0.9

8.3K 714 101
                                    

Evin önüne geldiğimde tam kapıyı anahtarla açacaktım ki annem açınca olduğum yere sindim. Yanımda Oğuz vardı. Kızacaktı, hem de çok.

Annem öyle 'Kızım ergenlik döneminde, hem de büyüyor. Bu yüzden erkek arkadaşı ya da flörtü olabilir ama benim gözetimimde,' diyen annelerden değildi. Gerçekten öyle bir annem olmasını çok isterdim ama kesinlikle karşıydı. Bana hep şey diyordu, 'Kendi ayakların üstünde durmaya başladığın zaman, istediğin her şeyi yapabilirsin. Ama sana bakmakla hala ben yükümlüyüm, bu yüzden izin vermiyorum.' Bu yüzden arkadaşlarım sevgililerini annelerine söylediklerinde ve buna rağmen ilişkileri devam ettiklerinde çok şaşırıyordum. Ben anneme söylesem, önce ayrılmamı söyler, ayrılmadığımda da babama söylerdi. Zaten babama söylemesi, işleri daha çok karıştırırdı çünkü babam annemden daha katıydı bu konularda.

Bazen gerçekten Norveç'te yaşıyor olsam daha güzel olur diye düşünüyordum.

Annem önce bana, sonra Oğuz'a baktı. Daha sonra da ben Oğuz'a baktım. Ortama gergin bir sessizlik hakimdi, bunu bozan ilk kişi annem olmuştu.

"Hoşgeldin, kızım. Bu kim? Arkadaşın mı?" Başımı aşağı yukarı salladığımda Oğuz anneme elini uzattı. "Merhaba, ben Oğuz." Hasiktir.

Annemin adı.

Sorma Oğuz, lütfen!

"Merhaba Oğuzcuğum, başka bir zaman diliminde olsaydık seni içeri davet edebilirdim ama Nisan'ın babası geldi gelecek. Sen de eve git, ailen merak etmiştir," Annem çocuğu resmen kovuyordu. O an yerin dibine geçmek istemiştim. Oğuz, bunu fark etmiş olacak ki sırtıma hafifçe vurdu.

"Pekala, iyi akşamlar," Sokağın başına doğru ilerlerken annemle bakıştık. Bu 'Senin ağzına sıçtım,' bakışıydı. Annemden kesinlikle bu konuda fırça yiyecektim.

Annem Oğuz'un arkasından bakarken konuştu. "Arkadaşın değil, öyle değil mi?" Bir anda şiddetle başımı sağa sola salladım. "Arkadaşım anne, yemin ederim!"

Annem yanağımı sıktı, beklediğimin aksine kötü tepki vermiyordu.

"Yakışıklı çocukmuş."

Yanlış NotWhere stories live. Discover now