Hangimiz hangimize "engel" oldu?

4.7K 294 3
                                    

BÖLÜM 1
(GİRİŞ)
    İnsanım ben, sadece bedenime yapıştırdığınız etiketlerden var olmuyorum. Sizleri hissedebiliyor ve anlıyorum. Çoğunuza göre yaşamımı sürdürmekte daha başarılıyım. Yüzmeyi de biliyorum, dağa tırmanmayı da. Yemek yapmayı da biliyorum, cinsel hayatı da. Ben sizin yapabildiğiniz her şeyi yapabiliyorken adımın önüne koyduğunuz "engelli" etiketini ne kadar hak ediyorum? Üstelik hayatıma "engelleri" siz dahil etmişken.
-
    Kalbinin sesini duyabiliyordu Ayla, bu heyecan elini ayağını bağlamazsa yaşadığı şehrin en iyi başarısına sahip olacaktı bugün. Koşu ayakkabılarını ve spor kıyafetlerini mavi çantasına dün geceden yerleştirmiş baş ucuna koymuştu. İçindeki mutluluk 90'lı yılların bayram sabahındaki kırmızı ayakkabıları yeni alınmış çocuklarla aynıydı. Ayla'nın sıkı bir kahvaltı yapması için, Neşe hanım bir tek kuş sütünün eksik olduğu sofrayı hazırlamıştı bile.
"Bu güzel kokuların hepsi benim için mi anneciğim? Peynirli omlet kokusu alıyorum."
"Tabii ki güzel kızım istediğin başka bir şey varsa söyle de hemencecik hazırlayayım" dedi Neşe hanım zarif ve sevecen bir tavırla.
Ayla ellerini masada hafifçe gezdirirken "sofrada boş yer bile yok anneciğim daha ne isteyebilirim ki" diyerek gülümsüyordu. Ayla, Neşe hanımın bu güne kadar tanıdığı en sevgi dolu insandı. Hiçbir zaman kendisi için bir şey istemez, kimseyi zora sokmamaya gayret gösterir ve küçüğünden büyüğüne kadar tanıdığı herkese eşit saygı gösterirdi.
Üyesi olduğu derneğin "Özgürlük Koşusu" etkinliğine katılacak olduğundan, sofradan fazla bir şey yemeden kalkan Ayla pijamalarını hızla çıkarıp en sevdiği kırmızı tişörtünün altına siyah pantolonunu geçirip kapıya yöneldi. Neşe hanım, Ayla'nın beyaz bağcıksız ayakkabılarını geceden silerek hazır etmişti. Ayla evden çıkmak üzere mutfağın yanında bulunan kahverengi çelik kapıya ilerledi.
"Büyük an için küçük bir yolculuk yapmaya hazırım. Umarım her şey yolunda gider."
"Kalbin seni asla yarı yolda bırakmayacak kızım. Zamanında orada olacağım. Antrenmanda fazla yorma kendini enerjini tüketme. Bende şu şarkıcıların yumurta yutma meselesini deneyeceğim en gür sesimle bağıracağım sana." Diye cevapladı Neşe hanım Ayla'yı.
Ayla annesinin bu tavırlarına ayrı bir sempati duyduğundan suratındaki mutluluk ifadesi görmezden gelinemeyecek kadar barizdi.
Ayla ayakkabılarını giymiş annesinin eline, ucuyla dokundurduğu beyaz bastonunu alıp çıkmıştı kapıdan. Bu şehrin kulakları kanatacak kadar yüksek olan uğultu seslerine hiç tahammülü yoktu. Sadece bir araba ve iki insan vücudunun sığabildiği daracık sokaklardan nefret ediyor, her sesin o koca binalara çarparak yükseldiğini hissediyordu.

ÂmâKde žijí příběhy. Začni objevovat