Bölüm 10

4.6K 291 0
                                    

Ayla çoktan koşarak bahçenin eve yakın olan sol tarafındaki bahçe salıncağında oturan Elif'in yanına gitmiş limonata içmeye başlamıştı. Nilgün hanımın taze naneli limonatası ağızda unutulmayacak derecede güzel bir tat bıraktığından eve davet edilen herkes bu limonatayı bir çırpıda içer bitirir bardaklarını da hiç boş bırakmazlardı.
"Hediyelerin için heyecanlı mısın" diye sordu meraklı tavrıyla Ayla.
"Evet hem de çok, acaba babam bana pembe ayıcığı aldı mı"
"Bence biraz daha merak et" diye kahkaha attı Ayla bilgili tavrıyla.
Elif'in kreşteki bütün arkadaşları gelmiş bahçede oyun oynuyorlardı. Hediyeleri masanın yanındaki büyük dut ağacının altına dizilmişler, ebeveynler de masaya oturmuş atıştırmalıkları yerken, gülücüklerin havada uçuştuğu hoş sohbetlerle vakit geçiriyorlardı.
Elif'in babası Burak bey elinde üç katlı pembe çiçeklerle dolu bir pastayla gelerek herkese toplanması için sesleniyordu. Bahçede ses sistemleri kurulmuş Elif'in ve Ayla'nın en sevdiği müzikler çalıyor bir yandan da "iyi ki doğdun Elif" diye bağırışlar duyuluyordu. Mumları söndüren Elif hemen ardından hediyelerine yönelmiş bir kaçını açarak inanılmaz cıvıltısıyla dans edip teşekkür ediyordu. Ayla'nın hediyesini en sona saklamak için odasına götüren Elif, ayrı bir özen göstererek tek başına bakmasını isteyen arkadaşını kırmamıştı.
Kaan da dahil olmak üzere bütün çocuklar salona doluşmuş televizyona bağlanmış kareoke oyununu oynamak için söyleyecekleri şarkıları seçerken, arada bir tartışıyor karışan seslerinin uğultusu tüm eve yayılıyordu.
Doğum günü çocuğu ve ev sahibi olması yüzünden ilk sıra elbette ki Elif'teydi. Elif en sevdiği arkadaşı Aylanın elinden tutmuş, arkadaşlarının yuvarlak bir bicimde durduğu televizyonun önüne getirmiş ve şarkıyı başlatması için babasına göz kırpıyordu. Şarkının melodisiyle hafif hafif sallanırken, sözlerin başlamasıyla eşlik etti şarkıya Elif.

ÂmâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin