Hero

568 52 24
                                    

Yorgunsun. Hem de çok. Bedenen değil, ruhen yorgunsun. Uyuyarak geçebilecek bir şey değil. Bu yorgunluktan kurtulabileceğini bile düşünmüyorsun.

Seni ne bu kadar yoruyor?

İlişkinde yaşadığın problemler mi? Hayır.

Bir anda üzerine yüklenen sorumluluklar mı? Hayır.

Seni yoran şey sevdiklerinden aldığın darbeler. Dışarıdaki hiçbir insan sana dokunamaz, laf edemez, hatta bazen seninle göz göze gelmekten bile korkarlar. Erişilemez bir noktasın diğerleri için. Kimisi seni hayal ediyor, kimisi senden nefret ediyor.

Ama sevdiklerin... Onlar yanındayken pençelerini saklıyorsun. Onlarla duygularını paylaşıyorsun. Yanında olmalarını istiyorsun. Ne olursa olsun. Gözyaşlarını dilediğince dökebileceğin birileri olsun istiyorsun.

Ne yazık ki en büyük yarayı dost bildiğinden alırmış insan. Şu 18 yıllık hayatında -diğer insanlar anlamazlıktan geliyorlar ama- çok şey yaşadın. Çok kayıp verdin, yalnız kaldın. Bütün soğuk görünüşünün ardında bu var. Yara almamak için, korumak için kendini. Daha fazla gözyaşı dökmemek için.

Güvenemezsin insanlara kolay kolay. Ama Luka'yı bulduğunda böyle olmadı. Tanıdık bir yüz, güvenli bir limandı senin için o anda. Belki de onu yıllar sonra bulmanın sevinciyle, bilinmez, ona sımsıkı sarıldın. Koca dünyada kan bağın olan, gerçekten ailen olan tek kişiydi. Bir daha kaybetmek istemedin, tutundunuz birbirinize. Annen de sizi böyle görmek isterdi.

Peki ne oldu da sana bir anda sırtını döndü? Ne oldu da öz kardeşini birkaç kişinin lafına sattı? Ne oldu da seni paramparça edecek kadar kör oldu?

"Kaos büyüsü."

"Ne?" Sahildeki bankta yanında oturan Loki'yi görünce korktun. O hücreden nasıl çıktı?

"Kaos büyüsü. Ortamda kargaşa yaratmak, insanların aralarını bozmak için kullanılır. Basit bir numara. Sizin gibi basit varlıklara uygun."

"Neden yaptın böyle bir şey? Ne istiyorsun benden?"

"Aslına bakarsan, size büyü yapmama bile gerek yoktu. Kardeşin zaten şüpheleniyordu senden. Aranızda ince bir bağ var. Bak, hemen kopuverdi. Ama itiraf etmeliyim, ikinizi izlemek eğlenceliydi. Hele senin o bakışların... Kırgınlığını o mesafeden ben hissettim."

"Neden yaptın?"

"Ah, yanlış sorular soruyorsun fani."

"Bu bir açıklama değil."

"Neden yaptım biliyor musun? Çünkü-"

Boşluk.

Gitti. Nereye gitti?

"Loki? Loki nereye kayboldun?"

Yoldan geçen insanların sana tuhaf tuhaf baktığını fark edince ona seslenmeyi kesiyorsun. Etrafındaki gözlerden rahatsız oluyorsun, ve eve dönmeye karar veriyorsun.

Seni -şaşırtıcı bir şekilde- kimse aramadı. Hava karardı bile. Telefonunu kontrol ediyorsun. Şarjın bitmiş. Ondan rahatça kafanı dinleyebildin.

Eve doğru adımlarını hızlandırıyorsun. Hava soğumaya başladı, bir an önce eve varmalısın. Bir de... Hava karardıktan sonra sokakta kalmak istemiyorsun. Ya yine o gece... Düşünmeyeceksin. Geçti artık. Geçmiş için yapabileceğin bir şey yok.

Ama sen yine de geç kalmasan iyi olur.

*****

Eve geldiğinde Tina'nın dediklerine aldırmadan yatağına gidiyorsun. Yerde yatan Romeo'ya gülümsüyorsun. Keşke onun gibi olsan. Böyle tasasız, böyle rahat... En büyük derdin duvardaki lazeri yakalamak olsun istiyorsun.

Mirrors (Loki X Okuyucu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin