Bölüm - 10

109K 3.9K 2K
                                    


Kendimizi belli etmek için " ❤️ " buraya simgemizi bırakalım lütfen.

Sevdiğiniz şarkı sözlerini de yazmayı unutmayın.

- İYİ OKUMALAR -

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

- İYİ OKUMALAR -

Büyük salonda hepimiz sessizliğe gömülmüş bir şekilde oturuyor, kimse sesini çıkarmıyordu. Alpaslan Bey'i ilk defa bu kadar ciddi görüyor ve hayretler içerisinde ona bakmaktan da kendimi geri alamıyordum.

Saat gece yarısını çoktan geçmiş, hafif hafif hissetmeye başladığım açlık duygusuyla istemsizce dudaklarım büzülmüş ve başımı önüme eğmiştim.

İnsanın evi gibisi yoktu.

" Firuze." Başımı kaldırıp merakla Alpaslan Bey'e baktığımda, suratına kondurduğu ifadesiyle gözlerini tavanda dolaştırıyordu.

Bu adama cidden bayılıyordum.

Verdiği tepkiler o kadar doğal ve içten ki, sevmemek elde değildi.

" Efendim canım ? " Firuze Hanım büyük bir ilgiyle kocasına cevap verdiğinde, Alpaslan Bey'in yüzünde ki gülümseme daha da genişlemiş ve başını büyük bir sevinçle eşine doğru çevirmişti.

" Bizim hıyar ile bir yere gitmemiz gerekiyor." Alpaslan Bey yalvaran bakışlarıyla eşine bakıyor, onu bir şey için ikna etmeye çalışıyordu.

Kulağıma dolan kısık gülme sesiyle başımı hemen yanımda oturan Behram Bey'e doğru çevirdiğimde, başını arkaya doğru yaslamış ve gözlerini kapalı halde görmüştüm.

Ama dudaklarında hâlâ, daha demin ki gülümsemesinin izleri vardı.

" Bir türlü öğretemedim bu adama yalan söylemeyi." Kısık sesli mırıldanmasıyla birlikte gözlerini açmış ve başını yasladığı yerden ayırarak, dik bir konuma getirdiğinde çatık kaşlarımla ona bakmaya devam ediyordum.

Hayvan herif.

Gözlerimi devirip tekrardan Alpaslan Bey'e doğru dönmüş ve sessiz bir şekilde onları dinlemeye devam etmiştim.

" Ne işi o ben biliyorum." Firuze Hanım omuzlarına gelen kahverengi saçlarını omuzlarından geriye doğru ittiğinde, Alpaslan Bey birazcık daha eşine doğru yaklaşmıştı. Firuze Hanım suratından belli olan memnuniyetsizliğiyle eşine tekrardan baktığında " Ay gelmişsin altmış yaşına nelerle uğraşıyorsun yahu. " Alpaslan Bey'i hafifçe omuzlarından itmiş ve sırtını koltuğa yaslamıştı.

Alpaslan Bey, Firuze Hanımdan uzaklaşmış ve başını bize doğru çevirdiğinde, gözleriyle bir şeyler anlatmak istercesine sürekli kırpıp duruyordu. " Lan bir şey desene hıyar." Alpaslan Bey elinde tuttuğu siyah, parlak bastonunu bize doğru kaldırdığında, Behram Bey gülmeye başlamış ve belimde duran elinin parmakları hafifçe oynamaya başlamıştı.

ME'VA / Kuğunun Ağıtı (askıya alındı.) Where stories live. Discover now