çocuk gibisin

3.4K 406 232
                                    

Yaslandığım soğuk duvar üşümüş tenimin daha da titremesini sağlarken belki gerekli belki de gereksiz olan o düşüncelere dalmıştım yine.
Düşünüyordum da ya jungkook'a kendimi hiç bir zaman affetiremezsem,ya şimdi olduğu ömrünün geri kalanında da bana olan öfkesi dinmezse, ya bir daha hiç ona sevgilim diye seslenemezsem, ya ona bir daha sarılamazsam....

O içeride o sarışın ince belli kızın yanında vakit geçirirken bile düşündüğüm tek şey buydu.
İyice aptalaşıyordum sanırım. Nasıl şu durumda bile bunu düşünürdüm, bunları düşünmek yerine o kızın ellerini sevgilimin omuzlarından çekmekle uğraşıyor olmam gerekliydi.
Ama onu yapacak cesarette yoktu ki bende.

Kızgınlık vardı biraz içimde, biraz da hayal kırıklığı ama en çok ta kıskançlık vardı genzimde,beni delicesine ağına alıp içimi kemiren.
Yaslandığım duvardan ayrılırken ellerimi soğuk suyla buluşturup yüzümü bir kaç defa yıkadıktan sonra üstüme çeki düzen vererek lavobodan ayrılmıştım.
Sanki benim gelmemi bekliyormuş gibi beni görür görmez yine aynı şekilde elini o kızın beline elini attığında içimden ona sadece aptal demiştim.
Beni kıskandırmaya çalıştığı çok belliydi tamam doğru başarmıştı fakat ben de bunun altında kalacak biri değildim tâbi ki.

Sinirden titreyen ellerimi cebime koyarken yüzüme sahte bir gülüş yerleştirerek yanına adımlamıştım.
Gözümün içine baka baka kızın ince belini daha iyi kavrarken tıpkı benim gibi yüzüne sahte bir gülüş yerleştirerek konuşmuştu.

"Sen git kenarda bekle.Ben de birazdan gelirim daha sonra başlarız antrenmana."

Söyledikleri sınıra gelmemi sağlarken bu sefer yamuk bir gülüş ile konuşan ben olmuştum.

"Bugün senden ders almak istemiyorum.Başka hoca yok mu bugünlük bana ders verebilecek?"

Duyduğu sözlerle elini kızın belinden çekip o sarı şaçları arasında görünen kullağına bir şeyler fısıldayarak yanımızdan uzaklaşmasını sağlamış, sonrasında ise sinirle gülerken kolumu sıkarak konuşmuştu.

"Dalga mı geçiyorsun sen?"

Sıktığı kolumu elinden sertçe iterken gayet ciddi bir tavırla yanıtlamıştım onu.

"Hayır.... Gayet ciddiyim.''

Ne kadar sinirlendiğini kızarmış yüzünden bile anlayabiliyordum. Elleriyle saçını geriye doğru sertçe iterken bana doğru yaklaşmıştı.

"Tamam git ne halt yersen ye."

Dedikleri bir kulağımdan çıkıp diğer kulağıma ulaşamadan yanından sert adımlar ile uzaklaşmış büyük antrenman salonuda boş boş gezerken karşıma ilk çıkan adama bana ders vermesini rica etmiştim.
Beni bu salonda gören herkesin yaptığı gibi önce alayla vücudumu süzmüş daha sonra sırıtmıştı.

Esmer tenli adam bir şey demeden beni onaylarken çaktırmadan arkama bakıp jungkook'un beni izleyip izlemediğini anlamaya çalışıyordum.
Fakat arkamda baktığımda jungkook'un sanki hiç bir sorun yokmuş gibi tek başına o boks torbasını yumrukluyor oluşu beni daha da sinirlendirirken bir gerizekalılık yaparak esmer tenli adama daha çok yaklaşmış bana birini nasıl nakavt edebileceğini öğretmesini istemiştim.

Bana ögretmesini istediğim şey tensel temasta bulunarak öğrenebiliceğim bir şeydi ve ben özellikle bunu seçmiştim.Benden uzun olan esmer tenli adam arkama geçerken kollarını belime dolamış bir insanı nasıl bir anda yere serebileceğimi diğer adıyla nasıl nakavt edeceğimi anlatmaya başlamıştı.
Esmer tenli adam gösterdiği her adım için belimi daha iyi kavrarken dudağını kulağıma doğru yaklaştırırken sıcak nefesiyle konuşmuştu.

God's Plan°Jikook Where stories live. Discover now