Ep 20

92 31 1
                                    

"Pekala, başlıyorum..."
Kendi kendime mırıldandıktan sonra derin bir nefes aldım ve kağıtta yazanları telaffuz etmeye başladım.

"La plej granda stelo de la ĉielo..."

Duraksayarak gözlerimi kırpıştırdım ve arkamı dönerek kaşlarımı çattım. Arkamdaki kütüphaneye çevirdiği odasına doğru döndüm. Kapının arkasına saklanmış beni izliyordu.

"Bunlar da ne?"
"Ne yazıyorsa onu oku sadece! Ben içerideyim. Sakın tek bir kelimeyi bile atlama. Uy Scuti geldiğinde ise kelimelerini seçerek konuş, ölmek istemiyorsan."

Jimin beni incelemeyi bırakıp sonunda içeri geçtiğinde yeniden önüme döndüm. Bakışlarım Pole'a kaymıştı.

En azından bunu ona borçlu olduğumu fark ettim. Yeniden derin bir nefes aldım ve baştan aldım.

"La plej granda stelo de la ĉielo.
Aliru al la mondo.
Mi bezonas vian ŝildon. Mi pagos la rezultojn. "

Kağıttaki saçma yazıları, en azından bana saçma geldiği için öyle hitap ettiğim yazıları, okuduktan sonra beklemeye başladım.

Hiçbir şey olmayınca isyan edercesine kafamı yukarı kaldırdım. Jimin bana yalan söylediyse onu öldürecektim ancak böyle bir durumda da yalan söylemezdi ki! O halde neden hiçbir şey olmuyordu.

Arkamdan gelen tıkırtıyla birlikte hızla döndüm. O an gördüğüm bir kadın bedeniyle duraksadım.

Yıldızlar dünyaya inerken gerçekten kıyafet kavramını öğrenmeliydiler. Saygısızlık etmek istemediğim için elimi gözlerime götürdüm.

"Siz yıldızların derdi ne? Kıyafet giyemez misiniz!"
"Kıyafet mi?"

Pole ile karşılaştığımda sorduğu sorular gibi sormaya başlayınca kafamı iki yana sallayarak koltuğun üzerindeki pikeyi aldım ve ona uzattım.

Herhangi bir hareketlenme olmadığında ona bakmamaya özen göstererek konuştum.

"Bunu giymelisin."
"Benden ne istiyorsun insan evladı?"

Elimi gözlerimden çekerek pikeyi ona doğru fırlattım ve koltukta yatan Pole'u işaret ederek devam ettim. Pike yerle buluşurken, beden kafasını Pole'dan tarafı çevirmişti.

"Onu iyileştirebilir misin?"
"Ah Vindemiatrix..."

Dediğinde kaşlarımı çatarak sordum. Ses tonundan sonunun bu olacağını daha önceden biliyormuş gibi yakınmıştı.

"Vinde ne?"
Sinirle bana baktı ve bağırdı.

"Yıldız isimleriyle dalga geçme!"
"Pekala... Bu onun gerçek adı mı Vindemiatrix?"

Kafasıyla onayladıktan sonra bana bakarak omuz silkti.

"Yıldız kurallarını çiğneyerek yeryüzüne düşen bir yıldızı neden iyileştireyim. Benim dünyamın kurallarına sadık bile değildi."

Gözlerimi büyüterek ona doğru bir adım attım.
"Yani iyileştirmeyecek misin? O halde neden geldin?"

"Çünkü beni sen çağırdın."
Sakince konuşmasına karşılık sinirle Pole'u işaret ettim.

"Evet. Onu iyileştirmen için."
Gülümsedi. Ardından Pole'a doğru bir adım attı. Çıkışımdan sonra fikrini değiştirmiş olabilir miydi? Lütfen öyle olsun.

"Onu iyileştirebilirim. Zavallı Kuzey Yıldızı Vindemiatrix..."

"Güzel, o halde iyileştir lütfen!"
Alayla güldüğü gibi kafasını iki yana salladı.

Kutup Yıldızı #Wattys2019Donde viven las historias. Descúbrelo ahora