Bölüm - 1

392K 5.5K 3.1K
                                    

(ME'VA benim ilk hikayem olduğu için yazım hataları, mantık hataları gibi sorunlarla karşılaşırsanız lütfen kusura bakmayın.)

Herkesin buraya yeni bir başlangıç için
" ❤️" bırakmasını rica ediyorum.

Bade ALAZAR

İSTANBUL / 02:35

Soluk soluğa koşuyordum ormanın içerisinde bulunan koşu yolunda. O kadar çok koşmuştum ki artık bacaklarım iflas etmiş ve olduğum yere çökmeme sebep olmuştu.

Her gün koşmaya geliyordum tabii ki bu ormana ama hiç bir zaman gecenin bir yarısı gelip, üç saat boyunca koşmamıştım.

Kulağımda duran kulaklığımı çıkartıp, yanımda bulunan büyük su şişemden su içmeye başlamıştım. Şişeyi dudaklarımdan ayırıp kapağını kapattığımda yanıma koymuş ve ağrıyan başımı ellerimin arasına alarak biraz dinlenmeye başlamıştım.

İstifa etmiştim bugün ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Ödemem gereken bir evin kirası, yetimhanede ki ziyaret etmem gereken küçük çocuklarım vardı.

Onlara hediye almam lazımdı ama, maalesef ki cebimde bulunan son paramla da faturalarımı ödemiştim.

Özel bir şirkette asistan olarak çalışıyordum. Ama maalesef şirkette sözlü tacize uğramış ve şirket sahibini şikayet ettikten sonra istifa etmiştim.

Gözlerimden istemsizce damlayan bir kaç yaşı silip, ayağa kalktığımda kulaklarıma dolan silah sesleriyle olduğum yerde kala kalmıştım.

Başımı silah sesinin geldiği tarafa çevirdiğimde, gözlerime gelen araba farıyla mecburen başımı eğmek zorunda kalmıştım.

Silah sesleri ara vermeden patlamaya devam ettiğinde olduğum yere geri çömelmiş ve koruma iç güdüsüyle başımı dizlerime gömmüştüm.

Koluma dokunan bir elle hızla kendimi çekmiş ve " iNe yaptığını sanıyorsun sen ? Çek o elini." Diyerek bağırmıştım adamın suratına doğru.

Karşımda bulunan adam sağ tarafa bakıp başını salladığında geri bana dönmüş
"Hanımefendi, rica ediyorum benimle gelin. Bakın bizden size zarar gelmez ama, eğer burada kalmaya devam ederseniz yaralanacaksınız. " Diye hızlıca konuşarak bana olacakları açıklamaya başlamıştı.

Mecburen karşımda ki duran adamı onaylamış ve beni yönlendirmesine izin vermiştim.

Adam arabanın kapısını açarak binmemi işaret ettiğinde, gözlerimi devirip içeri girmiştim. Üzerime kapan araba kapısından sonra duyduğum kilit sesiyle sinirle söylenmiş ve meraklı gözlerle camdan dışarı bakmaya başlamıştım.

Kısa bir süre sonra olduğum arabanın benim tarafımda bulunan kapısı açılmış ve yanıma bir adam oturarak, ön koltuğa oturan adama "Gidelim." demiş, üzerinde ki kabanının yakalarını düzeltmişti.

Başını bana doğru çevirerek gözlerimizi buluşturduğunda, tanıdık gelen siması kaşlarımı çatmama sebep olmuştu.

Çok tanıdık geliyordu bana ama hatırlayamıyordum. Boğazımı temizleyip önüme döndüğümde gözlerimi yummuştum.

Hareket eden araba gözlerimi açmama sebep olduğunda, panikle ön tarafta bulunan adama doğru konuşmama sebep olmuştu.
"Hey ne diye çalıştırıyorsun arabayı ?" Omzunu sertçe dürtüp, sinirle konuştuğumda "Hanımefendi sakin olun, indireceğim sizi birazdan." Kalın sesiyle kendini ne kadar nazikçe açıklamaya çalışsa da korkuyordum işte.

ME'VA / Kuğunun Ağıtı (askıya alındı.) Where stories live. Discover now