir anda içeriye neredeyse 10 arabanın girmesiyle korkuyla yutkundum. Kolumun sertçe çekilerek saçımdan tutulduğunu hissettiğimde acıdan inleyerek ağlamaya başlamıştım.

Ayaz'ın arabadan çıkarak silahı yanımda duran Can'a doğrultmasıyla çığlık attım. Gözlerim Ayaz'da takılı kaldığında sakallarının uzayarak gözaltlarının çöktüğünü görmüştüm. Yaptığım şeyin pişmanlığı içimi yakarken onun zarar görme olasılığı beni bitiriyordu.

Gözlerinin benim gözlerimle buluşmasıyla ilk defa gözlerinin dolduğunu gördüm benim için neredeyse ağlayacak duruma gelmişti.

O an anladımki beni bu yaptığım için asla affetmeyecekti.

Asla.

Umarım bölümü beğenmişsinizdir oylayarak yorum atarsanız çok sevinirim sizleri çok seviyorum.♥



KORKUSUZ MAFYA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin