15.Bölüm: "Ölümler artık bizi incitmiyor."

6.3K 755 500
                                    

15.Bölüm

"Başladığım katliamı devam ettirmemi istiyor musun?" Diye sordu.

Az önce kana bulanan parlak bıçağına, bıçaktaki parıltıların aynısına sahip gözleriyle bakıyordu.

Bir kaç adım uzağındaki Taehyung'a yaklaşarak, kanlı bıçağını, onun boynu  üzerinde de gezdirmeye başladı.

Canını yakmıyordu.
Şimdilik.

Durumun, onu kızdırıp kızdırmamama bağlı olarak değişeceğini biliyordum.

Gözlerim, Taehyung'un gözlerindeki acı ve hayal kırıklığı dolu ifadeye takıldı.

Midem acı verici şekilde kasılırken, biraz sonra olacaklar için, içimden Taehyung'a binlerce kez özür dileyerek  havaya duygudan yoksun bir gülüş bıraktım.

Yaljah'a yaptıkları için bir tepki vermemi bekliyordu.

Kızmamı, çocukluğunda nadiren gördüğü hayvani duygularımı ortaya çıkarmamı...

En az onun kadar acımasız ve karanlık tutumumun gün yüzüne çıkmasını istiyordu.

Ona istediğini vermiyordum.

Vermeyecektim.

"Onu da öldürecek misin?" Diye sordum umarsızca.
"Hepimiz yeterince yaşadık Kook. Ölümler artık bizi incitmiyor."

"Benliğine karanlık bir duvar örüp herkesi kandırabilirsin." Dedi Jungkook sertçe. "Benim dışımda herkesi. Ama unutma Jimin, beni sen eğittin. Senin yanında büyüdüm ben. Kimse göremese bile ben, gözlerinin içindeki o duyguyu görebiliyorum."

Taehyung'un saçını kökünden sertçe  kavrayarak, yüzünü, kumlu ve taşlı sert zemine doğru bastırdı.

"Eğitmenini öldürdüğüm için öfkeden deliren, arkadaşını öldürecek olmamın verdiği korkuyla çıldıran benliğini... Neden ortaya çıkarmıyorsun?" Yüzüme tehlikeli bir bakış attı. "Arsız ve acımasız olan Park Jimin'i özledim."

"İstediğin bu mu?" Diye sordum. "Düşman olmamız mı?"

"Biz zaten düşmanız."

"Son kez." Dedim. "Seni son kez uyarıyorum Jungkook. Tüm bu saçmalığa son vermen için hala vakit var. Seni affetmem için hala bir şansın var."

"Sikeyim!" Diye bağırdı. "Senin affını isteyen kim? Tanrı şahit, eğer seni şuracıkta boğmuyorsam, bunun tek sebebi, bu kadar kolay ölüp kurtulmanı istemiyor oluşum." Gözleri öfkeyle karardı. "Sana öyle şeyler yapacağım ki... Gözümün önünde kıvranacak, ölmek için bana yalvaracaksın."

Hayır aşkım.

Ölmek için bana yalvaracak olan sensin.

Gülümsedim. "Güzel bir hayal gücün var."

"Park Jimin." Diye tısladı. "Bu iş çok uzadı. Taehyung'a karşı sen. Seni teslim almam karşılığında onu bırakacağım. Kabul ediyor musun?"

"Hayır Jimin." Dedi Taehyung. Sesi kısıktı. Çok kısık. Ve tüm bu zaman içinde ilk defa konuşmuştu.

Kararlı bakışlarına aynı kararlılıkla karşılık verdim ve konuştum,

"Buraya zaten, sana teslim olmaya geldim güzelim."

Dakikalar sonra, hybridlerin ördüğü güvenlik düzeneğinden geçmiş ve halkımdan bir kaç muhafız, benim geçişim karşılığında Taehyung'u teslim almak üzere geçemedikleri duvarın önüne gelip beklemeye başlamıştı. 

Cunning Child | JikookWhere stories live. Discover now