özür dilerim kardeşim

4K 446 267
                                    

Ben bu yetimhanede çok fazla çocuk tanıdım.Hepsi benim gibiydi anne baba şefkatinden mahrum yetişmişlerdi.Kimisinin annesi babası ölmüş,kimisinin sadece terk etmişti.
Kimisi tacize uğramıştı,kimisi zorbalığa. Kimisi her gün ağlamış kimisi acısını saklamak için sahte gülüşler saçmıştı. Kimisi sevgiyi tanımamış,kimisi sevgi beslemeyi.
Kimisinin dizlerinde yaralar varmış,kimisinin yüreğinde.

Dünya fazla acımasızdı.
Özellikle de omuzları küçük,zayıf bedenli çocuklar için...

Ama biliyor musunuz ben abimden sonra bu yetimhaneye geldiğimden beri park jimin'in kaybolduğunu zannetmem ve korkup ağlamam dışında hiç ama hiç ağlamamıştım.
Ağlayamazdım ki zaten.
Benim acım o kadar büyük değildi ki
Ben kimdim ki ağlayacaktım.
Hem de o iğrenç abim için mi ağlayacaktım?
O benim artık sevgimi bırak,gözyaşlarımı bile hak etmiyordu.

Bütün vücudum tir tir titremeye devam ederken elimdeki zarfın arkasındaki isim yüzünden sinirle bir kahkaha atmak istedim. Ama niye böyleydi ki bilmiyordum.
Kahkaha atamıyordum işte, gülemiyordum....

Elimde duran zarfı hızla katlayıp üzerimde ki lastikli pijamanın kenarına sıkıştırmış sonra üzerimde ki kısa tişörtün eteklerini olabildiğince aşağı doğru çekiştirip kendimce zarfı gizlemiştim.
Vücudumun deli gibi titremesi dışında iyi sayılırdım sanırım.
Arkamı dönüp yatakta beni bekleyen jimin'e çevirmiştim bakışlarımı.

"Jimin-ah benim biraz işim var sen biraz daha kitap oku.
Eğer uykun varsa uyuyadabilirsin sadece beni merak etme biraz işim var o kadar."

Dediklerime gülümseyerek başını sallamış,komodinin kenarında bulunan kitabı eline almıştı.
Onun kitap okumaya devam ettiğini anladığımda titreyen bacaklarıma rağmen zorlukla lavoboya varmış girdiğim ilk tuvalete bedenimi atmış kapısını da kitlerken içimi kaplayan yoğun korkuya hakim olmaya çalışmıştım.
Yemin ederim okumak dahi istemiyordum bu kirli mektubu ama ya önemli bir şey yazmışsa düşüncesi merakımı alevlendiriyordu.

Zorlukla ayakta durmaya devam ederken lastikli pijamanın kenarına sıkıştırdığım zarfı ellerim arasına almış daha sonra kenarına yırtarken bile ellerimin nasıl titrediğine kendi gözlerim ile şahit olmuştum.
Badem elmasımda oluşan büyük yumruya engel olmak istercesine zorlukla yutkunduğumda elimdeki zarfı kenara atmış içerisinde ki kağıdı açmış sessizce okumuştum.

"Canım kardeşim jeonguuk.
Biliyorum benden şu an nefret ettiğini.
Ama biliyor musun ben hala seni çok ama çok seviyorum.
Benden utanıyorsun değil mi şu an?
Neden diyorsun neden böyle iğrenç bir abim var?
Aslında gerçekleri bilmediğin için böyle düşünüyorsun o yüzden sana kızamıyorum.
Ama şimdi gerçekleri öğrenme vaktin geldi diye düşünüyorum.
Ve biliyorum ki bana hak vereceksin."

Jungkook'un vücudu sinirden kıpkırmızıya dönerken devam etmişti.
Sinirlenmişti çünkü sebebi her ne olursa olsun bir çoçuğu,onun park jimin'ini taciz etmenin asla ama asla haklı veya mantıklı bir sebebi olamazdı.
Gözlerini boş tuvalet fayansından çekip yeniden devam etti o özenle yazılmış çirkin satırlara.

"Benim taciz ettiğim çoçuk park jimin , duyduğum kadarıyla aynı yetimhaneye düşmüşsünüz.Hatta belki onu tanıyorsundur da.
Tanımıyorsan da tanıtayım istersen.
Park jimin,park ailesinin tek çoçuğu.
Bayan ve bay park'da vefat etti biliyor musun?
Yani o da bizim gibi kimsesiz!
Ama biliyor musun kardeşim zavallı çocuk ve zavallı insanlar park jimin'in annesi ve babasının intihar ettiğini sanıyor ...
Ah bir bilseler onları kendi ellerim ile öldürüp sonrasında ise intihar süsü verdiğimi !!!

God's Plan°Jikook Where stories live. Discover now