Öpücük hakkımı kullanıyorum

4.1K 405 282
                                    

"Senin sevgilinim ben."

Kulaklarına eğilip soğuk nefesimi ensesinde bırakarak sessizce mırıldandığımda söylediğim basit ama bir o kadar da ağır cümle sonrası, kalbinin nasıl hızla çarptığına kendi kulaklarım ile şahit olmuştum.
Uzun damarlı elleri hızla minik parmaklarımdan ayrılmış beraber sığıştığımız deri siyah koltuktan hızla kalkmıştı.
Onun kalkması ile bakışlarım onun üzerinde gezinmeye devam ederken zorlukla ağzını oynatmaya çalıştı.
Sanki konuşmak istiyor ama kuracak cümle bulamıyor gibiydi.
Yüzünde anlamını yitirmiş bir ifade varken çaresizce elini ensesine götürmüş, bakışları yerdeyken bu sefer saç tutamlarını çekmeye başlamıştı.
Kendi canını gözlerim önünde yaktığında ben de onun gibi hızla doğrulmuş saç tutamlarını çeken ellerine değdirmiştim ellerimi.

"Yapma bunu ! Canını yakma,canımı yakma,kıyma bize."

Minik ellerim onun tam da dikiş izlerinin olduğu eklemlerin üzerine gezerken çaresizce çıkarmıştım sesimi.Neden böyle yapıyordu anlamıyordum.Elleri saçlarını yolmak istermiş gibi daha da güçlü çektiğinde bedenini benden bir adım geri atmış yalvarırcasına bakmıştı bana.
Gözlerindeki endişeyi görmüştüm.
Korkuyu görmüştüm.
Çaresizliği görmüştüm.

"Sen gelip bana,bizim sevgili olduğumuzu söylüyorsun ama ben daha senin adını dahi hatırlamıyorum.
Nasıl delirmem,nasıl?
Ben sevdiğim adamı hatırlamıyorum,
Ben sevgilimi hatırlamıyorum."

Elleri sonunda dağılmış saçlarından çekildiğinde dizleri üzerine çökmüş bana doğru yaklaşmıştı.
Ben de onun gibi dizlerim üzerine çöktüğümde alnımı onun alnına yaslamıştım. Bu koca adam birden bire bir çocuk gibi olmuştu gözlerim önünde.

Tıpkı eski Jeon jungkook gibi.
Tıpkı eski Jeon jungkook'um gibi.

Alnı alnıma yaslıyken koca ellerini ay gibi bükmüş bir çocuk gibi ağlayan dolu gözlerini saklamış hıçkırarak söylemişti cümlelerini.

"Özür dilerim jimin.Özür dilerim özür dilerim özür dilerim özür dilerim özür dilerim daha adını hatırlayamıyorum gerçekten özür dilerim. Senden çok özür dilerim."

Bütün vücudum kaskatı kesilmişti bir anda.Ne olduğunun farkına değildim.
Benim ondan deli gibi özür dilemem gerekirken gerçekte sevgilisi olmayan benden sırf adımı hatırlamadığı için o özür diliyordu.
Beyaz elleri koca gözlerini saklasada yanağından süzülen gözyaşlarını gizleyememişti.

"Hayır!" demiştim.ellerim onun gözlerini saklayan ellerine giderken.
"Hayır! Sakın özür dileme..
Asıl ben özür dilerim asıl ben senden defalarca özür dilerim."

Ellerini gözlerinden çektiğimde yaşlı gözlerini izledim bir kaç saniyeliğine.
Sonrasında ise dudaklarım kendiliğinden buluştu o gözyaşları yüzünden ıslanan dudaklar ile.

İnce dudaklarına hafif bir buse kondurup geri çekildiğim isteksizce.
İsterdim saatler boyu o dudakları öpmeyi ama demiştim ya işte onu hakketmiyor muydum bilmiyordum.
O yüzdendi endişelerim.
Hafif bir buse sonrası şaşkınlıkla açılmış gözleri girdi bakış açıma.
Ani öpücüğüm sonrası şaşırmış olacak ki gözlerim önünde kaşları havalanmış,koca gözleri daha da büyümüştü.
İkimi de diz çöktüğümüz için bakışlarımız birbirini yakalıyordu.
Havalanmış kaşları aşağı indiğinde adem elmasının yutkunuşunu izlemiştim daha yakından.
Bu sefer ise dili dışarı çıkmış tıpkı bir arsız gibi dudaklarını yalamıştı,dilini yalayan dudaklarını fark ettiğimde dudağımın kenarında küçük bir gamze belirmişti.

God's Plan°Jikook Where stories live. Discover now