Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
33.Bölüm
Genç hybridlerden biri, "Tanrı aşkına!" Diye bağırdı. "Biri şu adamın sadist düşünceli kafa kesme hayallerini sustursun!"
Taehyung, at üstündeki bedenini Jimin'e doğru döndürerek ona uyarı dolu bir bakış fırlattı.
Omuz silken Jimin, "Ne var?" Diye sordu. "O kadını bulduğum ilk fırsatta öldüreceğim. Zehirli bir yılan gibi Jungkook'un kanına giren ondan başkası değil."
Taehyung, "Kesme biçme falan yok Jimin." Diye tısladı. "Jungkook'un yanına gidecek ve onunla medeni bir biçimde konuşacaksın."
"Medeni?" Histerikçe güldü. "Son gördüğümde pek de bedeni bir durumda olduğu söylenemezdi. Ya da sen olduğunu sanıp bir köylü çocuğu öldürürken de medeni değildi. Ah. Tüm şehri ateşe verirken? Medeni değildi değil mi Taehyung?"
"Tamam!" Diye pes etti Taehyung. "Ne haliniz varsa görün."
Böylece yolculuğun geri kalanı sessizce geçip gitti.
Tüm büyük planları sonucunda büyük günün geldiğini düşünerek yola çıkmış, sınır kapısındaki bekçileri oyalamak için görevlendirdikleri adamlar dışında hiçbir savaş hamlesinde bulunmayacaklarına dahil söz vermişlerdi.
Sınır bekçilerini oyalayan adamları sayesinde kazdıkları tünellerden sorunsuzca geçmiş ve üç kese altına patlayan karsız bir pazarlık sonucu üstlerinde oldukları bu cılız atlara sahip olmuşlardı.
Yine de planları kötü işliyor sayılmazdı.
Halen daha saraya haber uçuran birileri yoktu.
Bekçiler, görevlendirdikleri adamlar ile fazla meşguldü ve haber uçurmak için harekete geçmeye çalıştıklarında bile Taehyung'un muazzam fikri sayesinde durdurulmayı başaracaklardı.
İki elin parmaklarını geçmeyecek atlılar, savaş için değil barış için dönüyordu topraklarına.
Ve işler planladıkları gibi gitmezse yavaş yavaş olacak acılı ölümleri, an meselesiydi.
İş, Jimin'in iknası ve Jungkook'un merhametinde bitiyordu.
Eh.. Jungkook'un merhametli biri olduğu da söylenemezdi. Jimin'e karşı bile.
-
"Bu, Dmitriy." Dedi Taehyung. "Bizden biri."
Uzun süredir ayak basmadığı topraklarına gelmek, ruhunda açan çiçek filizlerinin başlıca nedeniydi. Uçsuz bucaksız çöl topraklarından sonra temiz hava ve bol yeşillik herkesin zihninde delici bir ışık etkisi yaratmıştı.
Öyle ki, görevin kutsallığı ve zorluğu olmasaydı hepsi bu tatlı ambiyansa kapılıp gidebilirdi.
"Jungkook'un koridorunda görevli askerlerden biri." Diye silkinerek devam etti Taehyung. "Sana eşlik edecek ve aksi bir durum karşısında da gerekeni yapacak."
