Mirror Shards

848 57 15
                                    

Tina ile konuştun, odayı hazırladın ve temiz kıyafetler koydun. Artık odana geçip ona nasıl açıklayacağını düşünme vakti.

Romeo yanına gelip kucağına oturuyor. Yumuşak tüylerini okşuyorsun. Bu, senin meditasyonun gibi bir şey. Hep rahatlatıyor.

Birden kapı çalıyor. Luka kafasını uzatıyor:

"Aurélia, gelebilir miyim?"

Hayır, hayır, şimdi olmaz! Ona ne diyeceğini bilmiyorsun daha. Ama onu şu anda odandan da kovamazsın.

"Annem iyi mi? Burada değilse Fransa'ya dedemlerin yanına gitmiştir de, sağlığı falan nasıl?"

"Annemin Fransa'da olduğu doğru." Ama toprak olarak...

Gözlerinden sen farketmeden yaşlar dökülmeye başlıyor. Luka endişeleniyor:

"Aurélia, iyi misin? Ne oldu, anneme bir şey mi oldu? Lia konuşsana!"

Eğer hazırlıklı olsaydın daha düzgün bir şekilde anlatırdın. Kırmadan, kırılmadan... Ahh, kimi kandırıyorsun ki! Asla hazır olamayacaktın. Hala bu gerçeği kabullenemedin ki...

Ona ilk başlarda çok kızmıştın. Sizi bırakıp gittiğinde, arkasından çok ağlamıştın ama dik durmak zorundaydın. Kendini düşünecek durumda değildin. Anneni düşünmeliydin.

Kadıncağız, oğlunu kaybettiğinde bir enkaz gibiydi. Her seferinde onu bir köşeye çekilmiş, kendini suçlarken buluyordun. İyi bir anne olamadığını düşünüyordu.

Oysaki o, bu dünyaya gelmiş en iyi anne diye geçirirdin içinden. Babanı hiç tanımadın. Sorsaydın anlatabilirdi belki de. Ama sormak istemedin. Eksikliğini duymadın. O sizin hem anneniz, hem de babanızdı.

Sizi hayalleriniz konusunda hep destekledi. En güçsüz hissettiğin anda onun orada olduğunu bilirdin. Hatırlıyorsun, daha 5 yaşlarındaydın. İlk yarışmana girecektin. O kadar insanın önünde performans sergilemek seni geriyordu. Kalbin sanki yerinden çıkacakmış gibiydi.

Sonra tanıdık bir ses duydun.

"Aurélia? Hazır mısın kızım, bu kızdan sonra sen gireceksin."

"Hayır, değilim anne. Bu patenler ayağımı acıtıyor, saçlarım çok sıkı oldu, ya - ya ben başaramazsam! Yapamayacağım ben istemiyorum."

"Neden böyle düşünüyorsun?"

"Baksana dönüşleri falan nasıl iyi yapıyor! Ben asla onlar gibi olamayacağım."

"Onlar gibi olmanı isteyen kim senden? Kendin ol, güçlü ol. Bu yeterli. Eğer sen kendin olursan zaten onların esamesi bile okunmaz yanında. Haydi kızım. Bu korku seni bir yere götürmez. O piste çık, ve beni gururlandır."

O gazla girdiğin yarışmayı birincilikle bitirmiştin. Boynuna madalyayı taktıktan sonra kafanı kaldırıp onun gözlerinin içine bakmıştın.

Işıl ışıl bakan gözleri gururla doluydu. Ona bakmaya doyamamıştın o gün.

Kardeşinin gittiği gün ise, o güzel mavi gözlere kara bulutlar çökmüştü. Bakmaya doyamadığın kadına, için paramparça olduğu için bakamıyordun bile. Çok üzüldü, kolay değildi.

Günler, aylar boyunca aramalar devam etti bir iz bulmak için. Ama her şey nafileydi.

O zamandan sonra annen üzerine titremeye başladı. Luka'da göremediği umudu artık sende görüyordu. Okuman için çok çabaladı. Notlarını düzelttin, liseyi birincilikle bitirdin. Sıra üniversitedeydi.

Mirrors (Loki X Okuyucu)Where stories live. Discover now